Giriş
(8)

Yabancıya hediyelik kaliteli Türk şarabı önerisi

gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
Olan var mıdır acaba? Hediyenin gideceği zat İtalyano erkek. Tesekkurler.
Olan var mıdır acaba? Hediyenin gideceği zat İtalyano erkek. Tesekkurler.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(02.11.20)
degustasyon.org Şurada güzel listeler var.

Asmadan Kor Syrah 2018 bulursanız çok güzel şarap.
0
kobuzchu kiz
(02.11.20)
İtalya’da o kadar çeşit stil ve üzüm var ki... Neler içiyor, biliyor musunuz?

Natural seviyorsa, Gelveri Keten Gömlekler.
Nodus- Narince
Suvla Reserve- Karasakız
Kayra Versvs ya da Kayra Vintage Öküzgözü, Öküzgözü & Boğazkere. Her üçü içinde, 2015 ve öncesi vintageler içmeye değer.

Şahsen bir İtalyan’a Merlot, Cabernet Franc, Chardonnay vs. götürmem. Fransız üzümü diyorsak, adamlar zaten çok evvelinde onları dikip efsane yapmışlar. Super Toscanlar, Friuli’nin Alto Adige’nin Burgonya üzümlerinden şarapları vs. ile zaten o kulvarda üst düzeydeler ve o alanda bir gelenekleri var. Türk şarabının orada söyleyeceği yeni bir şey yok.

Düzeltme: Imla.
0
buf-e kür
(02.11.20)
cok turk sarabi icmedim; ama ictiklerim icinde en f/p urunu + turk sarabi govdesi olan
kavaklidere cabernet savuignon+shriaz
0
buenosdias
(02.11.20)
Vedat Milör den şarap tavsiyesi
hizliresim.com
0
ankara06
(02.11.20)
Nevşehir de çok güzel bir kırmızı şarap vardı ya karabağ mı ne. Baya baya baya beğenmiştim.
0
mobydick
(02.11.20)
Ödül fln almış türk şarap markalarının şarapları oluyor bence onlara bakın. Riske girmeyin.
0
mobydick
(02.11.20)
suvla'nın premium serisi var benim 60'lık italyan iş ortağım beğenmişti.

merter'de kendi ofisleri vardı her yerde bulunmuyor.

edit: merter değil ya perpa.
0
duyurukullanıcısı
(02.11.20)
gabarnet, şiraz, şardonnay yerine; yerli sayılan karaoğlan, öküzgözü, boğazkere tarzı üzümlerden üretilmiş şarapları tercih edebilirsiniz.
0
emininsel
(02.11.20)
(8)

Hangi şaraplar faydalı?

kickboxer
Şarap kalp sağlığı için faydalı denilmekte. Ucuz şaraplar için de geçerli mi bu?
Şarap kalp sağlığı için faydalı denilmekte. Ucuz şaraplar için de geçerli mi bu?
0
kickboxer
(02.11.20)
Kalp sağlığı için doğrudan faydalı olduğuna dair bir çalışma yok. Her denilene inanmayın.
0
Tochinoshin
(02.11.20)
Kalp damar sağlığı için şarap yararlı. Aşırıya kaçmadan.
Ucuz ya da pahalı. Aralarında bu açıdan fark yok.
0
pro9it9is9
(02.11.20)
bikaç günde bir bir kadeh digestive olarak faydalı. 2. kadeh zarar.
0
ehti
(02.11.20)
Bu arada yanlış biliyorsam düzeltin; şarabın kalp sağlığına faydalı olmasının sebebi üzüm çekirdeklerinde bulunan "tanen" adlı bir maddeden dolayı. Bu madde kan damarlarının genişlemesine fayda sağlıyor, dolayısıyla kan akışına olumlu etkisi oluyor. Ancak dendiği gibi aşırıya kaçmadan, belirli aralıklarla 1 kadeh içmek faydalı oluyor. Öte yandan kalp sağlığı için başka gıda ve yiyecek maddeleri de tüketebilirsiniz. Sanırım Netflix'deki içki ile ilgili bir belgeselde alkolün etkileri bilimsel olarak test ediliyordu, bir bakın derim.
0
burka
(02.11.20)
2018'de büyük bir araştırma yayınlandı. vücuda faydalı alkol miktarı 0 (sıfır) olarak açıklandı. Ayrıca alkolün toksik etki gösterdiği de yazıyordu. Yani şarabın da biranın da viskinin de azı bile zararlı.

Ha içiyor muyuz, içiyoruz.
0
lancelot du lac
(02.11.20)
Alkolün hiçbir çeşidinin faydası yok, ne kadar az tuketirsen tüket zararı var.
0
JohnOakley
(02.11.20)
alkolün zararı var da(karaciğere vs.), fermante bir ürün olduğu için başka bir yere faydası yok mudur? Damar sağlığına yararlıyı o açıdan söylüyorlardı sanırım.

Yani alkol zararlı demek, şeker zararlı meyve yemeyin demek gibi olabilir.
0
nhk ni youkosu
(02.11.20)
Sarabin saglik acisindan sikintisiz oldugunu ya da kalp sagligina yararli oldugunu soyleyen calismalarin ortak ozelligi: cok az miktarda kirmizi ve yeni sarap.

Ucuz saraplarda genelde aromali maya, tahta cipsi vs. bulunuyor, dogal bir tarim urununden cok uzaklasmis oluyor sarap. Tavsiye etmem.
0
buf-e kür
(02.11.20)
(16)

zenginler ne yiyor?

Tochinoshin
ne yiyip içiyorlar? ayda 40 bin lira üstü kazananları bu kategoriye sokabilirim. kırmızı et, yumurta mı yiyorlar yine? içecek olarak ne içiyorlar?
ne yiyip içiyorlar? ayda 40 bin lira üstü kazananları bu kategoriye sokabilirim. kırmızı et, yumurta mı yiyorlar yine? içecek olarak ne içiyorlar?
0
Tochinoshin
(29.10.20)
evet beyaz peynir siyah zeytin tereyağı domates salatalık kahvaltıda öğleden sonra da bamya bezelye barbunya vb pilav makarna gibi şeyler.
0
basond
(29.10.20)
Organic sebze meyve ve buna benzer şeyler www.macrocenter.com.tr
0
kaset
(29.10.20)
Simdi tam da Alba trüfü zamani.

Iyi sarap iciyorlardir, icmiyorlarsa kendi suclari.
0
buf-e kür
(29.10.20)
ayda 70-80 bin lira kazanan yakın bir tanıdığım var. emin ol sen daha iyi besleniyorsundur :D

yemeğe düşkün, sağlığına çok dikkat eden küçük bir yüzdeyi çıkarırsan gerisinin senden benden farkı yok. ha tabi arada en lüks mekanda en kral şeyi yer içerler ama onlar ayda yılda bir falan oluyor. bu dediğim parasını kendisi kazananlar için. sosyal medyada nerden kazandığı belli olmayan, her gün restoran restoran gezenler hariç
0
avatar is back
(29.10.20)
Yemekte ciddi farklılıklar olmuyor diye gözlemliyorum ama içecekte, özellikle alkolde çok farklı fiyatlar çıkıyor karşına. Yani aşırı zengin de olsan bal kaymak zeytin arıyorsun, ama şarap dedin mi bambaşka bi seviye farkı çıkıyor.
0
roket adam
(29.10.20)
kazananın sosyal ve kültürel durumuna göre değişir.

önemli olan her gün kırmızı et, yumurta yemek değil.
hangi kırmızı eti hangi yumurtayı yediğin.
gerçi bu kafadaysan 40 bin üstü kazanmasan da yine dümdüz beslenmezsin.

kıyma yemek var, antrikot yemek var.
ıspanak yemeği yemek var, ıspanaklı lazanya yemek var.
istavrit yemek var, ıstakoz, kalkan yemek var.
ki en basit örnekleri verdim, bunlar çok ulaşılamayacak şeyler değil.
sadece mefhum meselesi.

yemek de bir kültür sonuçta.
bazı insan ayda milyon kazansa, yine oturur menemen yer (severek yemekten bahsetmiyorum, öğün geçiştirmek anlamında) çünkü yemek onun için doymak demektir.

ayrıca 40 bin liralık gelir bence de bir zenginlik sınırı değil zaten.
0
blatta hiberna
(29.10.20)
Fine dining restoranda istediğini yiyebilir. Yüksek kalite ürünlere ulaşma imkanı vs. her şey var. Abim fine dining restoranda çalıştı. Ürünlerin çoğunu ortalama bi vatandaş bilmez, erişemez. Evlerinde nabıyorlardır bilemem, çevrem fakir hep xd
0
glamdr1ng
(29.10.20)
et
0
ya ben lan neyse
(29.10.20)
Havyar
0
nickini degistiren yazar
(29.10.20)
zenginler bizim gibi aynı yerden sürekli aynı yemekleri yemez, yemek dener, mekan dener, ülke, lokasyon, lokanta dener.
0
ankara06
(30.10.20)
sen kendi pişirdigin caninin cektigini, o baskasinin pisirdigi caninin cektigini yiyor.
0
tunaktunaktun
(30.10.20)
bahsettigin rakamdan fazlası giriyor evimize
eskiye göre tek farkım (öğrencilik senelerime göre)

Herhangi bir yemeğin fiyatını sormuyorum.
Dubaiye gittiğimde mesela, gordon ramsey'in restoranına gittim, 1 yemeğe 2 kişi 140 dolar verdik, aklıma bile gelmedi vay be gordonda yemek yedik dedim kendi kendime.

ama onun haricinde evimizde
organik sebze, organik yumurta falan pişiyor, tercihen sadece kuzu yiyoruz, tavuk, dana yemiyoruz.
balık alırken de deniz ve mevsim olmasına dikkat ediyorum bu kadar
havyar, o bu yemiyorum, ilgimi de çekmiyor
0
summatinyourteeth
(30.10.20)
Sunset’e gidip Pekin Ördeği yiyoruz. Şişesi 3.500 liralık şarap eşliğinde.
0
stewie
(30.10.20)
Bir ara Türkiyenin sayılı zenginlerinin birinin evinde çalışıyordum. Daha organik şeyler tercih etmeye çalışıyorlar. Aslında orta gelir kazanan bir aile ile çok farkı yok sadece markalar değişik. Örnegin kahvaltıda kaymak bal tereyağı mutlaka olur. Ama artık bir çok insan rahatcana ulaşabiliyor bunlara. Sebzeler marketten veya manavdan değil. Direk lokal yerlerinden seçilerek gelir et de öyle.Tavuk kanser bileşeni oldugu için yemezler. Evde çok iyi bir aşçın varsa zaten dışarıdaki tüm güzel yemekler mutfağında pişer. Onun dışında zaten para sıkıntısı yok gider dışarıda parayı basar yer. Senin benim 1 aylık maaşı akşam yemegine gömer. Yani kişinin beslenme alışkanlıgı önceden ailede nasılsa genelde öyle gider. Mesela bir aile dostumuz var. Bunlar sonradan zengin olan insanlardan. Gelirleri aylık 200, 250 bin civarı. Ama akşam yemeginde yumurta kırıp menemen yerler. Sabahları pastırmalı sucuklu yumurta yerler. reçel zeytin olur sofrada.
0
limonlu eksi
(30.10.20)
çikolatayı vakkodan yiyorlar onu biliyorum
0
ismim ibrahim
(30.10.20)
(11)

Instagram ve üstü kapalı escortluk

insomniac
Yeni üye oldum ınstagram'a. Buradaki sürekli bikinili tangalı lüks hayatlar süren kadınlar escort mu oluyorlar? Normal bir işi gücü olan insan o pozlarla nasıl hayatına devam ediyor?
Yeni üye oldum ınstagram'a. Buradaki sürekli bikinili tangalı lüks hayatlar süren kadınlar escort mu oluyorlar? Normal bir işi gücü olan insan o pozlarla nasıl hayatına devam ediyor?
0
insomniac
(28.10.20)
İnstagrama üyeliği olan herkes öyle, bir bakıyorsunuz öğle vakti gişede memur amca akşam tangalı escort.

Hoş geldiniz dünyamıza.
0
buf-e kür
(28.10.20)
Normal işi gücü olan bir insanın bikinili poz vermesinde ne gibi bir sakınca var? Herkes konya'da yaşamıyor bu ülkede.
0
roket adam
(28.10.20)
Normal bir bikini değil işte. Şimdi burada örnek gösteremiyorum.
0
🌸insomniac
(28.10.20)
Artık insanların ne giyeceğine karışmayın erkek milleti olarak. Sene oldu 2020 hala bikini normal mi tartışması yapılıyor. Büyüyün ve sadece kendi giydikleri bir ilgilenin lütfen. Isteyen istediğini giyer, kendi bedeni kendi kararı.
0
JohnOakley
(28.10.20)
dünyada böyle hayatlar ve insanlar da var. gayet normal.

ama şu da var. bazı insanlar influencer olmak için bu tip gönderiler paylaşıp takipçi arttırıyorlar.
0
tabudeviren
(28.10.20)
Kişisel Blog yazıyor mu profillerinde?
0
pass
(28.10.20)
@pass kişisel blog değil. iş birliği iletişim için mail falan yazıyor.
0
🌸insomniac
(28.10.20)
Link olmadan yorum yapamadık sanırım. Ciddi bir ücretli görüşen instagram hesabı var.
0
neymis
(28.10.20)
@buf-e kür, Instagram'a üyeliği olan herkes öyle değil.
0
pro9it9is9
(28.10.20)
Her acik giyinen escort degil ama kisinin escort oldugunu ele veren bir suru ince detay var. Sosyla medya okuryazarliginiz arttikca anliyorsunuz.
0
cleric
(29.10.20)
Bi de bu aralar escortlar "Cinsel saglik danismani", "Cift Terapisti" gibi sifatlar kullanarak ve doktor onlugu giyerek sosyal medyada paylasim yapiyor.
0
cleric
(29.10.20)
(4)

v60 ekipmanı

jepa
v60 almaya karar verdim..biraz araştırdım ama cevabını bulamadığım bazı şeyler var. 01 ve 02 modelleri bulunuyor. ben günde 1 veya 2 bardak içeceğim. sanırım 01 versiyonu almam gerekiyor. ama filtre kısmında piyasada daha çok 02 model filtreler var. 01 ve 02 arasında büyüklük farkı mı var? ya da içi
v60 almaya karar verdim..biraz araştırdım ama cevabını bulamadığım bazı şeyler var. 01 ve 02 modelleri bulunuyor. ben günde 1 veya 2 bardak içeceğim. sanırım 01 versiyonu almam gerekiyor. ama filtre kısmında piyasada daha çok 02 model filtreler var.

01 ve 02 arasında büyüklük farkı mı var? ya da içine koyulacak kahve ve su miktarı mı değişiyor?
0
jepa
(28.10.20)
Eğer benim gibi öküz boy bardaktan 500 ml kahve içiyorsanız, 2 numaralıyı alabilirsiniz.
Büyüklük farkı elbette var. James Hoffmann tarifiyle yapıyorum. 500 ml suya 30 gr kahve.

No. 1 ile de. 250 ml suya 15 mg kahve.
0
buf-e kür
(28.10.20)
02 kullanıyorum, tek kupalık demliyorum genelde. hem bu ebada göre olan filtre kağıtları daha kolay bulunuyor. bu yüzden benim tavsiyem 2 numara.
0
rare
(28.10.20)
Almışken 02 al, gerektiğinde fazla yapmak sorun olmaz böylece. 01 350 ml'den fazlası için uygun değil denebilir, döküm süresi uzun sürer zorlarsan da.
0
Bruce
(28.10.20)
@buf-e kür günde 250-350 ml arasında içeceğim ama nadiren iki kişilik yapmam gerekebilir

02 alsam genelde tek kişilik yapacağım için filtreye koyacağım kahve az olacak.. bu bir sıkıntı yaratmazsa 02 almak daha mantıklı sanki.
0
🌸jepa
(28.10.20)
(4)

sağlık çalışanları istifa etse, gelmiyorum artık ne yaparsanız yapın dese ?

aslindasorunumpsikolojik
hukuken ne yapabiliyor sağlık bakanlığı ?istifa etmek yasaklanmış.adam istifa dilekcesini verdi evinde oturuyor.polis gelip zorlamı hastaneye götürecek ?tazminatsız işten kovar en fazla, daha ötesi varmı ?almanca öğrenip almanyaya gitmesine engel olabilirlermi ?sanırım ülkenin önümüzdeki 15-20 senel
hukuken ne yapabiliyor sağlık bakanlığı ?
istifa etmek yasaklanmış.
adam istifa dilekcesini verdi evinde oturuyor.
polis gelip zorlamı hastaneye götürecek ?
tazminatsız işten kovar en fazla, daha ötesi varmı ?
almanca öğrenip almanyaya gitmesine engel olabilirlermi ?

sanırım ülkenin önümüzdeki 15-20 senelik tüm birikimini dolar borcuyla iç ettiler. yetişmiş insna gücünüde komple kaybetmesi için elinden geleni yapıyorlar.
0
aslindasorunumpsikolojik
(28.10.20)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.

İstifasını kabul etmezse ve çalışan işe gitmezse bir ay içinde mazeretsiz 2 günden fazla devamsızlık nedeniyle tazminatsız işten çıkarır. Daha ötesi yok ama sicilinde "kovuldu" olarak görüneceği için istemeyebilir bunu çalışan.
0
himmet dayi
(28.10.20)
Hükümet istediğini yapar. Hala yasa maddesi, hukuk demek için son 5-6 sene Türkiye'de hiç yaşamamış, hiç takip etmemiş olmak lazım.

Ama gerçekte ne yaparlar, ne kadar sert bir tavır gösterirler bilmiyorum. Kestirmek güç. Genelde toplumdan gelen baskılara göre tavır alıyorlar.



.
0
kartallar yuksek ucar
(28.10.20)
Bildigim iki doktor, birkac ay once istifasini verdi, vize basvurusunu yapmaya hazirlaniyor. Iyi derecede Almanca biliyorlar.

Corona sadece doktorlarin degil, bircok is alanindaki insanin, en basit, en dokunulmaz gorulen haklarina ket vurdu. Kriz donemlerinde, savas donemlerinde boyle uygulamalara basvuruluyor.

Ornegin "sokaga cikma yasagi", Türkiye´de bir adamin bir lafina baksa ve kabul gorse de, Avrupa`nin bircok yerinde insan haklarina saldiri olarak goruldu. Yine bircok meslek kolu, savas donemi sartlarindaymis gibi calistiriliyor.

Polis getirip hastaneye goturmez ancak doktor olarak Türkiye´de calismaya devam edeceklerse, bir yaptirim ile ileride karsi karsiya kalirlar. Bunu ongormemek aptallik olur.

Almanca ogrenip Almanya´ya gitmelerine niye engel olunsun? Muhtemelen bu kis sonunda yine kaldirirlar yasagi.

Acikcasi bu sorulardan, zamanin ve bu zamanin getirdigi sartlarin iyi okunmadigini; diger ulkelerle hicbir kiyaslama yapilmadigini cikariyorum.
0
buf-e kür
(28.10.20)
Usulune uygun istifa etmemis oluyorsunuz sadece. Yani zorlayamaxlar. Sadece devlete geri donuste zorluk yasar. Ama hukumetin ne yapacagi bilinmez ozelde calismalarinin da onune bir sekilde set cekecek bi kanun filan cikartabilirler.
0
red g
(28.10.20)
(13)

dilenciye vs niye sen deniliyor?

matilda
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendim
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendimizi üstün mü tutuyoruz? Ben de bunu yapıyordum ama artık benden küçük değilse (çocuk vs) siz diyorum onlar da insan ve herkes kadar saygı duyulmayı hak ediyorlar. Tabii iş taciz boyutuna girmezse..
0
matilda
(16.10.20)
Bir iletişim kurulduysa, ve kısa bir süre daha iletişim sürecekse samimi hissediyoruz sanırım. Dilenci için değil esnaf ile de, müşteri ile de, yolda yardım istediğimiz bir çok kişiyle de senli benli oluyoruz çoğu zaman.
0
John Bloor
(16.10.20)
dilenciye siz desen yardim etmezsin zaten. o samimiyet kurulmadan yardim etmek de zor insanin dogasi geregi. kaldi ki resmi bir ortam degil de zaten. size gerek yok.
0
baldur2
(16.10.20)
Dilencinin sen ve siz ayrımını gözetecek seviyede ince ihtiyaçları yok çünkü. Onun tek ihtiyacı para. Siz diye hitap edip kafasını karıştırmaya gerek yok bence. Siz hitabı hak edilen bir şeyse eğer bunu hak etmeyen insanlar da olmalı. Siz hitabını kim hak etmiyor sorusuna ben bir cevap bulamadım açıkçası.
0
IncredibleMau
(16.10.20)
ben demiyorum, kimseye demiyorum, garson, hizmetli, dilenci, cumhurbaşkanı ayırmadan siz diyorum. çünkü tanımam etmem. tanımadığım insan samimiyet alanıma girmez. bunun kişinin sosyal statüsü ile hiçbir ilgisi yok. 15-16 yaş altı çocuklarle iletişim kurmam gerekirse sadece onlara "sen" diyorum. o da çocuk yadırgamasın diye. aynı şekilde bana da ilk dakikadan "sen" diyen şahısı sevmem ve olası en kısa sürede iletişimi keserim, çünkü yüksek ihtimalle ya kişisel alan bilmeyen bir sığır, ya kendisini benden üstün gören bir züppe ya da saygı çerçevesini oluşturamamış bir görgüsüzdür. gerek yoktur.
0
fiddler s green
(16.10.20)
Siz ve sen ile muhtaclik arasinda bag kuramadim ben. Birinin bana "sen" demesi sinir bozucu, yardim edecegim varsa da etmem. Dediginize hak veriyorum matilda. Insanin insan olmaktan oturu kazandigi degerler var, ne durumda olursa olsun.

Senelerce gonullu olarak zor durumlardaki insanlarla calistim, cocuklar disinda, kimseye "sen" demedim.
0
buf-e kür
(16.10.20)
genel gözlemim şu, "yoksul" insana sen deniyor. Yaşlı fakirce bi adam düşün, bir de genç zengin. Yaşlıya sen derler gence siz derler. Türkiye'de öyle ilginç bi gerçeklik var evet.

ben de hep siz derim ama böyle olunca uzak-soğuk insan diyorlar.
0
nhk ni youkosu
(16.10.20)
sana gösterilen saygı senin kendine gösterdiğin saygıyla doğru orantılıdır. giyimine tavrına sözlerine dikkat edersen sana saygı gösterirler.

dilencinin pazarlama stratejisi zaten kendini acındırmak üzerine kurulu. durumu 10sa karşıdakine 1 gösteriyor. bankta da oturabilir ama yerde oturuyor vs.
0
sonsuz
(16.10.20)
türkiyede kendinden alt seviyede olduğunu düşündüğü kişilere sen diyor insanlar. garsondur, kasiyerdir, dilencidir... bu tamamen psikolojik. bu kişilere sen diyenler doktora gittiğinde çok yüksek ihtimalle siz der.

almancada da bu sen/siz ayrımı var mesela, doktora gidip sen demezsin fakat müşterilerin garsonlara sen dediği gibi garsonlar da müşteriye sen diyebiliyor samimi görünüyor diye sanırım. türkiyede desen yer yerinden oynar.
0
bohr atom modeli
(16.10.20)
Dilenciler ayda 8-9 bin tl civarı kazanıyor. Yani Türkiye de çoğu insanın gelirinden yüksek. Verigisi stopajı vs. de yok. Ama kendinizi günde 100 kişiden yalan söyleyerek para istediğinizi hayal edebiliyor musunuz? İşte böyle aşağılık insanlar bunlar. "Siz" saygı duyulan insana hitap şeklidir.
0
Mistyimage
(16.10.20)
@bohr atom modeli, Almanya´da bazi sehirlerdeki cafelerde, barlarda "bar kültürü" oyle oldugu icin "senli benli" konusulabiliyor, ornegin Koln´de normalken, Düsseldorf´da bir garson boyle isinden olur. Ancak genelde ogrenci cafelerinde normal bulunur. Ciddi bir restaurantta asla garson senli benli hitap etmez.

Biri size "sen" diyorsa duzeltebilirsiniz, ozellikle yaslilar yaparlar, Almanlar benim gozlemime gore genelde maalesef gocmenlere boyle yapiyor, dille yapilan bir siddet aslinda.
0
buf-e kür
(16.10.20)
dilenciye gelene kadar kimlere sen diyor insanlar, buna mı takıldın gerçekten?
0
der meister
(16.10.20)
"Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz."

Bence evet. Ve bence kendimizden de düşük seviyedeler. Bir insanın çeşitli başarısızlık ya da kısmetsizliklerden dolayı hayatta başarılı olamayıp borç istemesi başka, dilenmesi başka. Dilenen adam asalaktır. Ben başarmışım bu hayatta karnımı doyuracak seviyeye gelmeyi, o başaramamış. Hem bu nedenle aşağı seviyede hem de bile isteye dilencilik yapıyorsa zaten asalak olduğu için yine aşağı seviyede.
0
goklerdengelenkarar
(16.10.20)
Türkçe'nin hatalı kullanımı ve bozulmasından dolayı. Tanımadığı bir dilenciye "siz" yerine "sen" diye hitap edenlerin bunu statü farkı oluşturmaktan için kullandıklarından şüphe yok fakat Türkçe'de kendinden yaşça büyüklere ve yabancı kimselere "sen" değil "siz" diye hitap edilir.
0
acebi
(16.10.20)
(8)

kahve snoblari bir bakin

baldur2
kahvenizi guzellestirmek icin surup, toz krema, likor falan kullaniyor musunuz? ne tavsiye edersiniz?
kahvenizi guzellestirmek icin surup, toz krema, likor falan kullaniyor musunuz? ne tavsiye edersiniz?
0
baldur2
(16.10.20)
töbe haşa, biz kahve snob'ları kahveye hiçbir şey koymayız. elimizden gelse su da koymayacağız da, olmuyor işte...

geçen birkaç damla hindistan cevizi yağı damlattım v60 demlerken, fena olmadı. tabii önce bi sağıma soluma baktım gören eden var mı diye.
ps. buranın anonimliğine güvenerek yazdım bu cevabı, silebilirim.
0
Bruce
(16.10.20)
Valla hocam Cold Brew ile düz limonatayı bir karıştır derim. Kışın Americano ile Cemiyet Kanyak karıştırıp matarama koyup çekiyorum arada o da güzel bence.
0
vedatchilipeppers
(16.10.20)
Yok, koymuyorum. Likörleri pancake üstüne döküp yiyen pis bogazli bir insanim, ama o kadar aromasi carti curtu, tazeligi icin para verdigim kahveye gidip yabanci madde eklemem.

Suyu icin bile acaba Brita yeterli degil mi, bir kahveciden birkac litre filtrelenmis su alsam mi diye dusunuyorum.

Ancak kismetimde cok kotu kahve varsa, ornegin havalimani ya da benzinlik kahvesi gibi, yapabilirim. Kahveyi yavas ictigimden dolayi, soguyunca butun o huzursuz eden aciligi ve kagit kokusu ortaya cikiyor ucuz kahvenin, o durumda suruba da liköre de varim.
0
buf-e kür
(16.10.20)
bir kere vanilya ekledim hic begenmedim.
nane likoru yainda iciyorum en fazla denk gelirse.
0
Ley
(16.10.20)
kahvenin yanında alaman işi tatlı turşu yemek hariç bir şey karıştırmıyorum.
0
alperz
(16.10.20)
Kahve snpbu değilim ama Moka pot + süt köpüğü ile yapılan ev cappuccinolarina hastayım.
0
JohnOakley
(16.10.20)
Ben baileys koyuyorum bazen. Sıcağı eh işte ama soğuk olanı güzel.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.20)
Hindistan cevizi yagi + muskat rendesi + tarcin ekliyorum canim isterse. Kokulu, aromali icimi hos bi kahve oluyor.
0
dedim ben sana
(16.10.20)
(7)

Avusturya ve almanya arasındaki farklar nelerdir?

kayanyıldız
Avusturyalıların daha tutucu insanlar olduklarını duydum. Aslında genel olarak avusturya hakkında iyi bir şey duyamadım. Almanya'dan ve almanlardan farkları nelerdir?
Avusturyalıların daha tutucu insanlar olduklarını duydum. Aslında genel olarak avusturya hakkında iyi bir şey duyamadım. Almanya'dan ve almanlardan farkları nelerdir?
0
kayanyıldız
(14.10.20)
Bizim alamancilar, Avusturya almancasi için komik diyorlar.
0
allah yazdiysa bozsun
(14.10.20)
daha ırkçı ve daha muhafazakar olduklarını biliyorum kültürel olarak. her genelleme gibi bu da yanlıştır tabii.
0
roket adam
(14.10.20)
Avusturya aşırı sağ bir partinin koalisyon ortağı olduğu bir hükümetle yönetiliyor. Koalisyonun aşırı sağcı olmayan diğer ortağı da bu partiyi aratmaz zaten. Halk destek verdiği için iktidardalar. Dolayısıyla genelde göçmenler özelde ise Türk ve müslümanlar için işlerin giderek zorlaştığı bir ülke şu an. Almanya’da da aşırı sağ yükselişte fakat genel olarak daha liberal bir toplum var. Bir de Almanya daha ucuz sanırım.
0
but that was just a dream
(14.10.20)
Avusturya'da emeklilik Almanya'ya göre çok daha rahat. Maaş bakımından fark var.

Çalışırken maaşınızın daha az bir kısmı vergi olarak kesiliyor.

evli, çocuklu, boşanmış, single gibi vergi klasmankı farklılıkları yok.

Almanya bölgeleri çok farklıdır. Bavyera denilen eyalet Avusturya'yla sınır komşusudur ve kültürel olarak benzerler. eski doğu almanya bölgeleri farklıdır. hamburg bremen desen liman şehirleridir. Avusturya için bu farkılılık o kadar keskin değil diye düşünüyorum. Tracht denilen folklör kıyafetini almanya'da giyersen sana bavyeralı derler, avusturyada giyersen avusturyalı derler.

Almanya'da almanca birine yol bir şey sorsam (almancam o sırada çok kötüydü), ne kadar iyi almanca konuşuyorsun der, kelime öğretmeye çalışır. Viyana'da çok minor bir hata yaptığımda (almancam daha iyiyken) hemen surat ekşitmeler falan... Ve benim Türk olduğumu anlamaları imkansız o anda...Türk müslüman değil direkt yabancıya gıcık olma hali var. İtalyan ya da fransız falansan da öyle. birbirlerini de çok sevdiklerini sanmıyorum....

Avusturya zengin turistleri çeker. Dağları olsun, gölü kapatmış detox kampları olsun. Almanya için böyle bir şeyi söylemek zor.

Almanya'da her yerde grafiti anarşistlik görürsün. Grafiti Berlin'den çıkmış bir şey. Berlin duvarını görmeye bir sürü insan geliyor. Viyana'ya opera izlemeye geliyorlar.

Avusturya şansölyesi sebastian kurz'un ses kayıtları mı ne çıkmıştı araplarla, siz bana seçimde destek olun ben size şurayı vercem avusturyadan gibi bir şey. Adam bunun üzerine yine seçim kazandı.
Eski Almanya cumhurbaşkanının (politik biri değil, bizdeki eski cumhurbaşkanlığı gibi düşün), karısı kendi arkadaşına bankadan kredi çekmek için (rica minnet devreye giriyordu sanırım) bankayı aramış. Bu olay patladı ve cb istifa etti. Düşün, kendisi bile aramıyor bankayı karısı arıyor.

aklıma gelenler bunlar.
0
sonsuz
(14.10.20)
"Almanya´da irkcilik ayip, Avusturya´da degil ama bu ikisinin de irkci olup olmadigi hakkinda az sey soyluyor." demisti bir hocam. Cok genel bir tespit tabii ki, ancak hakli bir yani da var.
0
buf-e kür
(14.10.20)
Avusturya ırkçı bir ülke, çok kasıntılar.
0
nahtoderfahrung
(14.10.20)
İş bankası kültür yayınları'ndan çıkmış Kumandanım Galiçya Ne Yana Düşer adlı kitapta savaşçılıkları ve disiplin anlayışları konusunda uzun uzun tespitler ve mukayeseler vardı.
0
Mirket
(14.10.20)
(10)

Monitor- Standart Laptop

buf-e kür
Merhaba,Büyük monitör (27” gibi) kullananlar, standart dizüstüne bağlayanlar, niçin monitör kullanıyorsunuz ve memnun musunuz?Ev için almayı düşünüyorum, corona vaktinde online eğitime başladım ve aynı zamanda da büro saatim azaldı, duruma göre daha da azalabilir ve evden çalışmam gerekebilir. Zaten
Merhaba,

Büyük monitör (27” gibi) kullananlar, standart dizüstüne bağlayanlar, niçin monitör kullanıyorsunuz ve memnun musunuz?

Ev için almayı düşünüyorum, corona vaktinde online eğitime başladım ve aynı zamanda da büro saatim azaldı, duruma göre daha da azalabilir ve evden çalışmam gerekebilir. Zaten kullanımım hep masada. Monitör alsam mı diye düşünüyorum.
0
buf-e kür
(14.10.20)
13 inç laptop yerine 27 inç monitör, koltuk ve masa aldım. Bir de klavye mouse tabi.

Niçin derken? Gözlerim için, sırtım için vs vs.
0
ozdek
(14.10.20)
rahatlik icin elbette :)
0
sweetoffice
(14.10.20)
32 inch aldım 2k, piksel saymıyorum pisman degilim
0
hunharca ben
(14.10.20)
cok buyuk rahatlik. laptop ekraninda spotify falan acik oluyor genelde. buyuk ekran da ise diger seyler. 3. ekrani dusunmuyor degilim arada.
0
lastdragonborn
(14.10.20)
40inç tvye bağladım. izleyeceklerimi büyük ekranda izlerken laptopta internette birşeyler yapmaya devam edebiliyorum.
0
sutlu nescafe
(14.10.20)
Kesinlikle büyük rahatlık. Hatta harici klavye ve mouse de alırsan, bel ve boyun ağrıları yaşamaktan kurtulursun. Verdiğin paraya değecek bir konu.
0
roket adam
(14.10.20)
Dikkat etmem gereken bir konu var mıdır? Tavsiyeniz?

Uzunca, saatlerce araştırma yapmadan gidip alayım diyorum. Gaming amaçlı zaten kullanılmayacak, standart görüntü kalitesi yeter.
0
🌸buf-e kür
(14.10.20)
Sehpası sabit olmasın, yukarı aşağı hareket etsin, gerekirse dik kullanabilme imkanı sunsun. Dell tavsiye ederim bu bakımdan. Bende HP de var mesela, eğmek dışında bir hareket ettiremiyorsun, altına kutu koymak zorunda kaldım.
0
roket adam
(14.10.20)
Yer varsa 27” 2k monitöre güzel. Görüntü kalitesi için IPS veya Va paneli önceleyin. Ayağı da ayarlanabilir olanlardan olursa güzel olur. Saydıklarım olunca 2500 lira minimum. 24 yeter derseniz daha düşer ve 1080p LG monitör 900 civarında şu sıralar. 27yi 1080p tavsiye etmiyorum.
0
simbolmina
(16.10.20)
Dell Ultrasharp 25" aldim, goruntu kalitesinden cok memnunum ilk gun itibariyle.
0
🌸buf-e kür
(16.10.20)
(23)

ne koleksiyonunuz var?

valentinov
yoksa yok mu?mesela bende aşşşşırı geniş bir kalem koleksiyonu var.
yoksa yok mu?

mesela bende aşşşşırı geniş bir kalem koleksiyonu var.
0
valentinov
(11.10.20)
metal model koleksiyonu

edit:şunların hepsi var daha da çok var
ae01.alicdn.com
0
basond
(11.10.20)
Plak koleksiyonum var ama yeni oluşturuyorum birkaç senedir. İstediğim büyüklükte bir koleksiyon değil henüz.
0
ms brownstone
(11.10.20)
eskiden izlediğim çizgi dizi dvd'lerini biriktirmeye çalışıyorum
0
owaki
(11.10.20)
brkylmz
(11.10.20)
viski koleksiyonu
kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama artık bu kurlarla çok zor.
0
MtKrt
(11.10.20)
Kursun kalem koleksiyonu ve Ayrac koleksiyonum var.

Biriktirdigim tiriviri çok şey var da hacmi koleksiyon demeye yetmez. Ama bu ikisi oldukca büyük.
0
a perfect lie
(11.10.20)
Klasik oyun konsol ve bilgisayar. Birazcık da figür.

Burada sergiliyorum elimdekileri.
instagram.com
0
hedep
(12.10.20)
- Lego.

- Gittiğim yurtdışı şehirlerden kar küresi.
0
put it in your appropriate place
(12.10.20)
Dipkoçanlı sinema bileti koleksiyonum var ama artık dipkoçanlı sinema bileti tarihe karıştığı için güdük kaldı koleksiyonum.
0
Jux
(12.10.20)
sadece kitap
230-240 arası vardır.bazen keşke öyle duracaklarına okunsalar diyorum da sonra millet geri getirmeyecek diye vazgeçiyorum :)
0
high hopes of the sozluk
(12.10.20)
Sustalı bıçak
0
pass
(12.10.20)
dergi ve kitap ayracı
0
kaset
(12.10.20)
islemci, elimde 200+ islemci var 12 sene kadar once basladim toplamaya.

bir de spor madalyasi topluyorum, cogunlugu en az 50 senelik 15 kadar madalya var cesitli ulkelerden. buna yeni basladim..
0
cooperr
(12.10.20)
Bilim çocuk dergisinin verdiği doğa/bilim kartlarının tamamı var bende.
0
plutongezegendegilmi
(12.10.20)
Pul Koleksiyonu "-" Yaş 28 izmir. yaklaşık 150 adet pul ve 60 farklı ülkeye ait yılları da eski
0
GiderGelemes
(12.10.20)
Gemi objeleri.. maketler, kartpostallar, fotoğraflar, kitaplar, vs vs
0
kaptan memo
(12.10.20)
Silgi, anahtarlık, kartpostal, pul (babamındı, aktif olarak devam etmiyorum, bende duruyor sadece), gittiğim yerlerden magnet (bunlar da bende değil annemin buzdolabında duruyor).
0
pati
(12.10.20)
Osmanlıca eski kitaplar...
0
rukayka
(12.10.20)
Bilim kitapları, alanında kültleşmiş olanlar. Matematik ve fizik en çok olmak üzere, felsefe, bilim tarihi, popüler bilim gibi alanlarda. Kitaplığımda yaklaşık 80tane var, bir o kadar da kolilerin için de duruyor koyacak yerim olmadığı için.
0
mrtkp1234
(12.10.20)
bilet koleksiyonum var. sinema, tiyatro, konser, müze, uçak, otobüs, biletle girilen her yerin biletini saklıyorum yaklaşık 10 senedir.
0
gigabyte
(12.10.20)
Fenerbahçe forma kolleksiyonum var ; )
0
Harnold
(12.10.20)
Plakta daha koleksiyon diyemiyorum, 200 civarında var, şu an düzenli olarak genişlemiyor. Covid öncesi plakçı gezip, istediğim plakları arıyordum. Online almaktan hiç hoşlanmıyorum.`

Şarap koleksiyonum(?) var, 750 şişe civarında, mahzende küçük bir sistem de kurdum, Raspberry Pi ile oda sıcaklığını, nemini vs. kontrol edebiliyorum. 'Biriktirme' değil de, tüketim amaçlı aslında. Ama birikiyor da, koleksiyon sayılır mı, bilemedim?
0
buf-e kür
(12.10.20)
Uçlu kalem
0
hayirsiz
(29.04.23)
(12)

Carsaf ve havlu ne siklikta degistirirsiniz?

kuehles blondes
Soru baslikta. Cinsiyet ve is durumu (issiz/calisiyo) belirtirseniz sevinirim.
Soru baslikta.

Cinsiyet ve is durumu (issiz/calisiyo) belirtirseniz sevinirim.
0
kuehles blondes
(10.10.20)
haftada bir. erkek, 37, çalışıyorum. haftada bir temizlikçi geldiğinde değiştiriyor.
0
stewie
(10.10.20)
İki haftada bir hepsini toparlayıp yıkayıp temizlerini koyuyorum

Kadın/31/çalışıyorum (şimdi evden)/tek başıma yaşıyorum

büdüt: cevapları okuyunca ne pismişim dedim kendi kendime :))
0
peki madem
(10.10.20)
Çarşaf iki/üç haftada bir, havlu tek kullanımlık. Hatta el havlularına çıtçıt ekledim, kağıt havlu koparır gibi koparıp kullanıp kirli sepetine atıyorum, haftada bir de yıkıyorum.

Kadın/27/çalışıyorum
0
jazzabel
(10.10.20)
Çarsafları vs yazın 3 4 günde bir, kışın haftada bir.

Havlulari iki banyomuz var; sık kullandığımiz banyodakini 3 4 günde bir, diğerini haftada bir. Ama mesela yüz için kağıt havlu kullanıyorum ben. Coronadan beri gelen iki üç misafire de kağıt havlu verdim.

Evde iki kişiyiz, çalışıyoruz.
0
fraise
(10.10.20)
Haftada bir veya 10 günde bir, kadınım, çalışıyorum.
0
fotrsapka
(10.10.20)
yaz dışında her mevsim haftada bir, yazın dört beş günde bir. yüz havlularını her gün değiştiriyorum tek yaşadığım halde.
kadın, 29, çalışıyorum.
0
pink cadillac
(10.10.20)
Çarşafı haftada bir, havluyu 3-4 günde bir. Kadın, 24, çalışıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(10.10.20)
haftada bir.
çalışan kadınım.
0
pati
(10.10.20)
Yastik kilifi iki günde bir. Boyle yapiyorum, arada cikan sivilceler sifira indi.

Carsaf, havlular haftada bir.

Calisiyorum, cis kadin.
0
buf-e kür
(10.10.20)
Çarşaf 7-10 günde bir havlu 3-4 günde bir. Yalnız/çalışan/kadın
0
sacrilegious
(10.10.20)
nevresim yazın 3-4 günde bir, kışın haftada bir.
el/yüz havlusu 2-3 günde bir.

35 kadın, çalışıyorum.
nevresimleri temizliğe gelen kız değiştiriyor.
0
blatta hiberna
(10.10.20)
Bazen 3günde 1 bazen haftada 1. Evde 4 kedim olduğu için bu sıklıkta değiştiriyorum. Kediler yokken 2haftada 1 değiştiriyordum.
Kadın çalışmıyorum 35
0
rapisa
(11.10.20)
(18)

alkol bütçenizi zorluyor mu?

mg3929
ben çok aşırı alkol tüketen biri değilim ama yine de alkole harcadığım parayla ilgili sıkıntı yaşıyorum. eskiden kafam atınca gidip sessiz sakin bi barda pubta 2 3 bira atar çıkardım. şimdi marketten almaya bile mesafeli olmaya başladım. 3 bira alsam ölmem ama acıyorum biraya o kadar para verirken?
ben çok aşırı alkol tüketen biri değilim ama yine de alkole harcadığım parayla ilgili sıkıntı yaşıyorum. eskiden kafam atınca gidip sessiz sakin bi barda pubta 2 3 bira atar çıkardım. şimdi marketten almaya bile mesafeli olmaya başladım. 3 bira alsam ölmem ama acıyorum biraya o kadar para verirken? bu durumun düzelmesi gibi bir ihtimal var mı?
0
mg3929
(09.10.20)
Bazen yurtdışına gitsem hayatımda ne değişir diyorum.
Kesinlikle alkol içerken suçluluk duymamak.
Abi 35 lik vodka dünyanın parası. İçim acıyor.
0
ycaycayca
(09.10.20)
Benim tüketim alışkanlığıma göre zorlamıyor ama bu durum alkolün ucuz olduğu manasına da gelmiyor.
0
elorelia
(09.10.20)
yurtdışında yaşıyorum, bir yıldır falan buradayım. işten arkadaşlarla haftada üç gün çıkıyorum ve sabaha doğru evin yolunu zor buluyorum bir aydır. haftada 40-50 euro falan harcıyorum ki günlük kazancımın yarısı bile değil ve bir öğrenci işinde çalışıyorum.

buradan kıyaslayın.
0
bohr atom modeli
(09.10.20)
katılıyorum. 3 bira alınca suçluluk oluyor. çok vergi alıyorlar. yani bu hayattaki belki kendimizi rahatlatabileceğimiz 2 3 şey varken onlara bile ulaşırken sıkıntı yaşıyoruz.
0
mikahakkinen
(09.10.20)
kktc'de 4-5 liraya tuborg gold alabiliyorsun. orada ortalama mekanlarda 10-15'i gecmezken, burada 25-30'lara dayandi.

hukumet degisirse bir sure zam gelmeyip, zamanla normallesebilir. tek ihtimal bu. yillar once jim beam'e mail atmistim: "tr'deyim, viski alirken evi ipotek ettiriyorum" diye. bolge mudurlugunden "%300 vergiyle bir dunya markasisisiniz, valla biz de kazanmiyoruz" diye cevap gelmisti. simdilik cozumum: senede 1 kibris'a git, olumune ic. tatili bedavaya getir. halloween'de bir baska oluyormus ozellikle... (covid bunu begendi)
0
ateistanbul
(09.10.20)
butcemi zorlamasi butcemle ilintili daha cok, alkol bagimsiz bir parametre oluyor burada.
0
ateistanbul
(09.10.20)
2 yıldır usa’de yaşıyordum. Haftanın 3-4 günü her türlü içkiyi rahatlıkla alıp içebiliyordum. Hem dışarda barda, hem de evde. Türkiye’ye döneli 1 hafta bile olmadı, ama burada çok sevmeme rağmen pek kullanacağımı düşünmüyorum. Maddi olarak zorlanmakla ilgili değil, bu bir tepki, bir içkiye dünyanın parasını vermek istemiyorum.
0
astrid
(09.10.20)
Zorluyor abi zorlamaz mi. Ben seviyorum alkol almayı. Özellikle gün içinde dahi durup dururken canım bira çekebiliyor özellikle yazları.

Cuma akşamı mesai bittiği gibi buz biramı açınca haftanın yorgunluğu gitmeye başlıyor. 6 bira alıyorum 75 tl gidiyor yanında aldığım turşu ve cipsle. Cumartesi de çıkıp dışarıda içsem en iyi ihtimal 150 tl.

Ama yapacak bir şey yok. Şu an yemekten kisiyorum onun yerine. 1.5 tl'ye makarna alıp onu yiyorum. Makarnayı da sade sevmem yanında et tavuk olması lazım ama yapacak bir şey yok, bir yerden kısmak gerekiyor.
0
materyalist imam
(09.10.20)
Bir ara ayda bir Kıbrıs’a giderdim. Alkollü içkiler o kadar uygun ki ihtiyacım olmamasına rağmen hep almışım. Şimdi evde 20 şişe falan premium içki var. Market fiyatlarını gördükçe bitmesin diye içmeye kıyamıyorum neredeyse.

Bira desen, 24lü alırım hep, artık tuborg gold bile 300 liralara dayandı ve hali ile zoruna gidiyor insanın. Dediğin gibi, mesele para da değil, insanın zoruna gidiyor.
0
giovanne
(09.10.20)
azaltıyorum.

yurt dışından gelen bir tekilam var bitmesin diye shot bardağının yarısını doldurarak içiyorum. bira + tekila en büyük keyfim. zaten başkaca keyfim yok gibi. ama tekila olmuş 200 lira. yazık yani. o paraları vermem cidden. tekila bitince bira ile devam. bu arada birayı da efes malt alıyorum. eskidendi bomonti falan.
0
tantunisultansuleyman
(09.10.20)
Ben genelde bira içiyorum, evde içmem, haftada 2-3 kez iş çıkışı arkadaşlarla yemek + 2 bira yapıyorum. Çok zorlamıyor, ama bu ucuz demek değil tabi.

Ara sıra evde güzel şarap alıp içiyorum, o biraz üzüyor. Çünkü eskiden 50-60 liraya güzel şarap bulmak mümkünken şu an 200 lira altına içilecek bir şey bile bulunamıyor.
0
plutongezegendegilmi
(09.10.20)
az önce 70'lik yeni rakı yeni seri 'ye 162,50 verdim :'(
0
since1907
(09.10.20)
Hiç zorlamıyor.
Niye?
Çünkü kendi alkolümü kendim damıtıyorum.
Şekerden damıtırsam Litresi 20-25 TL
Meyveden (Üzüm, incir gibi) damıtırsam 30-35- TL ye geliyor. :-)
0
ankarakecisi
(09.10.20)
Zorlamiyor, cunku bilerek ve isteyerek ve de zevkle maasin yarisini saraba veriyorum.

Mental olarak yorucuysa, zevk alinan bir sey olmaktan cikar. Amacina aykiri kullanim. Bu durum duzelmez derken, alkollu icecekler ucuzlamaz, hayir. Mecburen azaltacaksiniz tuketiminizi.
0
buf-e kür
(09.10.20)
Yani bu yüksek vergi muhabbetiyle evde bira ve şarap üretmeye başladım. Şu haliyle zorlamıyor. Ama hiç evden çıkmamış halimle haftada 2 şişe şarap 7-8 bira tüketiyor olsam verdiğim para beni rahatsız ederdi.

Bir şey var ki çözüm bulamıyorum; mekana gitmek. Tek biraya 25 vermek can yakıyor.
0
baal
(09.10.20)
20 senedir özel sektörde çalışıyorum, sektörümde çok ciddi uzmanlığım var, utanmasam rakam da söylerim de yani ülke geneline göre iyi kazanıyorum diyeyim kısaca.

haftada minimum 20 bira içiyorum, her hafta içiyorum istisnasız.
alırken o kadar koyuyo' ki anlatamam.
0
kumandanim
(09.10.20)
bira sevmiyorum, içilebilir şaraplar da anlamsız vergiler yüzünden 200den başlıyor.
haftada bir arkadaşlarla gidip iki üç bardak kokteyl içerdik şimdi corona da bahane oldu gitmiyoruz. bizim çözüm bu.
0
pink cadillac
(09.10.20)
zorluyor.
yurt dışına göç edeceğim. sebeplerden biri daha. sadece alkol değil, geneşl tüketim alışkanlıklarım artık zorluyor beni.

çözüm olarak azaltmak ve metro gross gibi, yurt dışından dönen arkadaşlardan satın almak ve daha kaliteli içecekler almak gibi çözümlerle idare ediyorum.
0
rewlack
(09.10.20)
(5)

cok saglikli nasil beslenebilirim

baldur2
aklimda bazi fikirler var. herhangi bir hastaligim yok. yuruyus ve hafif fitness yapiyorum, yas 31. fikirler sunlar 1- her gun bir avuc kuruyemis 2- her gun 3-4 parca meyve, atiyorm, 1 elma, 1 armut, 1 muz 1 de kivi3- her gun taze sikilmis sebze suyu.. bunlari yapsam cok iyi olmaz mi?onun haricinde
aklimda bazi fikirler var. herhangi bir hastaligim yok. yuruyus ve hafif fitness yapiyorum, yas 31.
fikirler sunlar
1- her gun bir avuc kuruyemis
2- her gun 3-4 parca meyve, atiyorm, 1 elma, 1 armut, 1 muz 1 de kivi
3- her gun taze sikilmis sebze suyu..

bunlari yapsam cok iyi olmaz mi?

onun haricinde kahvaltiyi atlasam mi? veya kahvaltiyi bu ustekilerden biri veya ikisiyle mi yapmis olsam mantikli mi?

ana yemekleri nasil halledeyim? her gun balik-tavuk veya kirmizi et yemeye calisiyorum, sebze mi yapayim? veya bakliyat mi yiyeyim bol bol?

genel olarak amac daha dinc ve enerjik hissetmek.
0
baldur2
(06.10.20)
Sağlıklı beslenmenin birinci koşulu kalori kontrolüdür. Öğün atlamak senin için bunu sağlıyorsa atla.
İkinci koşul da temiz gıda. İşlenmiş ürünleri hayatından çıkartırsan bunu da büyük ölçüde sağlamış oluyorsun. Ki senin planın buna uygun duruyor.
Sonra da protein, karbonhidrat ve yağ dağılımı var. Bu da en az ikinci koşul kadar önemli. Ve, amaçla göre şekillenir. Kalori kontrolünü kolaylaştırmak için genel olarak proteini bol, karbonhidratı daha az almak verimli olur. Meyveyi abartmazsan bunu da karşılıyor gibisin.
Kuruyemiş konusu biraz abartılıyor çünkü çoğu omega 6 deposu. Bizim daha çok omega 3 ihtiyacımız var. Çok yemezsen o da sorun değil.
Çiğ sebze suyu bence çok gerekli değil. Ben olsam sindirim durumuna göre çiğ ya da pişmiş bütün sebze yerdim.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
o zaman havuc-salatalik-domates gibi sebzeleri meyve niyetine niyeyim her gun?
0
🌸baldur2
(06.10.20)
Yeşil yapraklı sebze de ye.
0
arnold schwarzeneger
(06.10.20)
Cok saglikli olmayi takinti yapmayarak.

Her gün yesil yaprakli sebze tuketmek, mumkunse sivi halde degil, cigneyerek ve lifini de alarak tuketmek.

Meyve ve taze sebze tuketmek, mumkunse her gün.

Dinc hissetmek icin, benim kendimde gozlemledigim, sabahlari asiri karbonhidrata abanmamak gerekiyor. Siz on pancake yiyip asiri hareketli ve dinc sekilde gune baslayabilirsiniz. Biraz kendinizi gozlemlemeniz gerekiyor. Ben hafif ve gec kahvalti ettigimde, gunum daha enerjik geciyor. Bu nedenle bu sekilde olanini uygulamaya calisiyorum.

Taze ve mevsiminde sebze-meyve yemek onemli. Organik sebze alin, en azindan tukettiginiz kok bitkilerin organik olmasina dikkat edin.
0
buf-e kür
(06.10.20)
sebze ve meyvelerdeki böcek ve yabancı ot zehirleri varken "çok sağlıklı" hedefine ulaşamazsınız.
imkanınız varsa kendi bahçenizde yetiştirin.
bahçeniz yoksa organik ürün satan pazarlar var ama analiz cihazınız olmadan zehir atılmadığından emin olamazsınız.
ayrıca yemek herşey değil. en basitinden d vitamini yada b12 vitamini gibi gıdalardan yeterince alamadığınız şeyleri takviye almanız lazım.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.10.20)
(6)

Yürüyüş yapan biri nasıl beslenmeli?

insomniac
10-12 bin adım yürüyorum. Nasıl beslenmem gerekir?
10-12 bin adım yürüyorum. Nasıl beslenmem gerekir?
0
insomniac
(06.10.20)
Nerede ve hangi hızda yürüdüğüne; sağlık durumuna ve yaşına bağlı diye tahmin ediyorum.

Düz yolda ve nabzını çok yükseltmeyecek hızla yapıyorsan yürüyüşünü (5~ km/saat gibi veya 90-100 nabızla) ~150 gramlık çiğ makarna bile o enerjiyi verir. Onun dışında protein ihtiyacın günlük asgari gereksiniminden çok sapmaz diye düşünüyorum, yine de artırmakta fayda olur tabii.
0
tey tey
(06.10.20)
Temposuz yürüyorum.Yavaş yani
0
🌸insomniac
(06.10.20)
Daha bilgili biri daha iyi bir yorum yapar ama 7 km civarı yürüdüğünü düşünürsek 1.5 saat civarı yürüyüş yapar. Böylece 400-500 kcal civarı enerji yaktığını tahmin ediyorum. Ben şahsen benzer programı müsli+süt ve biraz meyveyle geçiriyordum. Eh biraz da protein arttırıp yavaşça kilo kaybı gözlüyordum.
0
tey tey
(06.10.20)
Şu sayfaya bilgilerini yazarak günlük kalori ihtiyacını belirleyebilirsin. Yine aynı sayfadan günde ne kadar karbonhidrat, ne kadar protein ne kadar yağ alman gerektiğini hesaplıyabilirsin.

www.agirsaglam.com

A101 de 8Ekimden itibaren 159 liraya satılacak olan Mi band 4 lerden bir tane alarak o yürüyüşle kaç kalori yaktığını görebilirsin.

Telefonuna FatSecret uygulamasını yükleyerek ve öğünlerde ve öğün arası yediklerini içtiklerini yazarak günde kaç kalori aldığını ve makro dengeni hesaplıyabilirsin.
0
Mirket
(06.10.20)
on bin adım öyle hayatını etkileyecek bir miktar değil. kilon kadar protein al gerisi kafana göre takıl işte. dandik çer çöp yiyecekleri tabi ki yemeyeceksin bu arada.
0
alperz
(06.10.20)
Bir sey degistirme ihtiyacini hissettiniz mi? Ornegin yururken ya da sonrasinda yorgunluk vs?

Yoksa, 10 bin adim, saglikli bir insanin normal bir gunde atmasi gereken adim ve spordan sayilmiyor. Ben hicbir sey degistirmedim, kopek sahiplendigimden beri zaten 1,5 saat yuruyorum gunde. Oncesinde bir kahve ve bir elma ya da kuru meyve atististirip cikiyorum yuruyuse. Sonrasinda, aciktigimda, normal kahvaltimi ediyorum.

Beslenme duzeninizde bir degisiklige gerek yok, eger saglik sorununuz yoksa. Varsa zaten uzmanina gidip gunluk egzersiz ve yeme duzeniniz icin danismanlik alin.
0
buf-e kür
(06.10.20)
(4)

Fransızca

minoz
Merhabalar, sıfırdan Fransızca’ya başlamak istiyorum ancak olduğum şehirde bir kurs bulamadım. Online eğitime yönelmek istiyorum. Önerebileceğiniz ücretli veya ücretsiz site ya da uygulamaları paylaşabilir misiniz? İngilizce kaynaklı siteler de olabilir önerebileceğiniz varsa. Teşekkür ederim.
Merhabalar, sıfırdan Fransızca’ya başlamak istiyorum ancak olduğum şehirde bir kurs bulamadım. Online eğitime yönelmek istiyorum. Önerebileceğiniz ücretli veya ücretsiz site ya da uygulamaları paylaşabilir misiniz? İngilizce kaynaklı siteler de olabilir önerebileceğiniz varsa. Teşekkür ederim.
0
minoz
(05.10.20)
Online eğitim için Almanya’nın İnstitut Français sitesine bakın, ben Stuttgart şehrinde yaşamama rağmen oranın online bir kursuna katılıyorum. Muhtemelen diğer ülkelerin IF sitelerinde de online kurs bölümünde bulacaksınız istediğinizi. Ben de A1 ile başladım.
0
buf-e kür
(05.10.20)
Duolingo ile öğreniyorum, iyi bir seviyeye gelebilirsiniz, gün olarak ara vermemeniz gerekli.
0
kaset
(05.10.20)
Ben fransızca için Busuu uygulamasını kullanmıştım fena değildi.
0
hearing impaired
(05.10.20)
duolingo + youtube'dan gir direkt, bugun. en mukemmel kaynak arayisiyla vakit kaybetme.
zaten bir dili ogrenmek icin gecen senelerde onlarca cesitli kaynaktan takviye gerekecek iyi kotu.
0
hot potato
(05.10.20)
(7)

Kudüs hurması hangi siteden alınır?

karabasun
Merhaba Kudüs (filistin) hurması alıp memnun kaldığınız, tavsiye edebileceğiniz bir internet sitesi var mıdır? Teşekkürler
Merhaba
Kudüs (filistin) hurması alıp memnun kaldığınız, tavsiye edebileceğiniz bir internet sitesi var mıdır? Teşekkürler
0
karabasun
(30.09.20)
Kudüs hurmasi diye bir sey yok.

Filistin hurmasini Israil hurmasi da bir hurma tipi degil. Iki ülkeye de gittim, ikisi arasinda bir tat farki yok. Kalitelileri Kudüs Pazari´nda Israillilerce satilir, yerken parmaklarinizi da yersiniz.

Hepsi MEDJOUL türü hurmanin Israil ve Filistin´de yetistirilen halleri.

Surada, hurmalarinin asla Israil´den gelmedigini soylemisler, bana fiyati biraz ucuz geldi ama: www.hurma.com
0
buf-e kür
(30.09.20)
www.cankardeslerkuruyemis.com

Buradaki ''kudüs'' hurmasını fiziki mağazasından alıp yiyorum. bunu yedikten sonra daha önce hurma yemediğimiz konusunda hanımla hem fikiriz , baş parmağım boyutlarında ufak çekirdekli dolgun etli ve fruktoza falan batırılmamış çok güzel bir hurma emme pahalı :(
0
synax
(30.09.20)
Kudüs hurması fruktoza batırıldığı için tatlı değil mi?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.09.20)
@buff-e kür yetiştği yerden ziyade halk arasında bilinen ismiyle cinsini ifade etmeye çalıştım, açıkamalarınız için teşekkür ederim :)
@synax denemek isterim. Paketli mi paketsiz olandan mı almak lazım?
@kırmızıayakkabılıgargamel batırılmayanını nasıl tanıyabiliriz?
0
🌸karabasun
(30.09.20)
Güzel soru. Bilmiyorum maalesef ben de merak ediyorum.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.09.20)
Ben açık alıyorum ama yarın sizin için sorar öğrenebildiğimi iletirim size.
0
synax
(30.09.20)
Açık olan ile paketli aynı imiş. Neden Fiyatı farklı deyince paketleme yüzünden dedi personel. Benim öğrenebildiğim bu. Gerisi size kalmış.
0
synax
(01.10.20)
(26)

Paranız varsa güzel araba alır mısınız

mhmtt
Diyelim ki halihazırda evini var. maaşınız yeterli, birikim de yapabiliyorsunuz. Borcunuz harcınız yok. Kenarda zor günler için ayırdığınız bir miktar da var... bunların dışında araba için ayırabileceğiniz 300-400k paranız var. Bu paraya bir araba alır mısınız? Biliyorum 300-400k bile az oldu güzel
Diyelim ki halihazırda evini var. maaşınız yeterli, birikim de yapabiliyorsunuz. Borcunuz harcınız yok. Kenarda zor günler için ayırdığınız bir miktar da var... bunların dışında araba için ayırabileceğiniz 300-400k paranız var. Bu paraya bir araba alır mısınız? Biliyorum 300-400k bile az oldu güzel sıfır bir araba almak için ama anladınız beni diye düşünüyorum. Kısaca paraya ihtiyaç yok, birikimle lüks araba alınır mı?
0
mhmtt
(29.09.20)
alırım, mercedes bmw gibi araçlara binen zorda kalmadığı sürece aşağısına binmiyormuş. araba da dolar gibi sürekli artıyor maaşallah . değer kaybı olmaz merak etme.
0
neymis
(29.09.20)
Almam. Tekne alırım.
0
stewie
(29.09.20)
almam
0
wilhelmwasmuss
(29.09.20)
olabildiğince güvenli olsun yeter. İşletmen varsa tabii ki alabilirsin
0
mcgrain
(29.09.20)
alnır tabiki ya.
hele de bu zamanda.
0
etna
(29.09.20)
arabaya 40 bin bile vermem, almam
0
paramolacak
(29.09.20)
direk alırım. tüm parayı arabaya yatırmaya da gerek yok b sınıf dolu bir araç alırdım ben olsam.
0
ayin yazari
(29.09.20)
Her ne kadar araba fiyatları saçmalamış olsada bahsettiğin pozisyonda sen bu arabayı sırf keyif için bile almalısın.gayet güzel olur,al gitsin.
0
duptıs
(29.09.20)
sırf araba almak için kenarda 300-400 olsa düşünmem bile, direkt alırım.
0
rose parks
(29.09.20)
Yani sormaya bile gerek yok. konforu vb bi kenara yeri geliyor 140-150 ya da daha fazlasi surat yapiyoruz ve o anda bir metal kafesin icindeyiz oyle dusun. Senin tum varligini, hayatini emanet ettigin bir kafes verdigin paraya deger emin ol. Bankada bos bos duracagina al gez hayat kisa :)

Volvo al :)
0
msb
(30.09.20)
Maaştan bağımsız olarak toplam birikimin maksiumum 1/3'ünü arabaya veririm.
0
alfred
(30.09.20)
araba almazsan ne yapacaksın? birikmiş paran da varmış, daha da biriksin dersen bunun sonu yok. kazandığımız para hayatımızı kolaylaştırmayacaksa ne anladım o paradan. hayatın kar amacı güden bir şirket değil, insanın lükslerini düşünüp onlara para harcaması keyif yatırımı olarak değerlendirilmeli bence.
ha, 300bine almazsın 200'e alırsın, orası sana kalmış ama benim o kadar param olsa 300 veririm.
0
Bruce
(30.09.20)
Almam, bildigin enayilik.
0
cooperr
(30.09.20)
2018’de aldığım güzel araba faizden, dövizden çok kazandırmış. Altından 30.000 TL daha düşük. E iki yıldır kullanıyorum o kadar da olsun.

Hiç düşünmeden al. Yapabileceğin en iyi yatırımlardan birisi olur.
0
zoghurt
(30.09.20)
alınır tabii ki.
0
blatta hiberna
(30.09.20)
Audi A4
0
silah taciri
(30.09.20)
cevrene bagli. isadamiysan seve seve alacaksin. ogretmen memur vs isen bosuna para odemis olursun. bunun vergisi var bakimi var.
araba da para kazandirmaz. parcasi vs bakimi pahali olmayan kendisi kaliteli bi araba almani oneririm.
atiyorum opel insignia
atiyorum skoda superb

mercedes bmw audi jaguar bunlari tavsiye etmem. bu arada iclerinde en iyisi de audi. tecrubeyle sabittir.
su an 320 ve xe var. kismet olursa xe'yi satip a6 320'yi satip a5 alacagiz. hicbiri audi tadi vermedi. eskiden de e250 vardi.
audi bi baska.
0
turbo sadık
(30.09.20)
günümüz ülkesinde hayatın ne getireceği belli olmadığından konumunuza, isteklerinize uygun alabileceğiniz en ucuz fiyatlı arabayı alın. Ben olsam o kadar parayı günümüzde arabaya yatırmam. Bir kez daha belirtiyorum konum ve isteklerinizi karşılayacak en uygun fiyatlı aracı alın derim. Gidip dacia da almayın ama 200-300 bandında 3-5 yıl sorunsuz binebileceğiniz ikinci el suv ya da ikinci el c-d segment bir araç alın derim.
0
kraldan cok kralci
(30.09.20)
Almam.
0
plutongezegendegilmi
(30.09.20)
w204 c180 al üstat.
0
since1907
(30.09.20)
Arabaya ihtiyacım varsa alırım tabii ki, neden almayayım. 300 bin dediğin leon parası şu anda, büyük bi rakam değil artık. Ama kullanmayacaksam almam, bakımı zartı zurtu dert oluyor.
0
roket adam
(30.09.20)
şimdi alınır da alınmaz da. ben hevesimi almak için alırım ancak çoluğum çocuğum varsa almam. bence şu süreçte bu fiyatlara herhangi bir araç almak mantıklı değil.
0
mikahakkinen
(30.09.20)
Borcum yok, araçların da devlet politikaları sayesinde aşırı ucuz satıldığı bir yerde yaşıyorum.

Birikimimi asla otomabile yatırmam. İhtiyacım yok, ilgi alanıma da girmiyor. Show maksatlı araba da almam.
0
buf-e kür
(30.09.20)
Bahsettigin sartlarda tabi ki alirim. Ayrica pahali arac sadece konfor getirmiyor, guvenligi de ust seviye oluyor.
0
Kittie
(30.09.20)
araba yatırım değildir. öyle diyen arkadaşları düzeltmiş olayım.


yatırım niyetine alacaksan alma, ama senin koşullarında olsam alırdım. parayı bi şekilde harcamak lazım dimi.
0
megacracker
(30.09.20)
Çok şükür kendime yetecek kadar param var. Orta segment bir arabam da var. Ama ihtiyacımdan yukarısını almam.

Güvenliğine bakarım elbette. Ama arabaya bir yatırım gözüyle bakmam. Bunun da bir sürü rasyoneli var. Araba durduğu yerde değerlenir diyenlere gülerim (satın alma endeksinden haberi yoktur diye düşünürüm) ama herkesin kendi tercihi elbette almak isteyene de dur demem.

Benim için parayı harcamak için arabadan daha güzel şeyler var:) Seyahat gibi.

Buyrun dünyanın en hakiki zenginlerinin arabaları. Jeff Bezos bile yıllarca Honda Accord kullanmış. Larry Page Toyota Prius kullanıyor.

www.businessinsider.com

*Arabaya neden yatırım gözüyle bakmam: Bir şeyin ederiyle fiyatı farklıdır. Fiyatı artabilir çünkü enflasyon diye bir şey var. Ama o arabanın güncel fiyatıyla satın alabileceklerin 3 aşağı 5 yukarı aynı. Mesela 2 sene önce ataşehir'de bir daire 3 clio ediyordu. Bugün Clio'nun fiyatı 2 sene öncekinin kaç katı. Ama yine 3 clio = Ataşehir'de aynı daire. Yani satın alma gücünüzde bir artış olmadıysa fiyatın değişmesi kar mıdır düşünmek lazım.

www.thebalance.com
0
anten
(30.09.20)
(12)

Hayvan severlere soruyorum.

pudra
Uzun tüylü(norveç ve sokak kedisi melezi) bir kedi sahiplenmek istiyorum. Satın almayı hiç düşünmedim. Satın alınan bir sürü kedi biliyorum ve inanılmaz güzel olsalar da yıllar önce bahçemde baktığım bir kedinin verdiği sevgiyi göremedim. Evet hepsi güzel ve değerli canlılar ama bazı hayvanların bir
Uzun tüylü(norveç ve sokak kedisi melezi) bir kedi sahiplenmek istiyorum. Satın almayı hiç düşünmedim. Satın alınan bir sürü kedi biliyorum ve inanılmaz güzel olsalar da yıllar önce bahçemde baktığım bir kedinin verdiği sevgiyi göremedim. Evet hepsi güzel ve değerli canlılar ama bazı hayvanların biraz daha duygusal olduğunu düşünüyorum.
Bugün biri bana yaptığının satın almaktan farkı yok dedi ve moralimi bozdu. Özellikle bir kedi istemek kötü bir şey mi? Kediyi sahiplendiğim zaman en az 10 sene benimle olacağını biliyorum. Maddi ve manevi her türlü yanında olmak zorunda olduğumu biliyorum. Her gün yemeğinden kumuna kadar ilgilenmem gerektiğini, tatillerimi programlarımı evimi planlarken onu da düşünmem gerektiğini biliyorum. Bunların hepsini de fotoğraf çektirip instagrama atmak ya da evde gözüme güzel görünen bir canlı olsun diye değil ailenin bir üyesi olmasıyla yapmak istiyorum.
Gerçekten kedisi camdan düşüp ölünce bir hafta sonra çocuklarına ikinci bir cins kedi alan biri bana bunu nasıl söyleyebiliyor anlamıyorum. Kendisi önceki kedimin nasıl öldüğünü üç yıldır anlatırken bile gözlerimin nasıl dolduğunu biliyor. Bence hak etmedim ama yine de gerçekten ucu dokunuyorsa bile kötü hissedeceğim.
0
pudra
(27.09.20)
"bazı hayvanların biraz daha duygusal olduğunu düşünüyorum." doğruluk payı vardır ama cins özelinde doğru olduğundan emin değilim.
kedi seviyorsan ve bakmanın bilincindeysen cinsinin önemi yok. bence böyle.
0
sutlu nescafe
(27.09.20)
istediğin kediyi al ya, istersen 5000 lira verip sfenks al. sanki evde kedi bakmak sadece kedilerin iyiliği içi yapılan bir şey gibi bu tavırlar bana garip geliyor. mutual bir ilişki var kedi-insan arasında. seni öyle bi kedi mutlu edecekse öyle bi kedi bulmalısın.

bu arada tam öyle bi kediyi yavruyken yerde buldum 2 aylık bile değildi büyük ihtimalle biri petshop'tan falan alıp sonra vazgeçip yola atmış ama yol dediğim hayvan gibi trafik olan bir ana caddenin ortadaki refüjü. hayvan istese bile gidemez oraya. yani yerlere bak yürürken belki bulabilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.09.20)
Kaybettiğiniz kedinize benzeyen bir kediyi sahiplenmek istemeniz doğaldır, gerçi ben miniğime benzeyen bir kediyi görmeye dahi katlanamazdım diye düşünüyorum.

Dış görünüşüne göre şu kedi olsun diye seçim yapmayı ise hoş bulmuyorum.

Şimdiki kedimi hayvan bakma tecrübem sıfırken, hiç aklımda yokken, yavrum yeni bir yuvaya muhtaçken sahiplendim. Şimdiki tecrübem o zaman olsaydı gene onu sahiplenirdim. Tüyleri şöyle, falanca renk, patisi şöyle vs diye kedi sahiplenmektense yuvaya en çok ihtiyacı olanı mümkünse engelli bir canı sahiplenmek hayvanseverliğin en değerli yanı bence.
0
art pepper
(27.09.20)
@art pepper
Geçen hafta tam olarak ona benzeyen bir kedinin hikayesini okudum. Yine aynı sadakat yine aynı duygusallık. Dış görünüşleri zaten aynı. O zamandan beri eminim aslında.
Bende uzun süre katlanamadım. Üç yıldır ilk defa bir canlıya yaklaşmaya çalışıyorum. Umarım uzun yıllar boyunca sağlıkla yaşarsınız.
0
🌸pudra
(27.09.20)
Sen kendini biliyorsan başkasının söylediği şeye neden bu kadar kafa taktın ki? Sanki sen de emin olamamis gibisin.
0
elorelia
(27.09.20)
'Satın almak', hayvanı mal olarak görmek oluyor bana göre. Arkasındaki çirkin endüstriyi, hayvan üretmeyi de desteklememiş oluyorsunuz. Etik olarak da bir duruş satın almamak.

Bir hayvanın sokakta ya da barınakta kalması mı daha iyi, yoksa sizde kalması mı? Hangi hayvan olduğu totalde ne kadar önemli? Aslında pek değil. Kendinize uygun, kendi şartlarınıza uygun ve karakterini sevdiğiniz kediyi sahiplenmeniz, onunla çok uzun seneler geçireceğinizi düşündünüldüğünde çok mantıklı. Burada yalnızca dış görünüşü ele almamak mantıklı olur elbette.

Benim de yıllardır sahiplenmek istediğim bir köpek ırkı vardı, ancak kendime bunun yanlış olduğunu telkin edip bir sene boyunca, onlarca kez başka köpeklerle tanışarak vakit geçirdim. Ancak 'enerjimiz' gerçekten tutmadı, başvurduğum kurumlar da bunu görüp o köpekleri sahiplendirmediler. Ben de beklemeye karar verdim. Karakterinin, yaşam enerjisinin benimkine uyduğu köpeği buldum.

Tabii ki karşınızdaki öyle der. Kendi vicdanını rahatlatmak zorunda.
0
buf-e kür
(27.09.20)
@elorelia
Biraz duygusal bir dönemdeyim sanırım. Normalde kendisinden pek etkilenmem ama bilmiyorum. Eline geçen ilk fırsatta canımı yakmak istemiş gibi gelse de acaba doğru bir noktaya da değindi mi diye sordum.
@buf-e kür
Sahipleneceğim hayvanla zaman geçireceğim :)
Sadece fotoğrafına bakarak almam mümkün değil. Sadece bu cins için olan ilanlara bakıyorum. Teşekkür ederim. İstediğim şey tam olarak sizin yaptığınız şey.
0
🌸pudra
(27.09.20)
Arkadaşınız size haksızlık etmiş bence. Süs eşyası gibi kedi bakanlara ben de kızıyorum. Ama kedi ararken renk-tüy tipi belirtenlere önyargıyla yaklaşanlara daha çok kızıyorum. Çünkü çocukken beslediği bir kedi, kaybettiği bir kedi vs olabilir ve ona benzer birini istiyor olabilir. Ben de kedimden ayrıldım malesef, sonrasında çok ağladım ve internette kedi videoları bile izleyemez olmuştum. Sadece onun renginde olan kedilerin resimlerine bakabiliyodum. Sokakta gördüğümde diğer kedileri besliyodum ama o kedimin renginde olmadıkları için yaklaşamıyordum, sadece onu hayal ediyordum. Birkaç ay sonra geçti bunlar, araya başka hasta kediler girdi vs. şimdi eskisi gibi hepsini sevebiliyorum.
Ama imkanım olsaydı o kedimden ayrıldıktan sonra yine ona benzer bir kedi sahiplenmeyi çok isterdim. Onun verdiği his çok başka bende.
Siz doğrusunu yapıyorsunuz, bu bilince sahipsiniz bence, aynen devam edin. Belki kedinizin saçlarını taramak istiyorsunuz kime ne ayol? Uzun tüylü seviyorsanız öylesini sahiplenin kimseye hesap vermek zorunda değilsiniz kediden başka.
0
megalomaniac
(27.09.20)
Kediye iyi baktıktan sonra istediğini yap kime ne.
0
jazzabel
(27.09.20)
Teşekkür ederim herkese. Gerçekten daha iyi hissediyorum.
0
🌸pudra
(27.09.20)
aşağıdakiler sokaklardan kurtarılmış kediler ve yuva arıyoruz.

taklacı, sitenin otoparkında takılıyordu, orada istenmiyor. hastalandı, tedavi ettirdik.
www.instagram.com

spider. sahilde ölmek üzereyken bulduk, tedavi ettirdik.
www.instagram.com
www.instagram.com

beşiktaş. arkadaşlar tedavi ettirdi. bir araba çarpıp kaçmış, şu an gayet iyi.
www.instagram.com
0
surprise
(27.09.20)
Instagram ve Suzionline twitter hesabına bakarsanız zor durumda ve sahiplenilmeyi bekleyen çok kedi paylaşıyor. Sahibinden gibi sitelerde yazmasa bile satış olabiliyor. Satın almadığınız ya da kısırlaştırmayıp kedinin doğurmasına destek vermediğiniz takdirde sahiplenmek önemli. Cins olarak kafanızda kodlamayın, içinizin ısınacağını düşündüğünüz bir kedi olabilir. twitter.com
twitter.com
0
kaset
(27.09.20)
(2)

bir dönem yapılan uht süt propogandası

Tochinoshin
Neden yapıldı ve kim yaptı? Kaynatılmış sütün sebep olduğu hastalıklar mı artmıştı mesela?
Neden yapıldı ve kim yaptı? Kaynatılmış sütün sebep olduğu hastalıklar mı artmıştı mesela?
0
Tochinoshin
(26.09.20)
Doğal olanı terk edip yerine sözde daha iyisini piyasaya sürmeye çalışanlar demiş olabilir.
Bilirsiniz reklamlar bile " isviçreli bir kaç bilim adamının " araştırması ve toplumun, hem batılı kravatlı laboratuarda çalışan beyaz giysili insanların görüntüsü ve konuşmalarıyla, eskiyi bırakıp yeniyi almaya meyilli hale getirilmesi de algının nasıl değiştirildiğinin bir göstergesi .
Daha yeni rastladığım bir paylaşım:
i.hizliresim.com

Ürünlerin hemen kısa vadede değil uzun vadedeki etkilerine bakmak lazım.

Araştırıldığında görülür. Şimdilerde küresel ısınmaya bir sebep olarakta inekler gösteriliyor. Acaba onun yerine nasıl şey konacak o da ayrı bir konu . Mesela Avustralya da su
kaynaklarını tüketiyorlar diye develerin infaz edilmesi yönünde karat alındı. Kesin ve hızlı çözüm(!)

90'larda hatırlarım ,tereyağı bile suçlu ilan edilirdi o zamanda .
Daha önce de yazdım gıda ve fon kontrol edildiği anda insan da kontrol edilmeye hazır hale geliyor.

Böyle konulara meraklı olanlar internette üniversite ya da bazı araştırma kurumlarının yayımladığı araştırma sonuçlarını pdf olarak okuyabilirler.
Hatta bazı araştırma sonuçlarının yayımlanmaması ve örtbas edilmesi yönünde kişilere ve kurumlara baskılar bile mevcut.

Doğrusu okuduğum bir pdf dosyasından sonra bir zamanlar çok sevdiğim üçgen peynirle aramla şu an kilometreler var. Kola dan zaten bahsetmeye gerek yok.
0
Erva
(26.09.20)
Ne hastalıkla alakası var ne de küçük süt üreticisiyle. Süt tüketimi tüm dünyada azalıyor, hem de çok ciddi şekilde. Almanya geçen senelerde, süt üreticilerine çok büyük finansal yardımda bulundu. Süt tüketimi düştüyse, süt üretimi de düşsün anlayışı yok. Talep yok, uzun zamandır üretildiği kadar tüketilmiyor, ancak dünya savaşı sonrasında, özellikle de Amerika'nın elinde kalan inekler ve inek sütleri bir şekilde 'yollarını' bulmak zorundalar. Reklamlar ve başka ülkelere satılan süt tozları... Bu gün de devam ediyor. Her ne hikmetse, süt tüketimi azaldığında okullarda bedava süt dağıtılıyor. Sütün bağımlılık yaptığı da biliniyor.

Süt ve hayvansal gıda üreten endüstri, dünyanın en büyük, en güçlü lobilerine sahip. Devlet destek vermek zorunda.

Kısacası, insanlar içmek istemiyor, ancak devlet, insanlarını manupile etmek zorunda, çünkü devasa bir endüstri gücünü yarı yolda bırakamaz.
0
buf-e kür
(26.09.20)
(3)

Sofranızda deniz tuzu kullanıyor musunuz?

gijilti
Lisede coğrafya öğretmenim sofra tuzunun Tuz Gölü'nden elde edildiğini ve bu göle atıklar aktığını söylemişti. Kaya tuzu alıp öğüterek kullanmayı önermişti.1. Denizlerin durumu ise malum. Sizce böyle bir nedenden dolayı deniz/göl tuzu kullanmamak mantıklı mı?2. Kaya tuzu kullanacak olsak, mutfakta b
Lisede coğrafya öğretmenim sofra tuzunun Tuz Gölü'nden elde edildiğini ve bu göle atıklar aktığını söylemişti. Kaya tuzu alıp öğüterek kullanmayı önermişti.

1. Denizlerin durumu ise malum. Sizce böyle bir nedenden dolayı deniz/göl tuzu kullanmamak mantıklı mı?

2. Kaya tuzu kullanacak olsak, mutfakta bollukla nasıl kullanabiliriz? Himalaya tuzu vb. kibar tuzlar var ama bunlar pahalı, bollukla kullanmak zor. Mesela patlıcanın acısını almak için öyle bir yemek kaşığı koyamıyor insan. Süzeceği makarnayı haşlarken bol keseden bir yemek kaşığı koyamıyor.

Bollukla kaya tuzu kullanmak için nerden, hangi tuzu alıp ne şekilde kullanabiliriz?
0
gijilti
(25.09.20)
cankiri kaya tuzunun kilosu 5-6 lira. 1 kg bana 2-3 yil gidiyo. bollukla kullanmaktan kasit ne acaba?
0
ehti
(25.09.20)
kaya tuzunun mineral içeriği daha bir güzel.
0
fever
(25.09.20)
Deniz tuzu kullanmıyorum, yarısı plastik artığı. Tadını çok seviyorum, ama eve almam, tehlikeli buluyorum.

Farklı tuzlar kullanmayı seviyorum, Himalaya tuzunu, tadını kolaylıkla alacağım yemeklere, salatalara kullanıyorum. Standart kaya tuzlarından var, onlar dediğiniz gibi makarna suyuna vs. kullanılıyor. Murray tuzumu gidip makarna suyuna atmam, şarabın yanına ekmek, zeytinyağı ve Murray tuzu kullanıyorum mesela.

Genel olarak, çok tuzlu yemeği sevmiyorum, tuz tüketimim az. Alışkanlık edindim, az tuzlu besleniyorum. Hollanda tipi patates kızartması dışında hiçbir şeyin üzerine tuz boca etmem.
0
buf-e kür
(26.09.20)
(14)

Votka içenlere soruyorum, genel olarak alkol içenlere aslında sorum?

Cesario
Nasıl içiliyor bu içki?Bardağın kaçta kaçında votka, diğer yarısı aroma (meyve suyu) vs olmalı?Geçende arkadaş ikram etti de, yarısına kadar koydu, dedim napiyosun sen, bu kadar fazla koyulmaz buna. Neyse: boğazımdan mideme kadar yanarak geçti. 2 yudum aldım, dedim bir daha içeni şey etsinler böyle
Nasıl içiliyor bu içki?

Bardağın kaçta kaçında votka, diğer yarısı aroma (meyve suyu) vs olmalı?

Geçende arkadaş ikram etti de, yarısına kadar koydu, dedim napiyosun sen, bu kadar fazla koyulmaz buna.

Neyse: boğazımdan mideme kadar yanarak geçti. 2 yudum aldım, dedim bir daha içeni şey etsinler böyle iğrenç bir şey ağzıma koymadım daha önce.

Midesiz misiniz nesiniz, nasıl içiyorsunuz kolonya gibi alkolleri yav, ne zevk alıyorsunuz? Çakmağı çaksam havaya uçar, nasıl su gibi içiyorsunuz.

SORU2: Votkaya kezzap, kolonya gibi acı diyen biri nelerden uzak durmalı? Rakı, viski, likör, konyak, cin vs. Bunlar da içerken kezzap gibi yakıyor mu boğazı, mideyi?

Soru3: Șampanya ya da şarap da boğazdan mideye kadar yakarak mı iniyor? Hiç tatmadım çünkü. 300 papel verip içemezsem acırım paraya. Yoksa ona göre ateistim ama tövbe edicem sigara gibi tadına bile bakmadan.

Millet su gibi içiyor da, fen dersindeki etil alkol gibi anasını satayım..
0
Cesario
(25.09.20)
Votkayı ben shotlar halinde içiyorum sek olarak. Bir kokteylin yarısına kadar votka koysaydım beğenmeyebilirdim muhtemelen. Tadından ziyade verdiği hissi seviyorum.

Diğerleri hakkında bir yorumda bulunamam, damak tadıyla ilgili. Ben viskiyi, cini, şarabı severek içiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(25.09.20)
ben de aynı şekil, insan alışkın olmayınca hepsi acı zehir gibi. biraz meyveli şarap içebiliyorum diğerlerine göre daha az acı :) meyveli şekerli kokteyl deneyebilirsin, dediğim gibi geri kalan her şey zehir.
0
rose parks
(25.09.20)
votka sek içilir. shot içilir. sarhoş olmak için içilir. lezzeti için içilmez.

sen böyle meyve şarapları var onlardan al iç bence. geçen bi böğürtlen şarabına denk geldim şerbet gibi içtim.
0
alperz
(25.09.20)
Güzel votka sek içilir+1.
Misal russki standart (iyi bir votkadir. zevkler ve renkler tartisacak durumda degilim).Kötü votka tadi belli olmasin diye meyve suyu ile boca içilir.

Dediklerinden hiçbirini içerken bu ne ya demiyorum. Ama eşim icemez misal viski, brandy falan. Kişiden kişiye değişir.

Sarap ve şampanya alkol orani az oldugundan sizde öyle bir etki bırakması zor. Yoksa su gibi gidiyor ikisi de ki bu sebepten yemekle içiliyor çoğu zaman. Yoksa öyle olsa yüksek alkol ile yemeğin butun tadini alir götürür (bkz raki).
0
logisticsmanager
(25.09.20)
votkayı buzluğa koyup sek shot atabilirsiniz.

canınız nasıl istiyorsa öyle içersiniz aslında. genelde ben 1/3 votka 2/3 meyve suyu ya da redbull. votka redbull tatlıdır güzeldir.
0
fezagezgini_4
(25.09.20)
İyi votkaların aslında kendine göre güzel bir lezzeti oluyor. Boğazı fazla yakmadan su gibi akıyorlar. Ucuz votkalar kolonya gibi oluyor. Denedikçe fark ediyor insan
0
i ve been mistreated
(25.09.20)
Soru 1: iyi vodkalar (belvedere, grey goose, beluga vs) sek içilebilir ama bir aroması olmadığı için bir tad da beklememek lazım (alkol tadı dışında). Bununla birlikte bu vodkaların aromalı çeşitleri de mevcut. bu arada ruski standart iyi bir vodka değil. Ayrıca vodkayı enerji içeceği, kızılcık suyu gibi aromatik içkilerle karıştırabilirsin. 1 ölçü vodka, 2 ölçü de onlardan.

Soru 2: Bahsettiğin yelpaze çok geniş. Likörler genel olarak rahat içimlidir. Cin isi genelde sek içilmez ama bazı aromatik cinler içiliyor. Cin dediğin zaten bir nevi aromalı vodka. Rakı zaten bildiğin gibi. Viski ve konyak zinhar sek içilir ama bunlar da serttir. Vodkayı sek içemiyorsan bunları da içemezsin denilebilir.

Soru 3: şarap ve şampanya kolay kolay yakmaz. Belki kekremsi bir tad bırakır ağızda hepsi bu.
0
giovanne
(25.09.20)
votkacıyım. 1/2 fazla. başlangıç seviyesi için 1/4, ileri seviyeler için 1/3 önerebilirim. kafa bulmak istemiyor ama alkol de alayım diyorsanız 200 ml bardağa 1/10 olacak şekilde bile koyabilirsiniz. 20 ml votka yapar yaklaşık 8 ml alkol alırsınız. bu da aynı miktarda biraya eşit olur. yani bira içmiş gibi olursunuz ama içimi hafif ve gerçekten lezzetli olur.
ona göre oranı arttırarak deneyebilirsiniz.
russanız votka sek içilir tabi. ama benim öyle şekil dertlerim yok.
0
ozdek
(25.09.20)
Pahalı ama grey goose alıp, dondurucuya atarsan lıkır lıkır içebilirsin.

Veya herhangi bir votka/cin'i shot yapar gibi iç. Ama içmeden önce ağzına bi dilim mandalina at. Ohh sabaha kadar içersin
0
owaki
(25.09.20)
Cin tonik ve yanına hafif bir meyve salatası dene. Daha gazoz gibi içersin. Kinin seversen tabii:)
0
tum haklari saklidir
(25.09.20)
votka 40-50 volümlük saf alkoldur. meyveden damatılmışsa o meyvenin adıyla anılır.
saf olduğu için illa ki yancısıyla içilmesi gerekir. yancı yarı yarıya konulur.
limon, elma suyu iyidir. cola ile kesinlikle olmaz.
saf olduğu icin seyreltilmiş hali 20 volüme dek düşer ve sorun olmaz.
şampanya + şarap 12-18 volüm arasıdır fermente içkidir ve probiyotik sayılır.
normal ölçülerde içerseniz faidelidir.
45 volüm içtiyseniz demek ki halinizi harab etmiştir.
0
ankarakecisi
(25.09.20)
Soruyu kabaca okudum. Votka boğazını yaktıysa dandik votkadır. Viski de öbürleri de.

Ben Rusyada, Ukraynada takılırken önüme konan votkaları hatırlıyorum da su gibi yumuşaktı. İyi içki rahat içimlidir bunu bilir bunu söylerim.
0
heidi'nin dedesi
(26.09.20)
benim ayıkken sek olarak tahammül edebildiğim içkiler bira, şampanya ve şarap. o son saydıkların vodka veya rakı gibi yakmaz. tada alışık olmadığın için muhakkak rahatasız edecektir en başta ama ağır gelmez o kadar. çok içen birisi olmamakla birlikte saydıklarının hepsini denemişimdir sanırım. yok aga vodka ve rakı cidden başka bir şey. ben FİSKİ, konyak vs. içebiliyorum mesela ama vodka yok, ya bi şeylerle karıştırıcam ya da şat atıcam. şat atıyosam da tadını, kokusunu vs. bastırmak için 50 çeşit yiyecek lazım yanına. sevemiyorum.
0
der meister
(26.09.20)
Bardakta iyi votka olmalı. Başka hiçbir şeye gerek kalmıyor o varsa. Ben de ilk Polonya'ya gittiğimde fark etmiştim. Hiç öyle yakan, mide bulandıran bir şey değil. İyi işçilik gerektiren bir içki.

Soru 3, hayir, hayir ve hayir! Ekşilik, acılık abartılı hallerdeyse, kötü yapılmıştır şarap. İyi şarap bulamayacaksanız, içmemek en iyisi. Kafanızda kötü yer etmesin. İyi bir el işçiliğinden geldiğine eminseniz, başlayın derim. Ancak 300 papel ile şampanya olmaz. Vintage şampanyası en az 70 Euro civarında. En çöpü, en endüstriyel yapılmış non-vintageleri 35-40 Euro civarında.
0
buf-e kür
(26.09.20)
(5)

Türkiye'deki biralardan neden herkes sikayetci ?

Avoiding The Puddle
Sozlukte Toborg Gold basligina bakiyorum, herkes bir markaya sallamis, kimini ovmus falan, neden boyle ?
Sozlukte Toborg Gold basligina bakiyorum, herkes bir markaya sallamis, kimini ovmus falan, neden boyle ?
0
Avoiding The Puddle
(25.09.20)
Çok az marka ve çok seçenek olmasından kaynaklı olabilir. Ya söylenmek için söyleniyorlar ya da gerçekten genelin damak tadına aykırı Türkiye'de üretilenler?

Bir de tabii 'sözlükte yazılması' bir kriter değil. Hangi ürün kolay ulaşılabilir hale geliyorsa, ona yazılan kötü yorum da artıyor. Beşiktaş'taki Oettinger'i (Almanya'nın evsiz birası, kötünün de kötüsü) satan bakkal, zamanında az ekşisozluklu gurman ağırlamamıştır.

Çogunun bir halttan anladığı da yok, bunu belirtmeye gerek var miydi? (Mesela, Chianti Classico adlı başlık altına biri 'yüzde 13 alkol oranı var.' yazmış. Sadece elindeki bir şişeyle yüzlerce üreticinin yaptığı kupaja bir tarafından standart alkol oranı uydurmuş. Ekşisozluk tadım kaynağı değil işte. Ciddiye almamak lazım.)

Bence Türkiye'deki biralar, özellikle diğer alkollü içeceklerin standartına ve kalitesine bakarsak, gayet iyiler. Bira içmeyi, çeşit çeşit denemeyi seviyorum. Çok kötü bira içmedim Türkiye'de. Barda gelen standart Efes, Tuborg vs. gayet içilebilir biralar. Gidip standart pilsenerlerimizi Bayern'in ya da Çek Cumhuriyeti'nin üreticileriyle karşılaştırmadığım sürece sorun yok.
0
buf-e kür
(25.09.20)
bu aralar tuborg amber favorim.
0
since1907
(25.09.20)
hocam çok ciddi bir pr çalışması da var.
özellikle efes tarafından son 2 aydır acayip bir pr çalışması olduğunu düşünüyorum.
instagramından tut sözlüğüne kadar her yerde efes övülüp tuborg gömülüyor.
instagramda bütün ünlülerin elinde efes şişeleri filan.
0
teritori
(25.09.20)
@teritori
Efesin pr dan ziyade yeni +1 biralarının kalitesi de bundan etken olabilir. Bu yaz komple efes içtim hiç rahatsız etmedi. Normalde efes malttan bir tane içsem şişer kalırdım.

Asıl sorunun cevabı ise ülkece batıya karşı duyulan aşağılık kompleksi olabilir.
0
bigcaptain
(25.09.20)
Öğrenciyken tuborgun yaptığı bir bira tadım anketi için anketorluk yapmıştım. Hedef kitle 20-40 erkeklerdi. Ne marka olduğunu bilmedikleri iki bira tattirip hangisini beğendiğini soruyorduk, ve nesini beğendiğini. Bir bira favori bira olarak belirttiği marka ya da elimizdekilerden random bir tanesi (tabi hepsi yoktu ama Carlsberg Tuborg Efes daha belli başlı markalar vardı) oluyordu, diğeri de tuborgun piyasaya sürmeyi düşündüğü bira.

Beğendiginin nesini beğenip begenmedigini (acılık, tat, yoğunluk renk) soruyorduk.

Çoğunun beğendim dediği favorisi olduğunu söylediği bira değildi. Tamamen marka fanatizmi bence bahsettigin şey, bundan yola çıkarak söyleyebileceğim.
0
encokbenisevinnolur
(25.09.20)
(3)

Ömürlük kaliteli defter önerisi

kmesne
Kendime cidden sağlam ve kaliteli önemli şeyleri not edeceğim ömürlük bir defter arıyorum. Dayanıklılık en önem verdiğim şey taşınabilirlik de önemli. Öyle full deri kaplamalı, püsküllü müsküllü, şekilli şukullu defterler aramıyorum.A4 boyutunda Kareli En az 140 sayfa civarlarında bütçem 150 liraya
Kendime cidden sağlam ve kaliteli önemli şeyleri not edeceğim ömürlük bir defter arıyorum. Dayanıklılık en önem verdiğim şey taşınabilirlik de önemli. Öyle full deri kaplamalı, püsküllü müsküllü, şekilli şukullu defterler aramıyorum.

A4 boyutunda Kareli En az 140 sayfa civarlarında bütçem 150 liraya kadar çıkabilir. Moleskine düşünüyorum şimdilik önerilere açığım.

Çok övülürse bütçeyi de artırabilirim

Yerli malı ürünler varsa yerli malı tercih ederim tabii ki
0
kmesne
(21.09.20)
Moleskine gayet yeterli, yillardir gozum kapali aliyordum, yeterliydi. Bu sene oneri uzerine Leuchtturm´a gectim. Bir tik ustun diyebilirim.

Standart Lamy ve Leuchtturm hep cantamda. Degistirme, baska marka bakmaya hic gerek duymadan, kucuk not defterini ve ajandasini kullaniyorum. Yalniz spesifik ozellikleri olan defterler karsisinda (mesela sarap notlari defteri Moleskine´in) Leuchtturm daha standart defterler uretiyor. Yerli mali diye Leuchtturm kullaniyorum, ihtiyacim olcusunde de Moleskine.
0
buf-e kür
(21.09.20)
@buf-e kür leuchtrurm türk malı değil diye biliyorum ama ?
0
🌸kmesne
(21.09.20)
Galen leather defter de yapti. Oraya bakabilirsiniz.
0
nax
(22.09.20)
(2)

ciddi eşeleme huyu olan köpek için yatak

not dark yet
pofuduk birçok minder, yastık parçalandı en sonunda. ne kullanıyorsunuz? soğukta parkede yatıyor.
pofuduk birçok minder, yastık parçalandı en sonunda. ne kullanıyorsunuz? soğukta parkede yatıyor.
0
not dark yet
(20.09.20)
içinde minderi olan sert plastik yataklar var, onlar çözüm olabilir ama gürültü olur eşeledikçe tabii.
0
blatta hiberna
(20.09.20)
Plastikle karıştırılmış bir yüzeyi yoksa ses yapmıyor. Üstü kadifemsi olan köpek yataklarından almanız lazım. Ses yapmıyor ve temizliği basit. Benimki tam olarak şu ve iki yıldır kullanımda: www.amazon.de

Bir kez ısırılmış yerini diktim, düzenli olarak da yıkıyorum. 23 kg ağırlığında bir deli üstünde tepinip eşeliyor düzenli olarak.
0
buf-e kür
(20.09.20)
(7)

şarap tavsiyesi

yollarbenibekler
ilk kez şarap (hatta ilk kez alkol) içecek birine önerebileceğiniz, alkolü az (%8-9), taneni çok az, gövdesiz, tercihen yarı tatlı, bitişi boğazda acılık bırakmayan, kısacası su gibi gidecek, hayatınızda içtiğiniz en hafif şarapları yazabilir misiniz? Rose-beyaz-kırmızı farketmez. Şimdiden teşekkürl
ilk kez şarap (hatta ilk kez alkol) içecek birine önerebileceğiniz, alkolü az (%8-9), taneni çok az, gövdesiz, tercihen yarı tatlı, bitişi boğazda acılık bırakmayan, kısacası su gibi gidecek, hayatınızda içtiğiniz en hafif şarapları yazabilir misiniz? Rose-beyaz-kırmızı farketmez.

Şimdiden teşekkürler.
0
yollarbenibekler
(20.09.20)
Meyve şarabı içiniz. Vincent veya kutman alabilirsiniz. Vincent’ın çok çeşidi var özellikle erik, böğürtlen harikadır. Mayhoş meyveler olunca şekerli gelmiyor hem gayet lezzetlidir.
0
helena
(20.09.20)
Casal mendes
0
stronzo
(20.09.20)
Offdry Mosel Rieslingi. Hatta Auslese. Baska bir kapi aramayin.

Alkol hic one cikmiyor 7-8% civarinda kaliyor. Su gibi degil, su gibi bence kotu bir yakistirma zaten, ancak harika bir akisi var. Elinize yapisir kalir bardak, oyle guzeldir.

Hafif ve govdesiz derken, karakteri hic olmayan, aroma basilmis sarap demek istemiyorsunuzdur bence. Onlar, kotu meyve saraplarinda var.
0
buf-e kür
(20.09.20)
Leona Bloom deneyin derim. Misket uzumu oldugu icin oldukca tatli. Bence meyve sarabi icmeyin, zira hem tat olarak basarisiz hem de sarap bile degil bence onlar.
0
synthetic a priori
(20.09.20)
hafif şarap istiyorsanız blush alın. leona blush iyidir.
0
sir gawain
(20.09.20)
Santa helena icimi baya kolay bir sarap
0
nax
(21.09.20)
Pamukkale Mulier sizler için şahane olacaktır. Yarı-tatlı. Misket üzümünden yapıldığı için burnu çok parfümsü, güzel bir asidite ise şarabın şekerini dengeliyor. Şarap iç baymıyor. Ayrıca, alacağınız Mulier'in 2019 rekolteli olmasına özen gösterin.

Bunun yanı sıra Likya'nın yine yarı tatlı şarabı olan Saint Nicholas da gayet hoş. Hafifçe soğutarak, kuruyemişlerle lıkır lıkır içmek için birebir.

Yukarıda bir arkadaş Casal Mendes önermiş, o da hoştur.
0
loras
(21.09.20)
(12)

Doğum haritası hakkındaki düşünceniz nedir?

GoodMorningTeacher
Son zamanlarda özellikle sosyal medyada astrologlar kişilerin doğum haritalarına bakarak geçmişlerini ve geleceklerini yorumluyorlarmış. Hatta bir astorloğun 2021 mart ayına kadar randevuları dolmuş. Randevu ücreti de 400 küsür liradan aşlıyormuş. Galiba oldukça fazla ilgi görüyor. Yakın çevremde i
Son zamanlarda özellikle sosyal medyada astrologlar kişilerin doğum haritalarına bakarak geçmişlerini ve geleceklerini yorumluyorlarmış. Hatta bir astorloğun 2021 mart ayına kadar randevuları dolmuş. Randevu ücreti de 400 küsür liradan aşlıyormuş. Galiba oldukça fazla ilgi görüyor. Yakın çevremde ilgilenen olmadığı için buraya sormak istedim. Doğum haritası hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Bana biraz fal baktırmak gibi geldi. Ayrıntı vermeden, gelişi güzel genellemelerle yorum yaptıklarını düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(19.09.20)
dünya 4,5 milyar, evren 13.5 milyar yaşında. ve evren genişliyor. bizim milkway de öyle.
ya da başka bir deyişle 8.5 milyar insanız şu dünyada. 12 ay var. her burca denk gelen 800 milyon insan.
bin yıl önce yıldızların yerleri de farklı konumlardaydı. yarın da öyle olacak.
o şarlatanlara söyle, ben hepsinin xxx:HNDOCÇTKMLYŞX
son söz. doğum haritanız bi işe yaramaz. "coğrafya kaderdir"
0
ankara06
(19.09.20)
linç gelecek şimdi :D
0
rose parks
(19.09.20)
buna inanan,ciddiye alan kişileri ciddiye alamıyorum
0
basond
(19.09.20)
Herkes ekmeginin pesinde, o yuzden pek kizamiyorum da ama aslinda bildigin dolandiricilik.

Ekleme: Dolandiricilik olmasinin yaninda 677 numarali kanuna gore suc (kanun maddesi: www.mevzuat.gov.tr). Bunun ustune eger vergisini odemiyorsa duble suc.
0
crown
(19.09.20)
Burçlara, ritüellere ihtiyaç duyanlar bana manipüle edilebilecek zayıf insanlar olarak geliyor. Parayla ders veren ve yorumlayanlara helal olsun diyorum. Silkelenmek isteyeni silkeleyeceksin.

Çalıştığım yerde herkes inanıyor. Az çok bilgi sahibiyim ben de meraktan çok baktım. Haritalarda zaten çok fazla bilgi var. Yok güneş burcu yok ay burcu yok hangi evde ne ne konumda vs illa bazı bilgiler uyuyor ama bu bilimsel olmadığını değiştirmez. 100 tane bilgiden zaten 10-15 tanesi tutar her türlü. Beni inandırmak için çok çabaladılar böyle sonra cahil ilan edildim lol.
0
jazzabel
(19.09.20)
Zamanında çalıştığım bir tv kanalında, bir astrolog hanım program yapıyordu.

Bana da doğum haritamı çıkarıp epey detaylı bakmıştı.

Nokta atış yapmasa da, şu tarihte bu olacak vs diye, genel hatlarıyla gayet de doğru anlatmıştı her şeyi.

Mesela eğitim hayatında çok fazla gelgitler görünüyor demişti. O yıl babam iflas edince, özel üni öğrencisi ben epey zor zamanlar yaşamıştım.

Kariyer hayatım için de aynısını söylemişti. Çok işe girip çıktım.

Sağlık için mesela gayet seyrinde demişti, soğuk algınlığım dışında hiç hastalık yaşamadım.

Hatırladıklarım bunlar.

Bence makul ama 400 lira vermeye değer mi, değmez. Çok inanıp, aşırı hayatınızı buna göre yönlendirmiyorsanız gerek yok.

Bir de herkes doğru okuyamıyor. Orada da iyi birini seçmeniz gerek.
0
makarnacanavari
(19.09.20)
buna inanan, ciddiye alan kişileri ciddiye alamıyorum +1

evrimagaci.org
0
kobuzchu kiz
(19.09.20)
Bir bitmedi burç muhabbetiydi, doğum haritasıydı vs. vs.

Bu işlere bu kadar fazla inanan olduğunu görünce çok hayret ediyorum. Bir de ciddi ciddi burç muhabbeti yapmıyorlar mı.
0
ahm1
(19.09.20)
Zaten astroloji muhabbeti yapan insandan uzaklaşırım, bir de bu işlere para veriyorsa (fal falan da dahil) tarikatlara para verenlerden, akp'ye oy verenlerden, telefon dolandırıcılarına para verenlerden, komunistlerden, düz dünyacılardan, no vaxçılardan vs... bir farkı yok benim için.
0
mirafiori
(19.09.20)
Şu corona döneminde bir astroloğun 2021 mart ayına kadar bütün randevularının dolu olduğuna inanmak astroloji'ye inanmaktan daha kötü.
0
ihanet kac kisilik
(19.09.20)
Hicbir sey dusunmuyorum. Buna inanan arkadaslarim, yilin belli aylarinin gelmesinden korkar duruma dusuyorlar. Koca koca, diplomali, doktorali insanlarin bunlarin pesinden kosmasi beni korkutuyor.

Dogum haritasidir, astrolojidir bunlar hakkinda hicbir sey dusunmuyorum. Dusunup, bos yere vaktimi almasini istemem.
0
buf-e kür
(19.09.20)
Yalandir.
0
karlmarx
(20.09.20)
(12)

Almanyadayım, mühendisim, iş bulamıyorum :(

sinirli yarasa
Sevgili duyurucular Alanım IT değil. 6 aydır aktif iş aramama rağmen 20 ye yakın telefonla görüşme gerçekleştirdim ve 3 yerden de davet alarak mülakatlara katıldım ama yok. Çok sıkıldım ..Neyi yanlış yapıyorum? 3 yıllık iş tecrübem var ve Türkiyedeki ilanlara bakmaya başladım. Kime sorsam orda en kö
Sevgili duyurucular

Alanım IT değil. 6 aydır aktif iş aramama rağmen 20 ye yakın telefonla görüşme gerçekleştirdim ve 3 yerden de davet alarak mülakatlara katıldım ama yok. Çok sıkıldım ..Neyi yanlış yapıyorum? 3 yıllık iş tecrübem var ve Türkiyedeki ilanlara bakmaya başladım. Kime sorsam orda en kötü işi yap buraya geri gelme diyor.

Siz ne diyorsunuz? Motivasyonum kalmadı gerçekten..
0
sinirli yarasa
(18.09.20)
Baska isler bak. Muhendis olarak calismak zorunda degilsin.
0
nax
(18.09.20)
alanin nedir?
0
camussar
(18.09.20)
Şu an türkiye'de de düzgün iş bulmak çok zor. Hele şu corona süreciyle daha da kötüleşti. Bence geliştirebileceğin bir yönün varsa onun üzerine yoğunlaş. Almanca bilmiyorsan öğrenmeye çalış. İngiltere'de master yapmasına rağmen iş bulması 1 yıl süren bir tanıdığım var. Orada master yapmam mümkün mü?
0
the coon
(18.09.20)
Enerji mühendisiyim , hali hazırda sacma sapan bir iş yapıyorum ama kalıcı oturum alabilmek için mesleki bir iş yapmam gerekiyor.

Master için geldim. Tamamladım o cepte

Almancam akıcı değil maalesef evet onu biliyorum :(
0
🌸sinirli yarasa
(18.09.20)
almanya'da yüksek lisans yaptınız, mühendissiniz ve iş bulamıyor musunuz? inanamıyorum çok üzücü. kriz gerçekten başlamış sanırım.

mülakat yaptığınız insanlara ulaşın ve neyin sizde eksik olduğunu sorun? sonuçta onlar da çalışan ve reddedildikleri zamanlar olmuştur. kibar bir dille sorarsınız yanıt alırsınız bence.
0
sonsuz
(18.09.20)
Geri donme. Muhendislik isi bulana kadar icabinda pizza dagit.
0
karlmarx
(18.09.20)
Cevaplar için çok teşekkür ederim.

Türkiyede güzel bir üniversite bitirdim ve arkadaslarim iyi yerlere geldiler. Bende güzel bir is teklifi almistim ama Almanyada master daha cazip gelmisti. Acikcasi acaba Türkiyede kalsaydim simdi nerelerde olurdum diye düsünmekten kendimi alikoyamiyorum.

Burada da mezun oldum okul bitti tam da o sira korona geldi, bütün ise alimlar durduruldu, görüsmeler iptal oldu. Kendimi Almanyadaki mühendis pazarinda ölcemedim, degerimi bilmiyorum hala acikcasi ve hala olacak mi olmayacak mi bilmiyorum..
0
🌸sinirli yarasa
(18.09.20)
Yasadiginiz yerdeki, iyi yere gelmis Türkiye göcmenleri ile iletisime gecin, en azindan vize icin bir süreligine mesleginize uygun bir is bulmaniza yardimci olabilirler.
0
buf-e kür
(18.09.20)
Hocam almanya'da da ayni mi bilmiyorum ama aracı kurumlara baktiniz mi? Adecco, page personnel, michael page, expectra vs. Ben fransa'da islerimi Boyle buldum interim (taseron) calisip basladim. Almanya'da da varsa su en en güzel olay bu olur.

Onun dışında çoğu kisi demis ama Türkiye'de de is yok. Isten ayrilan arkadaslarim oldu, firmalar eskisiyle ayni maasi bile vermiyordu, daha azini bile teklif edenler oluyor çünkü herkes tasarruf peşinde. Türkiye kesinlikle riskli is bulmak icin.
0
logisticsmanager
(18.09.20)
Mühendisim, buraya gelme
0
gadlemler
(19.09.20)
Bence bir süreliğine başka bir iş yapabilirsin. Bu süreçte para biriktirip ev ve araba sahibi olmadan Türkiye'ye dönmeyi düşünmezdim ben olsam. Türkiye'de güzel bir iş bulabiliyorsan şuan, birkaç sene sonra da bulabilirsin. Acele etme buraya dönmek için.
0
megalomaniac
(19.09.20)
Merhaba,

Hangi sehirde yasiyorsunuz? Almanya'da yasiyorum ve is bulma konusunda danismanlik yapiyorum.
0
bushido77
(20.09.20)
(5)

Köpeği uçağın kargo bölümüne vermek tehlikeli mi?

landho
Köpeğim +8 kilo olduğu için kargo bölümüne vermem gerekiyor.Daha önce deneyimlemiş olanların düşüncelerini alabilirsem çok sevinirim. Teşekkürler.
Köpeğim +8 kilo olduğu için kargo bölümüne vermem gerekiyor.
Daha önce deneyimlemiş olanların düşüncelerini alabilirsem çok sevinirim.

Teşekkürler.
0
landho
(17.09.20)
Birkaç yılda bir "köpeği kargoda öldü" haberleri çıkar. Ama her gün yüzlerce hayvan da orada taşınıyor bir yandan... Ben zorunlu durumlarda taşıdım hep. Görevliler hayvan bölmesinin havalandırmasının iyi olduğunu ve ayrı olarak ısıtıldıgını söylerler (sorunca) hep
0
507
(17.09.20)
Zor bir konu. Ben tatil gibi sebeplerle asla bir köpeğe o stresin yaşatılması taraftarı değilim. Ya da arabanın kullanılabileceği seçeneklerde, artı 12-13 saat dahi eklense, araba ile seyahat ederim.

Korkunç haberlerin yanı sıra, köpeğe verilen sersemletici dozun doğru ayarlanması biraz güç. Bünyeden bünye de fark ediyor. Düşünün ki hayvan yolculuğun ortasında pat diye uyanıp kendini öyle bir ortamda buluyor... Ben düşünmek istemiyorum.

İyi bir veteriner şart diyorum. Yolculuk başlamadan da, sürekli seyahat şirketiyle ilişkide kalmak, vaktinde rezervasyonunu yaptırmak lazım. Uçağa binmeden tekrar sorup, onaylatın kargoda hayvanınınızın olduğunu ve gerekli şartların sağlandığını.

Ufak bir köpekse, yaşı geçkinse, özel bir sağlık sorunu varsa, veteriner onayı almadan asla düşünmeyin derim.

Ben gönüllü olarak Türkiye'den Almanya'ya sahiplendirilen bir köpeğe eşlik ettim. Her şeyi iki, üç kere onaylattırdım, yine de o uçak yolculuğu geçmek bilmemişti. Çok stresli bir yolculuktu.
0
buf-e kür
(17.09.20)
oncelikle kopeginizi ozel durumu yoksa uyutmamanizi, sakinlestirici kullanilmamasini oneriyorum.

genelde kopeginiz tasima kafesinden ziyade daha buyuk ucak seyahati icin tasarlanmis kafeslerde tasirsaniz genelde sorun olmaz. kopeginizin cinsi de onemli. kopeginizi tanimaniz da onemli. gerekirse onceden besleyip ucak yolculuguna gore kafese sadece su koyabilirsiniz. ya da beslemeyip yemek ve suyunu kafese koyabilirsiniz. kopeginizi ucak yolculugundan once yormaniz enerjisini harcamaniz iyi olur.

bunun disinda genelde bu isler genelde bu kafesleri tasiyan arkadaslarda bitiyor. normalde kopekler havalandirmalari olan kisimda tasiniyor. onem veriyorlar artik bu konulara. zaten kafesinizde dort tarafi acik havalandirmasi iyi olan bir kafes olacak. icine kopeginizin sevdigi, genelde uyurken yaninda bulundurdugu bir oyuncagini koyarsiniz. battaniye falan da uygun. bir de stres olacagi icin genelde kemirdigi oyuncaklardan koyabilirsiniz.

bu biraz risk. kimi kopekler havayolunun umursamazligindan olurken, kimisi de elde olmayan sebeplerden olebiliyor, stres saglik sorunu vb.

Tabii ki once veterinizle gorusup saglik durumunu hakkinda onay almaniz en dogrusu. Sonra dogru kafes secimi, kopegin aliskanliklari ve ucus saati, suresi goz onune alinarak yapilacak plan sonrasi riskleri en aza indirmis olursunuz.

bir kac kez kopeklerimizde stresten kaynakli sorunlar yasadik ucus sonrasi, yeme icme aliskanligi bozukluklari, korku, agresiflik. fakat hepsi yeni duzenden sonra en gec bir hafta icinde duzeldi.

ama bu demek degil ki bu risksiz. fakat bazen baska bir sansiniz da olmuyor.
0
tanaka
(18.09.20)
Cevaplar için teşekkürler.

Tatil amaçlı bir yolculuk değil. Her halükarda bir yolculuk gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Köpeğim 8 yaşında 14 kilo bir cocker spaniel. Yolculuk Antalya > Van gibi uzak mesafeli olacağı için araba tercih edemiyorum.

Sakin bir köpek, tıraş vs gibi uygulamalar esnasında uyutulmaya gerek kalmadı hiç. Uyutulmaması için yeterli bir kriter mi bu?

Hosteslere sürekli, kargoda bir köpeğin olduğunu hatırlatmak gerektiğine dair bir şey okudum. Gerekli koşulların sağlanması bizim inisiyatifimize mi kalıyor bu durumda, havayolu şirketine ne kadar güvenebiliriz?
Çok korkuyorum arkadaşlar, en doğru kararı vermek istiyorum. Hataya açık bir konu olmadığı için panik halindeyim. Antalya>Van hattı için başka öneriniz varsa ona da açığım.
0
🌸landho
(18.09.20)
Ben iki kere kullanmak zorunda kaldım. Öncesinde araştırdığımda mümkünse sakinleştirici verilmemesi gerektiğini okumuştum, zaten hırçın bir köpek olmadığı için sakinleştirici vermedim. Ha, ikimiz için de çok stresli bir yolculuk oldu ve çok korktu ama yine de bir şekilde geçti. Yolculuk sonrasında travma kalmadı, hemen normale döndü.

Ben de bilet almadan önce o korku hikayelerini okuyup çok korkmuştum ama havaalanına gittiğimde tek başıma gittiğimdekinden çok daha fazla ilgilenildiğini gördüm. Normalde havaalanında hep bir kaos ortamı var gibi geliyor, kimsenin ne yaptığı belli değil. Organizasyon eksikliği var çoğu şeyde. Ama bu konuda herkesin her şeyden haberi vardı (yer görevlisinden pilotuna kadar) ve tıkır tıkır işledi. Her şey hazır beni bekliyorlardı sadece. Kontuar görevlileri bile ben check-in için gittiğimde “aa biz de sizi bekliyorduk” dediler hatta. Rezervasyonu görüp önceden her şeyi hazırlıyorlar, herkesin de haberi oluyor. Hemen hızlıca işlemleri halledip görevli çağırıp köpeği aldırıyorlar. Pilotun ve hosteslerin de kargoda canlı olduğundan haberi oluyor.

İndikten sonra da görevli getiriyor köpeğinizi. Canlı olduğu için itip kakma gibi şeyler olmuyor gördüğüm kadarıyla. Efendi efendi taşıyorlar. Ama kişiden kişiye değişir. Görmediğimiz yerde nasıl oluyordur allah bilir. Yine de göz göre göre zarar vermezler tabii.

Bir daha yapmak istemem açıkçası. Ülke içi, arabayla gidilebilecek bir mesafeyse arabayı tercih ederim. Ama o kadar korkulacak bir şey de yok. İçiniz rahat olsun.
0
aliza
(18.09.20)
(3)

Gastronomi öneriler

ırene adler
Selamlar herkese, gastronomiye ilgim var. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak için neler yapabilirim? Pişirme kısmından çok tadım ve yiyecekleri daha iyi tanıma ile ilgileniyorum aslında. Hangi kitapları önerirsiniz? Kitaplar harici dünya mutfakları ve ürünlerle ilgili bilgiyi nereden öğrenebili
Selamlar herkese, gastronomiye ilgim var. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak için neler yapabilirim? Pişirme kısmından çok tadım ve yiyecekleri daha iyi tanıma ile ilgileniyorum aslında.

Hangi kitapları önerirsiniz? Kitaplar harici dünya mutfakları ve ürünlerle ilgili bilgiyi nereden öğrenebilirim? Tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
ırene adler
(17.09.20)
www.mizanplas.com
Şurayı okumak faydalı olur.
0
Bruce
(17.09.20)
Geçen yıl, DK yayınlarından çıkan the story of food kitabini alıp okumuştum, yurt dışından almıştım Türkiye'de yoktu şu an Amazon da görülüyor, tavsiye ederim İngilizce problemi yoksa, DK yayinlarini sanırım alfa yayınları peyderpey Türkçe'ye kazandırıyor takip etmekte fayda var
www.amazon.com.tr

Ek: ingilizce prb değil ve biraz maddi durum da elveriyorsa greatcourses plus eğitim videolarında food&wine kategorisinde Ken albala gibi bu konuda üstat isimlerin eğitim serileri var onlar da baya iyi hem de PDF destekli falan.

Ek2: hem Türkçe olsun hem de ücretsiz olsun dersen aklıma tek müteveffa Anthony Bourdain reisin no reservations serisi geliyor, malum ortaklardan Türkçe dublaj ya da altyazılı izleyeceksin, ben de tüm seriyi izlemedim bir ara ben de giriseyim.
0
candanag
(17.09.20)
'Kitaplar harici dünya mutfakları ve ürünlerle ilgili bilgiyi nereden öğrenebilirim?'

İlginiz varsa yiyip, içeceksiniz. Damağı aşırı manipule eden, aroma arttıcıları vs. tüketmekten kaçınacaksınız. İyi yiyip içmek derken, nokta atışı yapmak bahsettiğim. Çok basit bir yiyeceği, örneğin simidi ele alın. Kaç çeşidi var? Bu çeşitler en iyi nerede temsil ediliyor? Oraları bulup, damakta referans noktaları oluşturuyorsunuz ki, diğerlerini karşılaştırabilin.

En kısa ve en sonuç veren yöntem, tadım grubu kurmak ya da bir gruba katılmak.

İçmeden şarabı anlayamayacağınız gibi yemeden de yemek tadımından anlayamazsınız.

Kitap serisi olarak, Slow Food ve Slow Wine serisini içtenlikle öneririm. İtalya için referansları hep aktüeldir.

New York Times'in Food ve Wine bölümlerini hep takipte kalarak, dönen tartışmaları, aktüel temaları takip eder hale gelirsiniz. Pete Wells ve Eric Asimov'u, Andy Hayler'i ya da Gastronomica gibi ciddi hesapları twitter üzerinden takip edebilirsiniz.

Şarap özelinde tavsiye isterseniz postcasttir, blogdur, youtube kanalıdır, kitaptır, istemediğiniz kadar yazabilirim. Kitap diyorsanız, Wine Bible, elbette şarapla çok içli dışlı olmakla beraber, o terruarın yemekleri hakkında da çok kısa bilgiler veriyor. (Ama şarapla hiç ilginiz yoksa, hiç ilerlemeyecek bir kitap.)
0
buf-e kür
(17.09.20)
(7)

Regl döneminde havuza veya denize girmek

astrid
Daha önce hiç girmedim regl iken. Girenler rahat edebiliyor mu? Bugün yüzmeye niyetlendim ama tedirginim biraz
Daha önce hiç girmedim regl iken. Girenler rahat edebiliyor mu? Bugün yüzmeye niyetlendim ama tedirginim biraz
0
astrid
(16.09.20)
Benim reglim üç sürüyor. İlk güne denk gelmişse girmiyorum ama ikinci veya üçüncü güne denk gelmişse havuza değil de denize giriyorum. Yanıma 3 tane bikini altı alıp denizden her çıktığımda kuru olanı giyiyorum. Tampon kullanabilirsin.
0
ruhen hastayim ben
(16.09.20)
tampon kullaniyorum, giriyorum, hic sorun olmuyor.
0
taurina
(16.09.20)
Tabiki tampon kullanıyorum, tamponsuz girme gibi bir ihtimal söz konusu değil zaten :)
0
🌸astrid
(16.09.20)
Adet kabı ile çok rahat.
0
buf-e kür
(16.09.20)
(bkz: menstrual cup) artı 1.

hazırda yoksa bu tatil döneminizde edinemeyebilirsiniz ama sonrası için yazmak istedim :)
tamponla denize girmek beni rahatsız ediyor mesela.
0
asisamus
(16.09.20)
İlk gün de dahil giriyorum, tamponla hiç sorun yaşamadım. Bikinimi de değiştirmedim hiç.
0
megalomaniac
(16.09.20)
:) bugün kendini buraya vermiş olman güzel. kafan dağılsın.

menstrüal kap +1
0
janderzel zartanyan
(09.10.24)
(11)

Yurt dışında yaşayan duyurucular

ms brownstone
Yaşadığınız ülkeye ne kadar zaman önce, kaç yaşındayken ve ne şekilde yerleştiniz? İstediğiniz kadar ayrıntı verebilirsiniz ve ülke ismi de yazarsanız güzel olur.Şimdi Türkiye’de yaşayan ancak hayatının bir dönemini yurt dışında geçirmiş olanların da cevaplarını bekliyorum tabii.
Yaşadığınız ülkeye ne kadar zaman önce, kaç yaşındayken ve ne şekilde yerleştiniz? İstediğiniz kadar ayrıntı verebilirsiniz ve ülke ismi de yazarsanız güzel olur.

Şimdi Türkiye’de yaşayan ancak hayatının bir dönemini yurt dışında geçirmiş olanların da cevaplarını bekliyorum tabii.
0
ms brownstone
(16.09.20)
1 yıl italyada yaşadım okul için. Staj dönemi geldiğinde çalışma izni çıkmayınca geri dönmek zorunda kaldım:(
0
suicides underground
(16.09.20)
2017-25-evlilik-fransa.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
25. Yas gunumde geldim. Tam 6 sene oldu. Avustralya.
0
baldur2
(16.09.20)
24 yaşında sydney'e gittim, 1,5 yıl kadar yaşadım. mühendis vizesi.
27 yaşında almanya'ya geldim, 1 yıldır buradayım, yüksek lisans.
0
bohr atom modeli
(16.09.20)
22 yaşımda 6 aylığına Fransa -eğitim
24 yaşımda 2,5 aylığına Almanya -staj
26 yaşımda 6 aylığına ABD -eğitim
27 yaşımda Hollanda - yüksek lisans ve doktora
0
but that was just a dream
(16.09.20)
Belcika 6 ay once 35 yas. Burada is buldum, isverenim is iznimi ayarladi. Elektronik Muhendisiyim.
0
cleric
(16.09.20)
2009-2010 arasinda Berlin'de yasadim. EVS yapmistim o zaman. Yas 24 idi.
2019 Haziran ortasi yani 34 yasindayken Isvicre Cenevre'ye tasindim. Sirket ici transfer oldu. Calisma iznimi sirket ustlendi. Hala buradayim.
0
interview with the vampire
(16.09.20)
temmuz 2019'da 31 yaşında şirket içi transfer ile Almanya.
0
japon askeri
(16.09.20)
2019da, 28 yasindayken, gocmenlik ile Kanada'ya yerlestim. Gocmenlikle gelince calisma izni derdi olmadigi icin kendi alanimda is bulup calismaya basladim, ama esim is bulamadi hala. Fakat tek maas ile Turkiye'deki standardimizin uzerinde bir hayat yasiyor, neredeyse ayni birikimi yapiyoruz.

Sahsi dusuncem, keske daha erken gelseymisim.
0
taurina
(16.09.20)
2001, 18 yasinda, kanada, universite icin geldim boka battim.
0
cooperr
(16.09.20)
22 iken Erasmus ile geldim, mezun olup, 24 yasimda Master yapmaya gelip kaldim. Vize görevlisinin içine sinen 'yerleşme' sınırsız iş sözleşmesini gostermemle, sonra da vatandaslıgı almamla oldu.
Ülke: Almanya.
0
buf-e kür
(16.09.20)
(5)

yürüyüşle incelme

ayrıl coco
Her sabah aç karnına ortalama 1 saat - 6.2 km - 8500 adım atıyorum koşu bandında. Daha sonra kahvaltımı yapıyorum. yememe çok aşırı olmasa da dikkat etmeye çalışıyorum. Bacaklarda değişimi yaklaşık ne zaman görebilirim?not: biliyorum vücut nerden kilo vereceğine kendisi karar veriyor sorum kilo verm
Her sabah aç karnına ortalama 1 saat - 6.2 km - 8500 adım atıyorum koşu bandında.
Daha sonra kahvaltımı yapıyorum. yememe çok aşırı olmasa da dikkat etmeye çalışıyorum. Bacaklarda değişimi yaklaşık ne zaman görebilirim?
not: biliyorum vücut nerden kilo vereceğine kendisi karar veriyor sorum kilo vermek değil, bacaklarda sıkılaşma/ incelme/ selülit azalması. boy: 1.60 kg: 63
Her gün yürüyüş yapan birileri varsa deneyimlerini paylaşırsa sevinirim.
0
ayrıl coco
(16.09.20)
1,5 yildir günde en az 1,5 saat köpegimle tempolu yürüyüs yapiyorum, gozle gorebilecegim hicbir degisiklik yok bende. Zaten bu, insanin saglikli kalmasi icin minimal yapacagi hareket degil mi? Bunun uzerine, eger obez degilsek, dizlere/kalbe vs. asiri yuk binmiyorsa, forma girmek icin gidip spor yapmamiz gerekmiyor mu?

Kosu bandi diz dostu bir secim degil bu arada. Imkaniniz varsa acik havada yuruyun.
0
buf-e kür
(16.09.20)
benim normalim ama günde 400-500 adım. hiç hareket etmiyorum normalde. açık havada yürüyüş imkanım yok.
0
🌸ayrıl coco
(16.09.20)
O yürüyüşün üstüne youtube’da bacak incelten videolardan birini seç, yaklaşık 10 dakika civarı yeterli, her gün yap. O zaman farkı görmeye başlarsın 1 ay sonra. Ama beslenme önemli.
0
megalomaniac
(16.09.20)
Bacak inceltici videoları izle diyen insanları dinleme çünkü öyle bir şey yok. Yürüyüş yerine koşu yapmaya çalış.
0
diffarentiationation
(16.09.20)
Bir bisiklet alıp, tampaya vurmazsan, rüzgara karşı pedal basmazsan veya eve bir kondisyon bisikleti alıp, belirli periyotta level atlamazsan o dediğin olmaz.
Ama öyle bir şey yapmayacaksan da sağlıklı kalmak adına şu an yaptığına devam etmelisin.
0
Mirket
(16.09.20)
(17)

Almanya emekli maasi

plastikposet
Almanyada emekliler 1000 Euro aliyormus. En ucuz kiralik ev 500-600 olsa naisl geciniyor bu adamlar. Tamam gida ucuz ama onla bitmiyor ki. Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var.
Almanyada emekliler 1000 Euro aliyormus. En ucuz kiralik ev 500-600 olsa naisl geciniyor bu adamlar. Tamam gida ucuz ama onla bitmiyor ki. Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var.
0
plastikposet
(15.09.20)
Ulan Almanya'da emekli olan adamın da evi yoksa ölsün zaten. Türkiye'de emekli maaşı ne kadar? 1900 lira falan. Kiralar ne kadar?
0
himmet dayi
(15.09.20)
ulana gerek yok. Bir tatrtismada gecti de merak ettim. Bunu söyleyen koyu bir tayyibist
0
🌸plastikposet
(15.09.20)
hemen aklıma bu video geldi.
www.youtube.com
0
sutlu nescafe
(15.09.20)
Oradaki ulan sana değil, emekli olup da ev alamamış Alman vatandaşa edilmiş bir şeydi. Yanlış anlamışsın.
0
himmet dayi
(15.09.20)
Almanya'da kiran haricinde eline 400 euro'dan az para kaliyorsa devlet yardimi alirsin. Ki ayrica emeklilerin cogu eski kiracilar, kiralari nispeten yeni nesile göre daha uygun. Ama dediginiz gibi gecim sikintisi büyül yine de.

Ayrica ev almak falan öyle oturdugun yerden ahkam kesilecek seyler degiller. Fakirlik dünyanin her yerinde var.

Bu konuya dair güzel bir video:

youtu.be
0
bosver nicki
(15.09.20)
*Büyük

Ah yukarida biri linki vermis zaten ayni videonun, görmemisim.
0
bosver nicki
(15.09.20)
Almanya'da emekli olana kadar en az bir ev bir yazlik aliyorlar zaten.
0
crown
(15.09.20)
Oranin yerlisi baby boomerlar bir sekilde yirtti, hayat onlarin gencliginde daha ucuzdu, maaslar yuksekti, bir miktar servet yaptilar su anda onu tirtikliyorlar, sadece emeklilige bagli degiller. Kenarda kosede birikmisi yatirimi olmayan gocmen bir suru adam emeklilikte ulkesine geri donuyor. 1000 avroyu cebine koyup ucuncu dunya ulkesinde hayatta kaliyor.

Biz ilerde ne yapacaz ben onu dusunuyorum, hayat pahali, maaslar dusuk. Yatirim yapmak neredeyse imkansiz, gelen gidiyor. Millennial ve sonraki neslin emekliligi bence baya sikintili gececek..
0
cooperr
(15.09.20)
Almanyanın merkezi yerlerinde oturmuyorsan gayet 300 euroya düzgün evler var. Yoksa istanbul-izmir-ankara-bursa gibi yerlerde zor ama zaten oralarda geçtiyse hayatın iyi kazanmış ve bi ev almışsındır zaten
0
Unde bach canim
(15.09.20)
Yaslilik bazilari icin esittir fakirlik demek Almanya´da. Emekli maaslarinda alt sinir yok. Ek gelir yok, eger emekli maasi cok az ise otomatik olarak issizlik geliri (harz4) aliyorlar. Ozellikle bir kuruma bagli calismayan sanatcilar icin buyuk sorun yaslilik.

80 yasinda ve duzgun giyimli, sise toplayan dedeler nineler var ek gelir icin.

300 Euro ile nerede daire tutuluyormus? 3 odali eve 1300 civarinda oduyorum buyuk bir sehirde. 300 Euro ile ancak Dogu Almanya´nin cok kucuk koylerinde bir yer bulunur. O fiyat hic inandirici degil.
0
buf-e kür
(15.09.20)
Yani şimdi fransa'dayim ama sonucta benzer olaylar. Aynı muhabbet burada da var.
Bir kere evet emekli olunca maas dusuyor. 1000 euro almak icin ne kadar az maas almak lazim bilemiyorum açıkçası. Ben kendim icin simulasyon yaptığimde 1800 civarı cikiyor.
Yalniz dünyanın hiçbir yerinde emekli maaşı (devletin verdiği) hayatinizin sonuna kadar krallar gibi yaşayın diye verilmiyor. Ben su an her ay maasimin yüzde en 10-20sini kenara koyuyorum. Daha fazla olsa daha fazla koyarim. Ki esim çalışmıyor daha, o da calissa heralde bir asgari ücreti yatirim yaparim (1200 civarı).
Her şeyin çok güzel gittigini düşünsek ve ben her ay ev kredisi vs çıkartıp 500 euro koysam kenara 3bin euro ile başlasam dedim simülasyonda; duz faiz hesabi ile 15 senede 95bin euro yapiyor.
Hadi söyle diyim 40 sene calisip 150 bin biriksin. Bu 20 sene boyunca her ay 625 euro ek maaş demek.

Yani her ülkede olduğu gibi damlarken biriktirirsen böyle emekli maaşı falan dert etmezsin. O turistik yerlerde gördüğümüz kisiler 40 sene calisip halen kira veren kisiler değil.

Bahsettiginiz gibi hiçbir şey yapmayip yillar boyu asgari ücret geçinip ondan da hiçbir şekilde biriktirememis ve ev vs alamamis kisiler vardir. Ama bunun nüfusa orani ne kadardir tartisilir.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
@buf-e kür mesela bremen. 300-400 arası ortalama 60 m2 evler var gayet. Ha siz türkiyeden alışık 120-150 m2 sevdalısıysanız doğrudur, o fiyata zor ama onlarda 600-700 euro. Zaten emekli insan 2 kişi olur 60 m2 gayet yeterli

Ayrıca buna neden şaşırdığınızı anlayamadım. Türkiyeden örnek verecek olursak; esenler gibi bir yerde caddeye yakın yer 2000 tl kira iken sakaryanın hendek ilçesinde kira 500 lira. Oran olarak gayet anlaşılır.
0
Unde bach canim
(16.09.20)
"Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var."

Yani evet Almanya gibi zengin gelismis bir ulkede 60 kusur yasina kadar calistiysan emeklilik icin kendin ekstra para biriktirebilmis olman varsayimi var sanirim. Aksi takdirde hayat zor.
0
hot potato
(16.09.20)
deutsche welle’de bununla ilgili bir haber vardı. almanya’da emeklilerin çok zor geçindiği, aşırı fakir hatta ülkenin en fakiri olduklarıyla ilgili.
m.dw.comşıyla-geçinmeye-çalışan-almanlar/av-44847731
0
ozgur bir kusun hatirati
(16.09.20)
bu kadar dusuk maas alinmasinin sebebi o kisinin hayati boyunca duzenli calisip, duzenli prim odememesi. almanyada her ay verilen maas bordrosunda o ay emekli olsan ne kadar emekli maas alacagin yazar. belli bir maasa ulasman icin de duzenli olarak prim odemen gerekir. genelde serbest calisanlar, ya da uzun sure issizlik maasi ile gecinenlerin en buyuk problemi budur, emeklilikte maaslari dusuk olur.

ama o kisi gecinemezse "hartz 4" denilen sosyal yardim alabilir. ornegin kira yardimi gecim yardimi vs. eger bir kisi 1000 euro emekli maasi alip 800 eurosunu kiraya veriyorsa, devletten kirasin odemesini isteyebilir. ama sosyal yardim alan bir kisi oyle kafasina gore araba vs. alamaz, ya da tatile giderken bile izin almalidir.
0
emrahday
(16.09.20)
Özetin özeti:

- Almanya´da minumum emekli maasi yok. Ne ödediysek prim olarak, o geri geliyor. (Devlet memurlugu statüsü disinda. Onlarin emeklilik odemeleri daha iyi.) Sosyal bir yapidan bahsetmek guc, bunu iyilestiren bir AB ülkesi icin bkz: Avusturya!

- Zaten ucu ucuna yasayan freelancer, birikim yapamiyor, odedigi prim de cok az.

- Uzun süre "minijob" yapmis is, okul, bolum degistirmis insanlar, yine az prim odediklerinden emeklilikte alacaklari para komik rakamlar olarak kaliyor.

- Tek basina cocuk yetistiren bireyler, kenara para koyamiyor. Emekli maasi neyse, onla gecinmek zorunda, dolayisiyla iyi bir isi olsa da, hayat standarti cok dusecek emeklilikte.

- Bircok gocmen, multeci (sadece simdikileri degil, 50-60 sene oncesinin gocmenlerini de katmak lazim, Rusya Almanlari mesela) cok cesitli nedenlerle, ornegin onceki egitimini kanitlayamiyor, orta yasta dahi ilk basamaktan baslamak zorunda, dolayisiyla az prim odeyip, emeklilikte aclik sinirinda yasiyor.

- Bir kere uzun issizlik yasarsaniz, is bulmak, hayata tutunmak sosyal nedenler sebebiyle de cok zor Almanya´da. Basari odakli bir toplumsal sistemi var. O ip koptuysa, devlet yardimina bagimli hale gelebilirsiniz.

- Ek gelire muhtac olacak kadar az prim yatirdiysaniz, otomatik olarak Harz 4 aliyorsunuz, emrahday bahsetmis ne acili bir sistem oldugundan.

Kiralar asiri sekilde artiyor, sadece buyuk sehirlerle sinirli degil, suradaki haritada sehir yazip, kira artis oranlarini gorebilirsiniz. Bu da bizim generasyonun emeklilikte ac kalma nedeni olacak sanirim!(www.zeit.de)
0
buf-e kür
(16.09.20)
Simdi biraz araştırınca anladimki fransa ile almanya cok alakasizmis bu konuda. Fransa emeklilikte cok daha iyiymis. Yani
Tabi bu sebepten Almanya bütçe fazlasi verirken fransa borç yapiyor...
Neyse bu sebepten benim dedigim kısım bu konu basligi icin önemsiz. Yalnız ben hala dünyada her emeklinin düzgün yaşadığı bir yer olduğuna inanmıyorum. Biraz baktigimda internette daha kimsenin evet bizde süper emeklilik sistemi var dedigini görmedim ama almanya gibi sürekli bütçe fazlası veren bir ülkenin de bu konuda bu kadar geride olması oldukça garipmis.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
(9)

Yeni is arkadasi ve onyargi

kuehles blondes
Modlar tasimadan ben direkt gonul islerinde acayim duyuruyu dedim ama aslinda gonul isleri degil. Birine bir sekilde onyargiliysam/gicik olduysam o kisiyle normal bir iliski kurmam cok uzun zaman aliyor. Mesela is yerinde takima yeni biri gelecek, kendisinin departmaniyla kisa bir sure calismistim.
Modlar tasimadan ben direkt gonul islerinde acayim duyuruyu dedim ama aslinda gonul isleri degil.

Birine bir sekilde onyargiliysam/gicik olduysam o kisiyle normal bir iliski kurmam cok uzun zaman aliyor.
Mesela is yerinde takima yeni biri gelecek, kendisinin departmaniyla kisa bir sure calismistim. Cok miymiy biri, sessiz ama olumsuz hicbir sey yasamamistik aramizda, yani notrduk.
Bu kisi 3 sene boyunca stajyer sozlesmesiyle calismis (ugrassa parttime a gecmesi cok kolay ve daha cok hakkin oluyor) ve 3 sene calistigi bolum buna full-time pozisyon teklif etmemis.

Bizim takima geliyor simdi ve benim orada calistigimi biliyor, takimda onceden tanidigi tek kisi benim. Bir kez bile bana yazmadi, cok sasirdim ve gicik oldum. (Bizim takimi sirketten cikar, sirket duzgun isleyemez ama cok da taninmayiz diger departmanlarda yani birini tanimak buyuk avantaj) Ayrica takimi tanimasi gerekiyor, isleri devralacagi kisiyle oturup isi ogrenmesi lazim vs. bir kez bile kendisi iletisime gecmedi o arkadasla da, hep oteki arkadas toplanti davetiyesi vs yolladi. Bu kadar ilgisiz/umursamaz duran birinin takima gelecek olmasi da sinir ediyor beni. Zaten umursayan bir insan olsaydi 3 yil stajyer sozlesmesiyle de calismazdic bunu degistirmek icin bir seyler yapardi.

Tum bunlar bir araya gelince onyargilarim nehir olup akiyor ama takim arkadasi olacagiz sonucta, kurtulmam lazim bu durumdan. Ne yapayim??
0
kuehles blondes
(15.09.20)
Umma, küsme. Beklentilerini düşür. Kimseden bir şey bekleme.
0
pass
(15.09.20)
İşinizi çok ciddiye almak, işte yükselmek etmek sizin kendi seçiminiz. Herkes o yolu izlemek zorunda değil.

Size yük olmadığı sürece umursamaz olmaya bakın.
Yük oluyor, işi başkalarına bırakıyorsa orada el atın tabii.

Size yazmaması da normal. Her insanın sosyal becerileri gelişmiş olmuyor.

Sıfırdan başlayın. Sosyal iletişiminizi gereken ölçüde tutun. “Aaa işte şuradan tanışıyorduk, nasılsın?” gibi cümleleri bırakın o kursun, sonuçta işi bilen, o departmanda daha fazla vakit geçirmiş olan sizsiniz. Soru sorması ve çabalaması gereken karşı taraf ve onun mentörü.
0
buf-e kür
(15.09.20)
stajyer sozlesmesiyle calismasi falan sizi ilgilendiren bir durum degil, isterse karin tokluguna calissin alan razi veren razi olduktan sonra. Bir kere arkadas sizin departmana yeni geliyor, ise yeni baslaayanlarin oryantasyonu, islerin nasil devredilecegi gibi konularin departmanca planlanmasi organize edilmesi lazim. Sizde ise yeni girenlerin diger calisanlari sosyal medyalardan ekleyip, telefonlarinizi bir yerlerden bulup bana bunu ogretin falan diye pesinizden mi kosmasi gerekiyor anlamadim ki? Belki de rahatsizlik veririm diye dusunuyor
0
neverletyougodown
(15.09.20)
kendisi içe dönük ve çekingen yapıda biri olabilir bu anlattıklarına göre. elinden tutmayı deneyebilirsiniz ekipçe. eğer olur da olumlu bir geridönüş olmazsa kendisinden, o zaman bir şeyler düşünülür. çok çok erken endişelenmişsin biraz zaman geçmesini bekle bence.
0
theseachange
(15.09.20)
çekingen olabilir +1

neverletyougodown'a da katılıyorum, ekibe yeni biri geldiğinde hoş geldin vs vs ekibin demesi gerekmiyor mu ? belki part-timea geçmeyi kendi istememiştir başka nedenlerden
0
fezagezgini_4
(15.09.20)
@ Neverletyougodown

Sosyal medya yok, hepimizin sirket maili ve telefonu var, sirketin intranetinde de isim soyad yazinca cikiyor.

Hosgeldin seklinde yaptik zaten, biz iletisime gectik daha dogrusu. Isi devralacagi arkadas zaten toplantilari vs yolluyor. Ben de basladigimda herkese gidip ben toplanti rica etmistim.

Kisaca aslinda onyargili oldugum biraz “uzumun copu, armudun sapi” diyip her seye gicik oluyorum sanirim.
Bunun ustesinden nasil gelecegim? :( boyle olsun da istemiyorum aslinda, sonucta evet bana karsi yapilmis bir sey yok ki.
0
🌸kuehles blondes
(15.09.20)
Çekinik gördüğün için ezesin gelmiş bence. Kendi işine odaklan.
0
arnold schwarzeneger
(15.09.20)
biz iyi usta icin; iyi kalfa yetistirendir deriz.
sizin icin de test olur dediginiz kadar iyi misiniz. bence cok iyi olmus cok da guzel olmus.
iyi yonetim kisilere degil sistemlere bagladir kisiler degisse de isin yururse o is olmus demektir. 3 ay sonra guzel.haberler aliriz umarim.
0
turbo sadık
(15.09.20)
kendin de kabul ediyorsun ki fazla önyargılısın
baya baya gıcık olmuşsun hiç bir şey yapmamış olmasına rağmen
sosyal becerileri gelişmiş değil, bu kadar yerin dibine sokman gerekmezdi.
0
dafuq
(15.09.20)
(11)

Süs diye kediye tasma takmak

hede hodo
Takılır mı? Sanki onları rahatsız eden bir şeymiş gibime geliyor. Ev kedisinden bahsediyorum.Yoksa yararı filan var mıdır? Bilemedim.
Takılır mı? Sanki onları rahatsız eden bir şeymiş gibime geliyor. Ev kedisinden bahsediyorum.
Yoksa yararı filan var mıdır? Bilemedim.
0
hede hodo
(14.09.20)
pire tasması hariç takılan tasmanın hiç bir faydası olamaz, hatta kedi gibi özgür hayvanları fazlaca rahatsız eder, boyunlarına ağırlık yapar, kaşındırır. Yeni kedi alan gösteriş meraklılarının ilk icraatlerindendir. Gerçek kediseverler tasmaya karşıdır.
0
bugisme
(14.09.20)
İlk sahiplendigimizde takmıştık zilli olandan. Evin içinde bulmak açısından iyi oluyordu. Ama sonra rahatsız olacağını düşünüp çıkardık. Çıkardıktan sonra boynundaki tüyler coştu bir de. Demek ki tasma uzamasini da engelliyordu. Numaramızi bastirdigimiz bir tasması da var. Zil vs yok ama ağır gibi geldi yine rahatsız olacağını düşünerek takmadik.

Zilli olanı takmak salaklık. Bu saatten sonra tasma takmayiz ama kaybolma vs durumunda isimli, numaralı tasma işe yarar aslında. O yüzden bu tip bir tasmayi takana bir şey demem.
0
elorelia
(14.09.20)
ben kızımı ilk sahiplendiğimizde zilli bi tasma almıştım. ama tıngır tıngır çocuğun kafası şişiyor diye kıyamadım çıkarttım. sonra bir tanıdığımızın kedisi (kızımızın annesi) kaçtı, 10 gün sonra geldi ama o 10 gün onlar da biz de çok üzüldük. sonra bir tasma yaptırdık üstte kızımızın ismi (SAKIZ) altında da eşimin telefon numarası yazıyor. bizimki hiç çıkmaz dışarı ama oldu da bir şey oldu camı itti açtı (sineklik var ama açılabilir belki bilemiyorum bi gün o kadar güçlenebilir :) ), biz unuttuk açık kaldı, bulunduğumuz semt kedi dostu mutlaka biri bulur arar bizi diye. bu arada ara ara tasmayı kontrol ediyorum büyüdükçe boğazını sıkmasın diye. araya parmağım rahatlıkla giriyor. sorun yok.
0
matilda
(14.09.20)
Sesli tasmaları kuşlara koşarken ses yapsın diye takıyorlar diye biliyorum.
0
pass
(14.09.20)
İlk sahiplendiğimizde bir heves taktık ama zilli olanlardan hiç kullanmadık. Uzun süredir hiç bir şekilde tasma kullanmıyoruz.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(14.09.20)
takılır bence, biz takıyoruz. hem kaçma vukuatı oldu bir kaç kere, hem de durduk yere üzerimize saldırabiliyor bazen :( o yüzden hem zili var (koşarak saldırmaya gelişini buradan anlıyoruz) hem de telefon numaralı isimliği var.
0
theseachange
(14.09.20)
evde iki tane kedi var, biri tasmalı biri tasmasız. tasmasız olan 8 kilo ve kocaman bir şey ve evin içinde genelde tembel tembel yatıyor. baktın mı hemen buluyorsun. diğeri 3.5 kilo ufacık bir bebe. bazen evin içinde 15-20 dakika arıyoruz hiç ses vermiyor, ortaya çıkmıyor. zilli tasma taktık, böylece bulması daha kolay oluyor. uızunca bir süre kediyi bu şekilde aramak zorunda kaldıktan sonra tasma takmaya karar verdik.
0
rahip janick
(14.09.20)
Evle ve sizle tanisma sürecini atlattıktan sonra, evde takmayin derim, ne kediye ne kopege. Ne yararı olacak? Bulunmayı istemiyorsa, bulmayın hayvanı. İlaç saati vs. yoksa ya da denetimde tutmanız gereken bir sağlık sorunu, bırakın rahat rahat gezsin.
0
buf-e kür
(14.09.20)
annem çok seviyor gözleri ile uyumlu -biri mavi biri yeşil çünkü vanlı kızımızın- yeşil taşlı tasma takmayı -evet annem firdevs yöreoğlu tadında bir teyze (-_-)- ama ben çok karşı çıktım, çünkü kendim de takı takmayı sevmem ve boğulacak gibi olurum, kediciğimi bir de öyle görünce çok feci boğuluyorum hissine kapılmıştım -bir de bana amerikan kölelik dönemlerini hatırlatıyor, tövbe estaaaa- ama şu da var, bazen dışarı gezmeye çıkıyor -bazen biz izin veriyoruz çıksın gezsin diye, sakin bir sokak zaten, bazen de kendi kaçıyor fırt diye- bir keresinde eve dönüş yolunu bulamadı, tasmasında telefon numarası da vardı, annemi arayıp getirdiler. ha ben yine de tasmalı görmekten rahatsız oluyorum, aslında kendisini hiç rahatsız etmiyor, halinden gayet memnun, ama ne bileyim yani, biri sırf evinde yaşıyorum diye bana tasma taksa, rahatsız olurdum :( (evet bazen hayvanlarla aynı bilinç düzeyindeymişiz gibi düşünüyorum :))
0
pasp
(14.09.20)
Zilli tasmanın hayvanı çok rahatsız ettiğini düşünüyorum ya, sürekli her hareketinizde kulağınızın dibinde bir şey şıngır şıngır ses yapsa siz rahatsız olmaz mısınız? Zaten saklanan kedi genellikle bir kuytuda hareketsiz yatıyor olur, zil yine işe yaramaz.

Bahçe kedisiyse, dışarı çıkıp geliyorsa mümkün olduğunca hafif bir tasmayla telefon numarası vs yazılmasına karşı değilim, en azından pratik bir nedeni var.
0
kobuzchu kiz
(14.09.20)
önemli bir şey hatırlatıcam; tasma takılsa bile zorlandığında çıkabilen bir tasma olmalı. çünkü kendi başına gezinirken bi dala falan takılabilir ve kendini kurtaramayabilir.
0
cosmicgadin
(14.09.20)
(6)

filmleri nasıl izliyoruz

antikadimag
bir film var izlemek istediğim. örnek olarak see you in montevideo. türkiyedeyken torrentten çekip izliyordum. ancak yurtdışındayım ve burada torrent işlerine bulaşmak istemiyorum. nereden bulup izleyeceğim şimdi?
bir film var izlemek istediğim. örnek olarak see you in montevideo.

türkiyedeyken torrentten çekip izliyordum. ancak yurtdışındayım ve burada torrent işlerine bulaşmak istemiyorum. nereden bulup izleyeceğim şimdi?
0
antikadimag
(13.09.20)
bazı sahtekar arkadaşlar, filmin adı, izle diye aratıp, film makinesinet, 720pizleorg, filmmoduorg gibi sitelerden izliyorlarmış. ayıptır yapmayın.
0
ankara06
(13.09.20)
Hocam adam korsana bulaşmayayım diyor, sen korsan öneriyorsun.

Bulunduğun ülkede DVD kiralama gibi bir şey varsa oradan izleyebilirsin. Eskiden iTunes Store'dan film kiralanıp izleniyordu. Ama Mac OS yeni sürümüne geçince bunu Apple TV olarak değiştirdi. Ancak bu film orada yok şu an. Biraz daha popi filmleri oradan kiralayıp izleyebilirsin.
0
himmet dayi
(13.09.20)
Seedbox alıp torrenti seedboxa indirip ordan kendi bilgisayarına çekebilirsin
0
sta
(14.09.20)
Avrupa Birliği kararı var, o yurtdışı dediğiniz şey AB ülkesi ise normal browserden açıp stream yapmak suç. Eve ceza geliyor. Portekiz yapmıyormuş mesela, ama Almanya çılgın rakamlar istiyor.

Amazon Prime, Mubi üyeliği vs almanızı lazım. Amazon’da filmleri bir kereliğine kiralayabilirsiniz de.

Ekleme: Tor üzerinden film izleyebilirsiniz tabii. Onu unutmuşum.
0
buf-e kür
(14.09.20)
buf-e kür +1, ben de mubi diyecektim, yalnız bu film şu anda mubi'de yok. amazon'a ek olarak hulu falan olabilir ama bakmadım açıkçası var mı diye.
0
pasp
(14.09.20)
türkiye gibi kanunların elek olduğu bir ülkedeki birinden rica edip filmi wetransfer vs ile göndermesini isteyebilirsin.
0
d e j i n
(14.09.20)
(7)

Şampanyalı Bir öğleden Sonra Yemeği

rewlack
İstanbulda biraz fine dining bi yer arıyoruz; ama akşam yemeği gibi değil öğleden sonra gibi bir saatte olacak.Şampanya konusunda ciddiyim, en kötü ihtimalle blush falan olabilir ama yeterki migrostan alınma olmasın. Ne alaka diyeceksiniz ama aklıma Büyük Londra Oteli geldi, açık mı acaba restoran k
İstanbulda biraz fine dining bi yer arıyoruz; ama akşam yemeği gibi değil öğleden sonra gibi bir saatte olacak.
Şampanya konusunda ciddiyim, en kötü ihtimalle blush falan olabilir ama yeterki migrostan alınma olmasın.
Ne alaka diyeceksiniz ama aklıma Büyük Londra Oteli geldi, açık mı acaba restoran kısmı hala pandemi falan var diye diyorum.
Neresi var böyle?
Victor Levi şarap mekanı, taksim rejans falan o da olmaz.
0
rewlack
(07.09.20)
kişisel bir önerim yok bu tür mekan pek bilmediğimden. ama google'a "istanbul michelin yıldızlı restoranlar" yazıp aratırsanız sanki bir şeylere ulaşabilirsiniz istediğiniz türden, yanısıra fine dining gibi yerler de çıkıyor gibi.

Türkiye'de michelin yıldızlı restoran hiç olmamış, kobuzchu kiz'a teşekkürler. bilip bilmeden yazdığım bu öneriyi yine de ibretlik olarak burada bırakıyorum :)
0
nimberjack
(07.09.20)
büyük londra oteli ismi havalı olmasına rağmen o kadar da fine dining bir yer değildir. Boğaz kıyısındaki otellerin restoranlarına bakabilirsiniz.
0
anten
(07.09.20)
Saatleri konusunda emin değilim ama Turk Fatih Tutak'a bir bakın, çok övüldüğünü duydum geçenlerde. Bir de Ortaköy'de Ruby var.
0
kobuzchu kiz
(07.09.20)
TOI Kuruçeşme
0
dougsampson
(07.09.20)
neolokal (18 civari aciyor.) ve mikla olabilir aradiginiz sey. mikla´da standart sampanyalar vardi, neolokal`in listeni hic hatirlamiyorum.

kopuklu saraptan bahsediyor olabilir misiniz? Solera vb. mekanlarda kopuklu sarap bulabilirsiniz.

sampanya sunumu sikintili bir icecek. genelde yeterince soguk gelmiyor, sinir bozuyor. ben tercih etmiyorum sarap merkezli bir yer degilse ozellikle. bardak sampanya da, cok tercih edilmedigi icin, okside gelebiliyor masaya. dikkat etmek lazim.

istediginiz sarap yoksa, siseyi kendiniz goturun ve "tipa parasi"? verin. bu da bir alternatif.
0
buf-e kür
(07.09.20)
foxy olabilir. maksut askar ve levon bagis istiraki
0
65 derece
(07.09.20)
Bebek Hotel veya Feriye olabileceği gibi Divan Restaurant'ları da olabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.09.20)
(5)

Pandemi sürecinde kullandığınız gıda takviyeleri

Arthur Dayne
Pandemi sürecinde hangi gıda takviyelerini kullandınız/kullanıyorsunuz? Hangi ürünü neden tercih ettiniz?
Pandemi sürecinde hangi gıda takviyelerini kullandınız/kullanıyorsunuz? Hangi ürünü neden tercih ettiniz?
0
Arthur Dayne
(06.09.20)
Ben açıkçası ekstra bir şey almadım; sadece her kış d vitamini kullanırım yine ona devam ettim. Onun dışında beslenme düzeninde daha saglikli şeyler yemeye özen gösterdim. C vitamininden zengin beslenme vs gibi.

Zaten doktorlar da takviye almak yerine beslenme düzenini doğru oturtmak gerektiğini soyluyorlar.
0
fraise
(06.09.20)
Life extension two per day ini kullanıyorum.

C vit ve d vit kullanıyorum

Doktorlar gayet de takviye alın diyor. D vitamininin bağışıklık üzerine etkisi ile ilgili yüzlerce makale var. Biri daha geçen hafta yayınlandı iyi bir dergide. Orada geçen miktarları güneşle veya besinle edinmek çok güç.
0
bir ileti paylastim
(07.09.20)
Her zaman kullandığım takviyelere devam ettim. D vitamini ve balık yemediğim için omega
0
jazzabel
(07.09.20)
Bir ileti paylaştım, d vitamini ayrı bir olay, ben de d vitamini kullandığımı yazmışım. Ama hangi doktor c vitamini, b12, demir, a vitamini vs için besinler önemli değil, takviye alın diyor merak ettim. Düzgün bir beslenme düzeni oturtursaniz bunlara ihtiyacınız kalmıyor. Doktorlar da bunu söylüyor zaten; asıl yapmanız gereken sağlıklı beslenmek, doktorunuz gerekli görürse takviye ilaçlar verirler. Kafanıza göre kullanmayın diyorlar.

Sırf cevap vermiş olmak için cevap vermesek keske.
0
fraise
(07.09.20)
Spirulina kullandım. Meraktan. Hiçbir fark hissetmedim, bir daha almam.

Zencefil kullanıyorum, yüksek düzeyde. Bir rahatsızlığım var, doktorum önerdi, kür şeklinde kullanıp bırakacağım.

B12 kullandım, bir haftalık kür şeklinde. Zaten her yıl iki kez kullanıyorum, vegan olduğum için önemli.

Pandemi ile alakaları yoktu.
0
buf-e kür
(07.09.20)
(4)

yalnızca tek çeşit bira satan yerlere siz de uyuz olmuyor musunuz ?

alicandan
bir mekana oturuyorsunuz. bira istiyorsunuz, sadece bir markanın birası var. sinir bozucu durum. neden öyle oluyor ?
bir mekana oturuyorsunuz. bira istiyorsunuz, sadece bir markanın birası var. sinir bozucu durum. neden öyle oluyor ?
0
alicandan
(06.09.20)
Ben sinir etmez, sinir ederse eyv diyip kalkar baska mekana otururum. Begenmedigim birayi icecek halim yok cunku.
0
kuehles blondes
(06.09.20)
Çok çeşit aramam. Tuborg varsa Tuborg, Efes grubu varsa Bud, o da yoksa Bomonti içerim. Farklı bira içmek istersem gitmem gereken yerleri biliyorum. Oraya gidince de Weihenstephan ya da Hacker Pschorr içerim.
0
himmet dayi
(06.09.20)
Mekanlar iki gruptan biriyle anlaşıyor onlara göre sözleşme yapıp güzel paralar veya eşantiyon biralar alıyorlar mekan için çok mantıklı. Zaten hangi mekanın ne sattığını oturmadan anlıyorsun. Turuncu gördüğün yer tuborg, mavi gördüğün yer Efes, kahverengi ‘’kendine has’’ yazısı gördüğün yer Efes’in Bomonti noktasıdır. Ona göre oturur içersin. Efesciysen bile bile turuncuya oturuyorsan bu senin suçun mekanın değil.
0
IcedFlames
(06.09.20)
Degil bence, genelde sisede farkli secenekleri de oluyor.

Arkadaslarimla oturmusum, kimsenin tadini kacirmam, mekan degistirilsin istemem o noktada. Ayni markanin saraplarini satmak kadar sinir bozucu degil.
0
buf-e kür
(06.09.20)
(11)

sizce ev kirası, maaşın yüzde kaçı kadar olmalı?

Transa
sb
sb
0
Transa
(05.09.20)
yüzde 10-40 arası olabilir. keyfinize göre. yarısını geçerse göçersiniz :-(
0
ankarakecisi
(05.09.20)
20-25'ten ötesi yorar.
0
roket adam
(05.09.20)
Almanya'da 30% civarını geçince ev sahipleri uzak duruyor sizden. Bence de ideali 35% civarını çok geçmemesi. Maaşın yarısını ev kirasına verirsem, nasıl tatil yapacağım, hangi hobime para kalacak, nasıl hafta sonu bir yere giderim?

Öğrenciliğimde de bursumun yarısını vermiyordum kiraya, hep bu hesapla geçindim.
0
buf-e kür
(05.09.20)
Cesitli formuller var, senelik burut maasin/40 gibi.
0
cooperr
(05.09.20)
Bana gore en fazla yuzde 25. Yuzde 30 son. Yuzde 40 falan hayatini kisitlayabilir.
0
baldur2
(05.09.20)
%30-35 civaridir. hep hesabimi buna gore yaparim. alacagim maas kiranin uc katindan daha azsa olmem ama gecim sikintisi cekerim.
0
yoggi
(05.09.20)
bütün gelirin 25-35% arası diyelim. gerçekçi rakamlarsa genelde 40% oluyor tek çalışanlı aileler için.
0
dirildimde geldim
(05.09.20)
Fatura + ev giderleri (yemek dahil) + kira %25'i geçmeyecek şekilde ben rahat yaşayabiliyorum, sonrası sorun oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(05.09.20)
25i geçmemeli.
0
nuisance
(05.09.20)
%33 işyerine ve iş sonrasi aktivitlere max. yakınlık için!
0
artikyeterbe
(06.09.20)
%25 maks. ama o kadar da zengin degilsiniz.

refah icin ise %20 maks. bunun alti sizi standart olarak yukari ceker.

%6 altindaysa ve odediginiz para kendini cikariyorsa kazanmaya baslarsiniz.
0
baldan kaymak
(06.09.20)
(6)

Almanyada araba alacağım, hiç anlamam ne almalıyım ?

wiekannich
10-13.000 euro bandında bir araba almayı düşünüyorum.Yaş 27 genç adama gidecek yakışıklısından bi bmw bakıyorum ama tam bilemedim. Şu hoşuma gitti meselahttps://suchen.mobile.de/fahrzeuge/details.html?id=304487170&damageUnrepaired=NO_DAMAGE_UNREPAIRED&isSearchRequest=true&makeModelVariant1.makeId=35
10-13.000 euro bandında bir araba almayı düşünüyorum.
Yaş 27 genç adama gidecek yakışıklısından bi bmw bakıyorum ama tam bilemedim.
Şu hoşuma gitti mesela

suchen.mobile.de

Araba konusunda bizim milletten sağlam otorite yoktur diye burdan sorayım dedim, siz olsanız bu skalada ne alırdınız ?
0
wiekannich
(05.09.20)
Oranın Fiat Punto’su değil miydi o ya (Ali Can reisimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz)

Bence bunu almaktansa daha düzgün bir Japon al daha iyi.
0
catch the arrow
(05.09.20)
Bmw ve türk ikilisi bir araya gelince dalga geciliyor :D
Bence bmw almayin.
0
kuehles blondes
(05.09.20)
bmw ya da merc almayi dusunuyorsan mutlaka bayi garantili al. Ikinci el bayiden aldiginda aracin fabrika garantisi bitmis olsa bile bayinin sana garanti verebiliyor olmasi lazim. 2-3 sene garantisi olsun zira kullanmasi zevkli ama nazik araclar, illa sikinti cikartacak. Bir de uzun sure binmeyi dusunuyorsan bir tane saglam bmwci usta bul ki olayin anavataninda oldugun icin bu cok da zor olmasa gerek.
0
cooperr
(05.09.20)
kuehles blondes artı bir. Polis cevirir de cevirir.
0
buf-e kür
(05.09.20)
beemwey Xi3 elektrikli önerim :-)
0
ankarakecisi
(05.09.20)
maliyet hesabı yapıyorsanız ve türkiyeden almanyaya gitmiş ve almanyadaki ilk aracınızı alacaksanız kasko bedelini düşük tutmak için nispeten düşük motor hacimli bir araba tercih edebilirsiniz. türkiyedeki hasarsızlık indirimlerinizi vs orada saydırabiliyormuşsunuz ama çok meşakkatli olduğunu duymuştum.
ayrıca bmw-türk olayı doğru :)
0
semyasa
(06.09.20)
(8)

Full hindistan cevizli bir parfüm kullansam millet sen ne ayaksın der mi?

trablon
hindistan cevizi kokusunu çok seviyorum ama erkekler için biraz fazla şekerli olur dedi parfümcü.kullansam sıkıntı olur mu ? full hetero bir erkeğim en nihayetinde ,kadınlar tercihim :)
hindistan cevizi kokusunu çok seviyorum ama erkekler için biraz fazla şekerli olur dedi parfümcü.

kullansam sıkıntı olur mu ? full hetero bir erkeğim en nihayetinde ,kadınlar tercihim :)
0
trablon
(04.09.20)
kullan gitsin
başkaları ne düşünürse düşünsün
mesele iyi hissetmek
0
superb
(04.09.20)
Ne istersen kullan bence iyi hissediyosan ama noolur fazla sıkma, kendine ve çok yakınına kadar kokman yeter, parfüm kokusuna katlanamayanlardanım, benim gibileri de düşünün.
0
(04.09.20)
hindistan cevizini yerken severim sabun, şampuan veya parfüm olarak kokusunu hiç çekemiyorum. çok leş geliyor.

kadın değilim. belki kadınlar seviyordur.
bir kadından hindistan cevizi kokusu alsam da hiç hoşuma gitmezdi.
dünyada birbirinden farklı o kadar orijinal koku varken neden bir meyveyi insan kendine koku seçsin?

yağını kullanıyorum. saçıma sürüp yarım saat sonra yıkıyorum. o esnadaki kokuyu bile sevmiyorum.
0
tabudeviren
(04.09.20)
parfüm kullanıp başkaları ne düşünürse düşünsün demek çok garip değil mi ya, parfüm kokusunu bir süre burnunuz almıyor zaten. parfüm başkaları için sıkılıyor.

soruya gelecek olursak, yoğun olmayan hindistan cevizi kokusunu ben severim saçlarda filan ama parfüm kokusunu bilemedim, erkeğim.
0
aziz dostum jack
(04.09.20)
yahu neden sıkıntı olsun? siz istiyorsanız başkalarının ne düşündüğünün ne önemi var? böyle hayat geçmez. canınız ne istiyorsa onu yapın.
0
i am 6 do you wanna be 9
(04.09.20)
kendini mutlu hissettiriyorsa sık tabii ki. rahatsız olan burnunu tıkasın. ota boka milleti düşünmekten kendimiz için hiçbir şey yapamaz olduk yeter ya.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.09.20)
Beni rahatsız ediyor aşırıya kaçan ve sahte bir koku. Normal gelmiyor. Ama zevkinize ne uygunsa onu kullanırsınız, kim karışır?!

Soğuk sıkım gerçek hindistan cevizi yağı öneririm. Duştan çıkıp kurulanmadan önce güzelce tüm vücudunuza sürün. Çok iyi nemlendirir hem de doğal bir kokusu var. Çok bir kalıcılığı yok, ama yanınıza yaklaşan alır kokuyu. Ayrıca saç bakım ürünlerinde de kullanılan bir şey, belki parfüm almak yerine saç bakım ürünlerinizi hindistan cevizli alabilirsiniz, onlar da yoğun kokuyor, parfüm kadar olmasa da.
0
buf-e kür
(04.09.20)
Neden sıkıntı olsun? Sadece hindistan cevizi tek başına çok ağır kokabiliyor, alacağınız parfümü almadan önce iyice koklayın; sıkıp 1-2 saat dolaşın. Bende bir tane var, kokusuna ben bile dayanamadığım için sıkamıyorum.

Ayrıca keşke şekerli parfüm diye hindistan cevizi kokusu kullansa kadınlar.
0
wish i could find a way to disappear
(04.09.20)
(6)

hangi kahve ekipmanını alayım? syphon vs v60 ve kahve değirmeni

rahmi pinkfloydoglu
nespresso kapsüllü makinem ve french pressim var yanına bir kahve ekipmanı daha alıcam. syphon mu alayım yoksa v60 mı? ve bunların ucuzu pahalısı da var. Bim'e mesela 10 TL'ye plastik v60 gelmiş bugün gidip onu alayım yanına da iyi bir öğütücü ve syphon mu alayım?syphon için daha ucuza markalar da v
nespresso kapsüllü makinem ve french pressim var yanına bir kahve ekipmanı daha alıcam.

syphon mu alayım yoksa v60 mı? ve bunların ucuzu pahalısı da var. Bim'e mesela 10 TL'ye plastik v60 gelmiş bugün gidip onu alayım yanına da iyi bir öğütücü ve syphon mu alayım?

syphon için daha ucuza markalar da var. hario olmasına gerek var mı?

bir tanede öğütücü alacağım. hario'nun mini öğütücüleri hem french press için hem syphon için öğütme imkanı verir mi?
0
rahmi pinkfloydoglu
(28.08.20)
Syphon deneyimlemedim.

V60 için herhangi bir marka alabilirsin hepsinin dizaynı aynı zaten. özellikle seramik olanlara sırf marka diye para bayılmaya gerek yok. ben Japonya’dan 5 liraya almıştım aynı tat.

Öğütücü önemli nokta burada ucuza bi şey alma. Hario’nun mini mill’i benim isimi görüyor. Tüm öğütüculerde boyutunu ayarlayabiliyosun. Makina tavsiye etmem el ogutucusu daha iyi. Makina homojen çekemiyor
0
Mcfly
(28.08.20)
v60 alın ama 10 liraya plastik almayın, çok pahalı olmayan seramiklerden alın.
Ya da cold brew şeyi alın, soğuk kahve seviyorsanız çok güzel oluyor. Şundan aldım ben bu yaz, sürekli kullanıyoruz. www.kahve.com

El değirmeni mi alacaksınız yoksa elektrikli mi? Alacağınız öğütücünü kaç ayarı olduğuna bakın, en ince ne çekebildiği önemli. Daha sonra espresso makinesi de alırsınız belki. Ama syphon iri çekim istiyormuş, v60 orta çekim/kağıt filtre ayarında oluyor, çok ince çekmeyen bir makine de işinizi görür bunlar için.
www.kahve.com Şunu kullanıyoruz biz evde, Türk kahvesi inceliğinde çekemiyor ama espresso çok rahat çekiyor.
0
kobuzchu kiz
(28.08.20)
Değirmen için parçalayan bıçaklı yerine değirmen taşı gibi mekanizması olanlardan alın. Ben sönmez marka el kahve değirmeni aldım. Biraz uğraşmali olsa da memnunum.
0
kisa
(28.08.20)
Syphon çok uğraştırıyor çok ilginiz yoksa almayın. İki senedir durup duruyor evde o kadar da para döktük boşa gitti.
Ben chemex kullanıyorum ona da bir bakın derim.
0
cilekli pasta
(28.08.20)
Anladigm kadariyla filtre kahve yapacaksiniz hep.

Iyi bir ogutucu hep lazim. 3 aydir Wilfa Uniform kullaniyorum, nicin onceden almadigima uzuluyorum. El degirmenlerini bes yil kadar kullandim, tenisci dirsegi denilen ortopedik soruna gebe oldular. Uzun süre kullanmayin el degirmeni. Evde surekli kahve yapma niyetindeyseniz, iyi cekirdek ve iyi ogutucu gerekiyor.

Filtre kahve, hangi sekliyle olursa olsun iyi bir ogutucu istiyor. V60, Chemex vs. fark etmez.

(Kisisel olarak Chemex´i hic begenmiyorum, fazla filtre ediyor bence, ozellikle french press sonrasinda asiri reduktif gelecektir. V60 günlük kullanimda hep bir adim onde. Syphon cok ugrastirici.)
0
buf-e kür
(28.08.20)
Kalite için AeroPress + Dişli Öğütücü + Kaliteli Çekirdek
0
awareim
(28.08.20)
(16)

Dışarıda yemek yiyor musunuz?

Sonsuzluk ve Bir Gün
Koronadan dolayı merak ettim bu soruyu. Bir çok insan görüyorum dışarıda bir şeyler yiyen. Ayrıca işe gidenler öğle yemeklerinde bir değişiklik yaptı mı?
Koronadan dolayı merak ettim bu soruyu. Bir çok insan görüyorum dışarıda bir şeyler yiyen. Ayrıca işe gidenler öğle yemeklerinde bir değişiklik yaptı mı?
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(27.08.20)
Yiyorum ve ne kadar riskli olduğuyla ilgili bir fikrim yok.
0
pass
(27.08.20)
Dışarda değil de eve sipariş veriyoruz artık. Kendi tabaklarimiza koyuyoruz ve isitiyoruz fırında. Yenmeklerle ilgili bir sürü araştırma yapıldi, sürekli okuyorum. Ve bulaş görüldüğüne dair bir şey yok henüz. Cafedeki tabak çanak kısmını bilemiyorum tabii. Kurye ile temas etmeme, kutuları ev dışında bırakma vs konularından bahsetmiyorum bile.
0
fraise
(27.08.20)
yiyorum. bir sorun yaşamadım.
0
black holes in the sky
(27.08.20)
Evet yiyoruz ama avm'ler eskisi gibi kalabalik degil.
0
Avoiding The Puddle
(27.08.20)
son altı aydır, bi kere lahmacun gömdüm, bildiğim tanıdığım bi yerde. onun dışında hayır.
0
scudman1
(27.08.20)
Mart 15’ten beri disaridan sadece 1 kere yedim. O 1 kere haric disarida veya eve siparis seklinde hic yemedim. Yemem de.
0
invictae
(27.08.20)
Mart agustos arasi toplamda dort kere filan yedim. Eskiden cok fazla idi sayı. Bu dort gidisimde de cok pahali geldi zaten. Bu ne ya dedim. Artık eskisi gibi gideceğimi sanmam.
Is yerinde de oturma duzenini degistirdik. Ayni anda yemiyoruz filan onun disinda bir degisiklik olmadi. Uc ay filan cesitlerde kisitlama olmuştu. Simdi o da eskisi gibi.
0
a perfect lie
(27.08.20)
Çok yedim, yiyorum, keşke yemesem.
0
Hallegadola
(27.08.20)
Marttan beri dışarda ne yiyorum ne içiyorum. Açık ya da sebze posetine konulmuş ekmek bile almadım. Ama bu tamamen benim pinpirikligim. Anneannemler teyzemler falan fırından hep aldı mesela neyseki bi durum yok.
0
superfluid
(27.08.20)
Yiyorum. Şirkete gittiğimde mecburum. Evde de haftada bir dışarıda yiyoruz. Bu korkunun sonu yok maalesef.
0
kumulatifvergimatrahi
(27.08.20)
genelde dışarıdan besleniyorum. virüs sürecinde de böyle devam etti.
0
spirit crusher
(27.08.20)
sadece aşırı pişmiş yani komple fırınlanan; pide, lahmacun gibi şeyleri.
ve paket veya eve siparişle mecbur kalınca yiyorum.
dışarıda herhangi bir cafe/restorana oturmuyorum bile.
0
jimjim
(27.08.20)
Disarida bir kez oturdum onda da lahmacun yedim. Ama gitmem bir sure daha

Eve siparis verdim iki uc kez

Hic avnye gitmedim bu surecte
0
exlibris
(27.08.20)
Hemen her gün çiğköfte/börek yiyorum. Bazen dışarıda, bazen evde.
0
ryhmer
(27.08.20)
Yiyorum, restaurantin icine girmiyorum. Bahcesi, terasi olanlari seciyorum ve kalabalik gunlerde ya da saatlerde maalesef gitmiyorum. Sali aksami gidiyoruz mesela, masalar zaten bos oluyor.

Öglen yemegini es geciyorum, ilk büyük ogunu 5-6 gibi yiyorum. Calistigim yerin yakininda hep iceri girip oturmam gereken mekanlar var, o nedenle es geciyorum ogle yemegini.
0
buf-e kür
(27.08.20)
Avm'lerde yemedim ama dışarıda olan mekanlarda yemişliğim var. Daha bugün yedim hatta.
0
put it in your appropriate place
(27.08.20)
(33)

"madem yemek yapmayacaktın, neden evlendin?"

mezzosprite
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yap
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?

ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?

lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...

teşekkürler
0
mezzosprite
(25.08.20)
freebird5406_2
(25.08.20)
kafa yapinin hic uyusmadigi biriyle mi evlendin yani?


kisisel gorusum bunlari soyleyen yobazdir ve hiyardir. evlenmeyi birak sosyal cevremde barindirmam.
0
hot potato
(25.08.20)
@hot potato, bu konu dışında çok uyumluyduk. bu konudaki beklentileriyle ilgili birtakım işaretler vardı ama bu kadar katı olacağını bilemedim...

edit: aslında bu işaretleri gördüğümde ona sordum. "sen beni tanımıyor musun, katılmaz olur muyum" dedi. ben de tanıdığım kadarıyla %50-50 olmasa da %40-60 katılacağını düşündüm. hatta bu konuşmayı ona hatırlattığımda "sözümün arkasındayım ama her şeyi paylaşmak istediğini nerden bileyim" dedi. daha detaylı konuşmalıymışız.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Valla evlenmeden önce bunlarla karşılaşacağın bir durum olmuştur illaki, yani erkeğin böyle olduğunu anlamış olman lazımdı aileyi boşver
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
Yani boyle cetvelle kim ne kadar is yapti diye olcen biriyle ben de evlenmezdim acik soyleyim. Duydugunuz sevgi duzeyi yeterli degil demek ki yoksa muhtemelen balla borekle beslerdiniz ve kendinizi ustu kapali "ezilen kadin" pozisyonuna da sokmazdiniz. Aldiginiz maasin esitligine kadar dem vurmussunuz muhtemelen o adam sizin 100 misliniz kazanan bi fabrikator olsaydi tutumunuz degisecekti. Adam utusunu de yapiyor, kahvalti da hazirliyor, yer yer aksam yemegi de yapiyormus.

Bu arada 'kaynana' sozcugu birtek bana mi asiri kaba geliyor?
0
msb
(25.08.20)
hot potato + 1.
Dünyanın sosyal yapısı gereği, söylemler ne olursa olsun ev işi öncelikle kadına kalıyor, bu gerçeği kabullenmiş de olsak sizinkilerinki biraz aşırı geldi bana.
0
firez
(25.08.20)
bence de kocanı yeterince sevmiyorsun; daha ayak yıkama, boklu donları kirli sepetine atma ve tırnaklarını kesme işlerine bile gelmeden yan çizmişsin. adamın duygularıyla daha fazla oynamadan ayrıl, yazık resmen tanıyamamış seni hiç, kim bilir onu sevdiğini düşündü...
0
Bruce
(25.08.20)
bas edit, erkegim. ve acikcasi bence bu isler maalesef kadina ait. en iyiyi sona sakladim.

esinize katiliyorum. yapmak istemiyorsaniz birini tutun. yine de en iyiyi sona sakladim.

evlenirken bunlari kabul etmistiniz. tamamdir.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
@msb, eşit olmayacağım biriyle evlenmezdim. maaş belirtmem gereksiz olmuş olabilir ama aynı işi yapıyor olmamız, aynı mesaiyi yapmamız, aynı düzeyde yorulmamız önemli bir nokta diye düşünüyorum. seven kadın ballı börekle besliyor da seven erkek nasıl oluyor da işten BİRLİKTE dönüldüğünde salondaki koltuğa uzanıp "acıktım, yemek pişmedi mi daha" diye mutfağa seslenebiliyor?
kaynana ve koca sözcükleri bana da çok itici geliyor evet.
0
🌸mezzosprite
(25.08.20)
Çalışma saatleriniz nedir?

Ben eşimden çok sonra eve gelebilirdim. O da akşam yemeğimizi hazırlardı.

Yani belki siz önce geliyorsanız, sizin hazırlamanız mantıklıdır. Ama yani kurulan cümle biraz gereksiz ve ciddi mi?

Arada biz de bu tarz şakalar yaparız. Kayınvalidelerin söylediklerini çok önemseme derim ama eşitlik maaşla da olmaz yani o bakış açısını kaldırmanız gerek.
0
makarnacanavari
(25.08.20)
@makarnacanavarı, işe birlikte gidiyor, işten birlikte dönüyoruz..
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Çok üzüldüm. Keşke evlenmek gibi ciddi bir işe kalkışmadan birlikte hayatı paylaşıp birbirinizi tanısaydınız. “Seven insan balla börekle besler” savunmasını da ciddiye alamıyorum. Aksine korkutucu buluyorum. Seven insan karşısındakinin hayatını kolaylaştırır. Ben olsaydım böyle bir birlikteliği devam ettirmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.20)
Sizin eşinizin ev işi yapacak kapasitesi var aslında. Kendi ütüsünü kendisi yapıyormuş. Ama neden size düzgün yardım etmiyor, ev işlerini paylaşmıyor onu anlamadım. Yani üşenmeyip ütü yapıp, elinden iş gelirken sizinle tartışması arasını bozmayı göze alması garip geldi.

Birde evlenmeden önce ne yapıyor ne yapamıyor bilmiyor musunuz? Yolun başında ev işlerine dair hiç konuşmadınız mı? Belki birbirinizin huyunu suyunu bilemeden, tanıyamadan evlenmişsinizdir. Siz ilk yıllarda ev işleri konusunda ciddi tavır almazsanız birkaç yıla işler daha kötü hal alır.

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(26.08.20)
Evet, o zaman sıkıntı. En azından yemeği siz hazırlıyorsanız o da mutfağı toparlayabilmeli.

Söylediği cümle çok sıkıntı. Yani beyin yok gibi. Kusura bakma.

Ha ben senin yerinde olsam yapmam. Yemek hazırlamam. Menemen, yumurta, peynir, zeytin falan. İş yoruyor artık böyle diyebilirsin.

Ya da sadece kendi ütüsünü yapıyorsa sen de sadece kendine yemek yapabilirsin. Keyfi bilir.

Eşimin tek iyi özelliği böyle şeylerde yardımcı olması sanırım. Bulaşıklar ondadır mesela. Ütü ondadır. Sevmem ben bunları. Banyoyu yıkar. Kendiliğinden görev dağılımı oldu bizde. Siz de bu şekilde görev dağılımı yapabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(26.08.20)
biraz mizahla karışık yazacağım:

eşin tam bir ataerkil yarı alfa ama beta erkek (çünkü ütü yapıyor). ya kılıbıklığa doğru ilerleyecek ve evdeki bütün işleri yapacak ya da ayrılacaksınız. bu kılıbıklık arkadaş ve aile çevresinde sürekli aşağılanmasına neden olacak. aile dedikodularının baş kahramanı olacak.

ayrıca senin çocuk yapmanı isteyecek ve sonrasında da işe dönme istersen diyecek. sonra sana tüm işleri kitleyecek.

böyle adamlarla başa çıkma metodu hem işten ayrılmak hem de yardımcı tutmaktır. keyfine bak bacım kariyer falan hikaye bana şimdi bakacak bir koca bulsam işi gücü bırakır evde otururum.
0
ozdek
(26.08.20)
iyi ki yazmışım buraya, baya ümitsizliğe kapılmıştım.. şimdi biraz daha güçlü hissediyorum. güzel cevaplarınız için çok teşekkürler <3
0
🌸mezzosprite
(26.08.20)
Eşinizin bakışı elbette normal değil. Diğer özelliklerini bilmemekle beraber, pek kaliteli bir imaj yaratmıyor. Bu tarz sıkıntılar yaşamamak adına gerçekten kısa süre de olsa aynı evi paylaşmak fayda sağlıyor.
0
gazozailacatmauzmani
(26.08.20)
"evlenmeden önce bilmiyor muydunuz?" ya da "ailesiyle tanışınca anlamadınız mı?" gibi soruları geçiyorum, zaten birçok kişi yazmış.

bulaşık makinesine tabak koymak nasıl bir iş ki?
ziyafet sofrası hazırlamıyorsanız, iki kişinin salata malata derken beş tabağı çıksa, saniyenin onda biri falan sürüyor bir makineye tabak koymak.
evlilikte bunu şikayet konusu yapmak eşitlik, ev işinde ortak paylaşım falan konusu değil artık bence.
"o kadar kısa sürüyorsa o koysun" diyorsanız da, "hayatım şunu makineye koysana" diye eline tabak verdiğinizde "sen de ne biçim kadınsın?" diyeceğini sanmıyorum.
adam ütü yapıyor diyorsunuz, hiçbir şeye dokunmayan biri değil ki.

ama karşımdaki bunu tartışma ve eşitlik meselesi haline getirse, ben de "neden evlendin o zaman?" diye sorabilirdim.
yarın öbür gün çocuğunuz olacak, yaşlanacaksınız, birinizden biriniz hastalanacak vb.
evlilik böyle bir şey çünkü.
"bundan şikayet ediyorsa, yarın ne olacak?" diye düşünürüm.
artık yanındakinin önüne bir kase yemek koymak da zul gelmemeli insana.
kaldı ki, yemeği de arada bir yapıyormuş.

bunu bu şekilde hak arayışı ve benlik iddiası haline getirmek, "ben üç yaptım, sen beş yaptın" meselesi yapmak bence antipatik bir şey.

madem "çalışmak zorunda değilsin" diyor, yani sizin geliriniz olmasa da olur, o zaman haftada bir kadın tutun, temizliği o yapsın.
siz de rahat edin, o da rahat etsin.
yani illa adamın eline vileda vermek mi buradaki mesele?

kayınvalidenizin söylediği şey yersiz ve biraz bayağı ama işte dediğim gibi, bunlar "sen yapmadın, ben yaptım" tartışması haline gelirse, taraflar psikolojik olarak savunmaya geçer.
oğluna da biraz düşkünse, haddini de aşar.
ikisinin de söylemleri doğru değil ama normal.
burada "evlenmeden önce..." konusu devreye giriyor.

kendimi düşünüyorum.
karşımdaki bir şeyden şikayet ederse, "e ama..." derim.
ama "şunu şuraya koyar mısın?" dese, "tabi" der, dediğini yaparım.
insan psikolojisi böyle bir şey.
üslubunuzu değiştirmeyi deneyin.

bulaşık makinesine tabak dizmek, yemeği o akşam kimin yaptığı gibi şeyler evlilikte tartışmaya değecek şeyler değil bence.
umarım evlilik hayatınız boyunca tek deriniz bu olarak kalır.
"konu yemek ya da bulaşık değil, böyle demesi" diyorsanız da, yukarıda yazdığım gibi olayı tartışmaya çevirirseniz, taraflar kendini savunmaya geçer.
temel insan psikolojisi.

"ben üslubumu ona göre mi ayarlayacağım?" diyorsanız da, boşanın o zaman.
benim yazdıklarım bu deveyi gütmeye yönelik şeyler.
karşınızda böyle tepki veren biri varsa, dediğinizi yaptırmanın, iletişim kurmanın, çözüm bulmanın yolunu arayacak olan sizsiniz bu durumda maalesef.
0
blatta hiberna
(26.08.20)
@blatta+

Cevapların üzerine ekleyebileceğim pek bişey yok ama, bana da biraz haksız gibi geldin. Sorumluluk paylaşımını farkında olmadan rahatsız edici bir noktaya getirmiş olabilirsin. Eşinin tek yaptığı ütü kahvaltı vs. değildir, fazlası vardır ama sen zaten eşitliğe inandığın için gözüne gelmiyordur. "O zaman neden evlendin" ütüsünü kahvaltısını yapan adamın bulaşık tartışmasında söyleyeceği şey değil. Altı başka şeylerle doludur bu cümlenin.
0
IncredibleMau
(26.08.20)
ozdek +1

adam calismak zorunda degilsin demis zaten. ben yerinizde olsam hayatta calismam birakirim herif calissin, evi cekip cevirir arta kalan zamanimi da kuaforde gecirirdim ya, mis gibi.

su dunyaya hatun olarak gelmek varmis ya :)
0
cooperr
(26.08.20)
Seven insan balla börekle besleyecekse, bunu sadece seven kadının değil seven erkeğin de böyle yapması lazım. İşe beraber git beraber dön ama eve gelince sen ayakları uzat yat kadın dinlenmeden yemeğe girişsin.

Buna alıştığında bu sefer her gün taze yemek isteyecek her gün sebze yemeği isteyecek her gün artacak istekleri.

Kaynananın bu şekilde konuşması da gayet kötü. Siz evlisiniz diye senin onların kültür ve kafa yapısına sahip olmanı bekleyemezler, bu karar senin kadar eşinin de kararıydı. Demek ki seni değiştirmeyi kafalarına koymuşlar.

Evli değilim ve hiç evlenmedim ama, sözüm parama geçmiyorsa boşanırdım ben bu adamdan. Çünkü dediğim gibi zaman geçtikçe ve istediğini aldıkça daha fazlasını isteyecek ve hayır dediğimde kötü ben olacam. Neden? Onlar öyleler diye, yani keyfî. Ağır bir şey bu.
0
muhayyer divan
(26.08.20)
Esiniz zamanla is yapmaya yanassa bile bu sefer pasif agresif modlara gecmesi olasi. Burada duzgun bir iletisim sart. Cani kimsenin gercekten istemedigi zaman yapilmamali.
0
karpuzpeynirekmeksu
(26.08.20)
Eşinizi seviyorsanız kurbağa taktiği izleyeceksiniz. Kurbağayı direk sıcak suya atarsan kaçar ama soğuk suya koyup, azar azar ısıtırsan kaçmaz...

Mesela bulaşıkları makinaya koy diyeceksiniz. Alıştırıp, 1-2 ay sonra başka bir şeye geçeceksiniz. Bazı erkekler böyle maalesef...



.
0
kartallar yuksek ucar
(26.08.20)
konu sahibesi eşini dinleyip işi bıraksa, tüm işleri o da yapsa, bu kafa yapısındaki biri o zaman der ki: 'sen tüm gün evdeydin, en çok ben yoruldum'. Adam işsiz kaldığında, temizlikçi olmadığında kadına destek olacak mı bu kafa yapısında birisisiyse? Kuzenim evlenince eşi işten ayrıldı, 3 hizmetçisi vardı. Evde yemek bile yapmazdı. Kocası iyi biri, kadına değer verir, bir sıkıntı çıkmadı.
Bir arkadaşımın eşi 1 yıl işsiz kaldı. Adam tüm gün evde olmasına rağmen bardak bile yıkamazdı. Kıza da bu senin görevin derdi. İşten sonra bir de ev toparlardı kız.

Kocanız evlenmeden önce aileleyle mi yaşıyordu? Hiç beraber yaşamadınız mı?
0
gelmeistemem
(26.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun.
Eşiniz ciddi ciddi söylediğini düşündüğünüz şeyleri şaka yollu söylüyor olabilir mi ?
Yine de kayınvalidenizden sizin özelinizle ilgili paylaşmadığınız birşeyin cevabını alıyor olmanız oldukça yanlış siz oğluyla evlendiniz kendisiyle değil.

Evli ve birden fazla çocuklu biri olarak birçok arkadaşın da dediği gibi bir sürü sorumluluk o veya bu şekilde zaten sizin omuzlarınıza binecek. Ama daha çiftken bu aşamadaysanız lütfen buna katlanmayın ve siz de oturup konuşun gerekiyorsa da anlaşarak bitirin.

Birçok eski insan gibi bir kere evlendim bir şekilde devam eder çocuklarım için yaşarım ızdırabına dönmesin hayat sizin için.
0
hayyam ara
(26.08.20)
herkes şaşırmış seni desteklemiş ancak türk erkeklerinin %99.9u bu şekilde zaten.
madem bu önemli kriter, ev işi yapan erkek bulunca kaçırmayın basın nikahı.
eğer ev işi yapmak istemiyorsan bir yardımcı tut, çevremdeki çoğu kadın böyle yapıyor. kocan yardım etmez, unut bunu. adam sana istersen çalışma, yeter ki ev iş yap demiş. klasik türk erkeği işte :)
bu duruma neden bu kadar şaşırılmış ben de ona şaşırıyorum.
0
abelardo
(26.08.20)
Erkeklerin hiçbiri "aman hayat arkadaşım yorulmasın, beraberce yaparız" kafasında değil. Bunu cepte bilin. Aralarındaki tek fark kadın yardım isteyince yardım edenler ve yardım etmeyi tümden reddedenler. Eşiniz tümden reddetmiyormuş. Bu iyi bir başlangıç. Eşim de ben de çalışıyoruz. Eşim işten daha geç geliyor ve evin pek çok işi bana bakıyor. Benim eşim yardım etmeyi reddetmiyor, ancak ben yardım etmesini değil sorumluluk almasını istediğimde sıkıntı çıkıyor. Yavaş yavaş alıştırıyorum (18 senenin sonunda).
Bir; "çalışmak zorunda değilsin" lafını diyebilen birine haftalık temizlikçi ücrteti çok da koymasa gerek. Temizlik işlerini lütfen hemen bu kişiye devredin. Bu ödemeyi de eşiniz yapsın.
İki; gündelik yemek işlerini sohbet ederken beraber yapmayı alışkanlık haline getirin. Bu da beraberliğin bir parçası. Bazen insan işi yapmaya erinmiyor da kendisi iş yaparken eşinin içeride tv seyretmesi koyuyor. "Bu evin hizmetçisi miyim" duygusu pek fenadır. Bunu eşinizle açık konuşun
Üç; fazla titizlenmeyin. Her gün yerleri silmek, ya da mutfağın her daim pırıl pırıl olması şart değil. Temiz olsun yeter. Bir arkadaşım her mutfaktan çıktığında çaydanlık dahil her şeyini yıkıyor, yerleri silip öyle çıkıyordu. Gerek yok, canınızın kıymetini bilin.
Dört; aslında en başa yazılmalı belki. Bu tartışmaya kayınvalidenizi kesinlikle dahil etmeyin. Bu sizin kendi özeliniz. Eşinizi annesine şikayet etmeyin. Eşiniz sizi annesine şikayet ediyorsa çok ciddi konuşun. Bu konuda bile üslup "o zaman neden evlendin"e gidiyorsa bunun daha çocuğu var, işsizlik durumu var. Evin içindeki evde kalır.
Maalesef modernlik bu coğrafyada sadece görseldir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.08.20)
Evde, birileri ev işinin, sadece kadın olduğunuz için sizin göreviniz olduğunu düşünüyor. Bir de üzerine, ekonomik özgürlüğünüzden vazgeçmenizi tavsiye ediyor. İleride, çok daha ileri gideceği belli.


Kusura bakmayın ama o evdeki kişi sizin 'eşiniz' değil, o oyunda beraber, yan yana değilsiniz.

Siz de oturup ciddi ciddi 'niye evlendiğinizi' bir düşünün ve tartışın evdekiyle.

Kadınlar, size yardım etmek zorunda değil erkekler. Yardım etmek, zaten bir sorumluluğu üstlenmiş birine gönlünden kopanı yapmak oluyor. 'Yardım' çok yanlış bir kelime.
0
buf-e kür
(26.08.20)
Hocam ben anlamıyorum ki evlenmeden önce hiç mi görmedin bunları?

Neyse, bu kafa yapısındaki birini bu yaşında düzeltemezsin. Yol yakından boşan ya da onun sana atadığı rolü benimse. (bu kötü haber)


Cevapları okuyunca duruma komple acıdım:
Maaş farkı çok olan evliliklerde az kazananın hizmetçi olarak görüldüğünü, ütü yapmanın ve arada bir kahvaltı hazırlamanın "e yeter işte" diye algılandığını bilmiyordum. Doğulu bir baba ve batılı bir anne ile büyüdüm böyle bir tutum görmedim.

Kendisine ya da kadına saygısı olmayan kişiyle birlikte olmak zor. Onlarca farklı açıdan onlarca cevap gelmiş. Hangisi kafana daha çok yatarsa onunla ilerlersin. Ama bana annem şunu öğütledi:
İlk evlendiklerinde babam sorumsuzluğundan fatura filan ödemiyor annemden yapmasını bekliyormuş. Annem de sallamamış, evde elektrikler kesilmiş, sonrası hop babamın sorumluluğu.
Bir de anneannemden örnekliyorum:
Bir bayram sabahı dedemin takımını ütülerken dalgınlıkla yakıyor. Dedem 83 yaşında ödene kadar kendi ütüsünü kendi yapardı. Yemeği de kafasına göre bölüşürlerdi.

Özetle 1926 doğumlu adam ve 1960 doğumlu adam bu kafadaysa 2020lerde biraz daha farklı bakmak gerekiyor gibi düşünüyorum.

Ailemin kadınlarından öğrendiğim kadarıyla ben böyle yetiştiğim için "ehe çalışmayacaktıysan neden evlendin güzelim" leşliğini de sindirebileceğimi pek sanmıyorum.
0
lcha
(26.08.20)
ben olsam anında boşanırdım. ne olursa olsun. bakın buraya parmak basmak istiyorum, ne olursa olsun...

ekonomik bağımsızlığınız var, siz köle değilsiniz. lütfen kendinize bu muameleyi yaptırtmayın.
0
timmie
(26.08.20)
Timmie +1
Umarım hizmetçilik yapmaya devam etmiyorsunuzdur.
0
sta
(26.08.20)
aile değişik ya da size uygun değil. Babam annem ev hanımı olduğu halde yardım ederdi, bize annemden çok baktığı oldu. O yüzden evlilikten önce tanıyamamış olabilirsiniz, çok üzüldüm ama bu saatten sonra düzelebileceğini hiç sanmıyorum .
0
kestane gürgen palamut
(26.08.20)
içtenlikle cevap verirsem kocana karşı saldırgan olmam gerekir. ama burada seni suçlayanlara, nasıl görmedin canımcılara hak vermiyorum. işte görmüşsün, bazen karşıdaki insan kendini gizler, bazen sen göremezsin, ne yapalım olmuş. harika müneccimler olmak zorunda değiliz hakça olanı yaşayabilmek için.

ayrıl coco diyorum.
0
snape i başından beri tanırım
(26.08.20)
(10)

Yulaf ezmesi süt ve yoğurt haricinde neyle yenir?

neotunc
Soru başlıkta. Süt ve süt ürünlerinden uzak durmaya çalışıyorum.Şekerli vs olmayan alternatifler önerirseniz iyi olur. Varsa...
Soru başlıkta. Süt ve süt ürünlerinden uzak durmaya çalışıyorum.

Şekerli vs olmayan alternatifler önerirseniz iyi olur. Varsa...
0
neotunc
(25.08.20)
Vegan sütlerle yenir, badem sütü, soya sütü...
Porridge yapıyorsanız suyla da pişiriyorlar, belki tarçın falan bol bol eklerseniz tadı bir şeye benzer.
0
kobuzchu kiz
(25.08.20)
vaktiniz varsa eğer:

(git: eksisozluk.com)
0
ackapaackapaartema
(25.08.20)
Az sütlü opsiyonu; yulafı rondodan geçirip yumurta ve az süt ile pankek harcı yapmak.
0
archmage mahmut
(25.08.20)
Ben mücvere koyuyorum cok az olculerde, unu azaltmak icin tam tahil halindeki yulafi kullaniyorum.
0
buf-e kür
(25.08.20)
Kefir tabii ki
0
mahsus mahal
(25.08.20)
Domates suyuyla pişiriyorum. Kavrulmuş mantar ekliyorum bazen. Güzel oluyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(25.08.20)
"Kefir, inek, koyun veya keçi sütüne kefir mayası eklenerek yapılan sağlık için çok faydalı fermente bir içecektir."

Yani kefir yoğun olarak süt içeriyor. Probiyotik ve gaz yapmaz derseniz o kısmıyla fazla ilgilenmiyorum.




Muz da aynen diğer pek çok meyve gibi şeker içeriyor.




Reçel ve kuru üzüm de şeker demek.
0
🌸neotunc
(25.08.20)
biraz kaynatıp, içine meyve doğruyarak yenilebilir.
0
reanarchy
(26.08.20)
Tavada sıcak su ile haşlayıp yumurta ile çırparak omlet yapabilirsiniz. Yulafı öğütüp krep vb. tariflere un yerine ekleyebilirsiniz.
0
glavina
(26.08.20)
su.

ben direk suda pişiriyorum biraz. sonra porridge tarzı bişiler yapıp tüketiyorum



not: veganspor.
0
AlsterWasser
(26.08.20)
(7)

Komşu çok ses yapıyor, olayı tırmandırmadan nasıl çözerim

wiekannich
Almanyadayım ruhezeiten denen bi kanun var 22.00'dan sonra 30db üstünde ses yapamazsın evinde. Buda fısıltı seviyesinde konuşmak anlamına geliyor. Tabi evin içinde çoluğun çocuğun varsa ne bileyim duş vs alacaksan bu kanuna tabi değil.Gel gelelim benim duruma, pakistanlı bir komşum var. İllegal olar
Almanyadayım ruhezeiten denen bi kanun var 22.00'dan sonra 30db üstünde ses yapamazsın evinde. Buda fısıltı seviyesinde konuşmak anlamına geliyor. Tabi evin içinde çoluğun çocuğun varsa ne bileyim duş vs alacaksan bu kanuna tabi değil.
Gel gelelim benim duruma, pakistanlı bir komşum var. İllegal olarak kaldığını biliyorum, şehir kaydı yaptıramadığından bahsetmişti. Yani sadece bunu bile polise bildirsem ertesi gün şutlarlar. Hadi onu geçtim, eleman buna rağmen utanmadan sıkılmadan cam pencere açık saat gece 3'e kadar telefon hoparlörüyle konuşuyor da konuşuyor.
Efendi gibi kapısına gittim söyledim bak dedim uyuyamıyorum, okey dedi aa burda mıydın ya sen falan çekiyor bide ? ya tam ortadoğulusun diyecektim de neyse dedim eyvallah, sonuç.. camı kapattı aynı tempo devam.
2. yi telefondan söyledim bak dedim kanun var böyle böyle yapmaman gerekiyor, kanunu biliyorum ses yapmıyorum telefonla konuşabilirim istediğim gibi diyor bide gergin atıyor. Kapıyı sert çarpıyormuşum bak bak kapıyı günde 2-3 defa kapatıp açmamı kendine savunma mekanizması bellemiş, 3'e kadar konuşmasını aklayacak. Daha dikkatli olmanı bekliyorum dedim efendiliği bozmayalım yüz yüze bakıyoruz vs diye bak ikimiz de bu kurallara tabiyiz vs diye kapattım. Aynen dedi. Yok babam aynı tas aynı hamam devam. Çirkeflik yapmak istemiyorum ne yaptığı ne ettiği beni bağlamaz da bu kadar saygısızlığı üst üste yapması bide zeytin yağı gibi kanunları biliyorum vs çekmesi saygısızlığı bi kat daha arttırdı.
Eyalet yetkililerine sordum dedim böyle böyle cevap bekliyorum. Ama elimde kapı gibi kanun var zaten yasa vs her şey belli. En son bu görevlilerden gelecek cevabı buna forward'lıcam. Tam ortadoğulu bi tip, fakat Türk vicdanı yapıyoruz gene insanlığımızdan ödün vermeyelim diyoruz, yabancı memlekettesin diye hadi aileni özledin konuşuyorsun diyoruz da kardeşim her gün gece yarısına kadar olmazki. Ben de yarın işe gideceğim uyuyamıyorum sesinden.
Ne yapayım şimdi bu adama ben ?
0
wiekannich
(24.08.20)
iyi vicdanlısınız + fazla vicdanlısınız. ne kadar sizin hayatınızı çekilmez hale getirmiş. komşunuz uyarıyı+iyi niyeti fazla ciddiye almamış. son bir uyarı yap bi gün daha tahammül et ve polis / yetkili merciye şikayet et.
0
ankarakecisi
(24.08.20)
Eyalet yetkilisinden haber gelince ona ilettiğinde ne değişecek, adamın kafa hala aynı. Eğer başına bela olmayacağından eminsen, kendi yapmasa bile diğer hintlilerle başını ağrıtabilir ama sanmıyorum polisten korkuyorlar çünkü. Hiç uğraşma, bildir polise.O uğraşsın.
0
nickfury
(24.08.20)
Ben olsam gidip yüzüne eper bir daha yaparsan polisi arayacağım. Zaten oturumun yok, vicdanımı zorlama affetmem bu sefer deyin.
İstesem direkt arardım ama vicdanlıyım falan deyin.
Yapmaya devam ederse basın şikayeti, ortadoğululuğunun cezasını çeksin.
0
neysene
(24.08.20)
bence kimseye acımayın hele böyle saygısız insanlara
0
ruby elixir
(24.08.20)
görevlilerden gelecek cevabı forwardla, hala devam ederse son bi kere daha düzgün şekilde uyar. son uyarın üzerine hala devam ediyorsa polisi çağır.
0
monicapp
(24.08.20)
ben olsam hiç muhatap olmazdım, polise şikayet ederdim.
adam laftan anlamıyor.
sen konustukça üste çıkıyor. meseleyi daha da uzatırsan kendince savunma tedbirleri alacak belki sen onu şikayet etmeden o seni şikayet edecek.
polise şikayet et, yasal süreç neyse işlesin. bir alman olsa aynen böyle düşünürdü.
adama ortadoğulu diye kızıyorsun ama sen de olaya ortadoğulu gibi yaklaşıyorsun.
0
dafuq
(25.08.20)
Lärmprotokoll & Ordnungsamt. Bu kadar.
0
buf-e kür
(25.08.20)
(5)

Youtuberların çocuklar üzerindeki etkileri

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,2 tane erkek yeğenim var. İkisi de akşama kadar mal gibi aptal saptal oyunlar oynuyor ve saçma sapan Youtube videoları izleyip duruyorlar.Bunlar kuzen. Birisi annesi babası işe gittiği için kardeşiyle tatilde bizde kalıyor. Yanımızda kaldığı için de bu aptal Youtuberların falan on
Merhaba arkadaşlar,

2 tane erkek yeğenim var. İkisi de akşama kadar mal gibi aptal saptal oyunlar oynuyor ve saçma sapan Youtube videoları izleyip duruyorlar.

Bunlar kuzen. Birisi annesi babası işe gittiği için kardeşiyle tatilde bizde kalıyor. Yanımızda kaldığı için de bu aptal Youtuberların falan onda yarattığı etkiyi gözlemleme imkanım oluyor. Yeğenim nerede gerizekalı bir Youtuber var gidiyor onu izliyor, Enes Batur, Yorekok gibi. Başka hangi kanalları izlediğini bilmiyorum ama o izlerken kulak misafiri olduğum kadarıyla kalitesiz, leş bir kanal olduğunu anlıyorum. Çocuk, o yaşta (10) bir çocuğun bilmemesi gereken veya benim acayip nefret ettiğim kelimeler öğrenmiş. Bizden, çevresinden asla duyamayacağı kelimeler.

Dün babaannesine yani anneme hiç sebep yokken "cenabet" dedi. 10 yaşındaki çocuğun böyle bir kelime kullandığını düşünebiliyor musunuz? Her ne kadar artık kendimi "deist" olarak görsem de duyunca kan beynime sıçradı. Sonuç olarak bu aşağılayıcı bir hakaret özünde. Çok sert bir biçimde kızdım ve ne anlama geldiğini açıkladım. Ne anlama geldiğinden bihaberdi zaten. Eminim tepkimden sonra bir daha kullanmayacaktır ama yarın başka bir şey öğrenecek. Çocuk daha bu yaşında, bu gerizekalı Youtuberlardan pornoyu falan öğrense ne yapacağım? Belki de öğrenmiştir. Annesi babası diğer yeğeniminkilere kıyasla oldukça disiplinliler. Ama iş dolayısıyla pek ilgilenemiyorlar. Ama yanlarında bir saygısızlık yaparsa ikisi de deyim yerindeyse canına okuyor.

Sadece bu da değil, büyüklerine karşı çok saygısız davranmaya başladı. Ergenlerin ağzına sakız olmuş, laçka kelimeleri de öğrenmiş. Dünkü olaydan sonra iyice sabrım tükenme noktasına geldi. Youtube'u engellemeyi düşünüyorum. Ama evlerine gidince oradan devam edecek. Babasına falan söylesem mi? Annesi babası ben değilim, bana düşmez ama içim el vermiyor. Ya bi beyin yıkama operasyonu olsa ancak bu kadar olur. Ne yapılır bilmiyorum ama böyle Youtuberlara yaptırım uygulanması şart. Sokakta görsem bir kaşık suda boğarım hepsini de. Siz ne düşünüyorsunuz? Ne yapılmalı? Kendi çocuklarınızdan da bahsederseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.08.20)
Ebeveyn Kontrolleri dediğimiz sistemlerle çocukları bu tip şeyleri izlemekten uzak tutmak mümkündür, eğer ebeveynler çocuğun bebekliğinden itibaren neleri izleyip izleyemeyeceğini kontrol ederse o şeyleri görmeden büyüyebilir çocuk, tabi okulda etrafından duyacaktır ama bir yere kadar limitlenebilir bu tip şeyler, bana göre ebeveynelerin en büyük hatası kendi cihazlarını kullandırtmaları, eğer çocuğa bir cihaz verilecekse kendisine özel alınıp ebeveyn kontrolleri ile yönetilmeli.
0
atom karincanin torunu
(20.08.20)
Guvenli internet vs var. Anne - babasi hangi siteleri girebilecegini ayarlayabilir.

Kaldi ki 10 yasinda cocuk bu. o yastaki cocuk salak olur, hepimiz salaktik o yaslarda. Asil cocugu senin gibi begenmedigim her sey sansurlensinci zihniyetten uzak tutsalar daha hayirli olur gibi
0
bahele
(20.08.20)
Youtube sayfasını toptan engelleyin derim. Annesine babasına da söyleyin. Yalan söylemiyorsunuz sonuçta, neden kötü hissediyorsunuz?

IQ kaybı ve ahlak yozlaşması yaşayan tek yeğen sizinki değil. Dün annemle görüşürken arkadan duydum, 10 yaşındaki yeğenim Enes Batur izliyordu. Sürekli herkese 'ezik' diyerek dolanıyormuş, saçma sapan laflar ediyormuş. Dediğiniz tipte aynen. Birçok Youtube içeriğinde, porno kaynaklı içerikler kullanılıyor zaten. Engellemeden önce, youtube geçmişine de iyice bakın derim. Tehlikeli bulduğunuz içeriği ekstra olarak anne babasına bildirin.

Sonuç olarak, sizin yapacağınız şeyler çok kısıtlı. Annesi babası tehlikenin farkına varıp önlem almak zorunda.
0
buf-e kür
(20.08.20)
Esas soru 10 yaşındaki çocukta tabletin işi ne. Alın elinden bir daha izleyemesin.
0
sta
(20.08.20)
"Çocuk, o yaşta (10) bir çocuğun bilmemesi gereken veya benim acayip nefret ettiğim kelimeler öğrenmiş. Bizden, çevresinden asla duyamayacağı kelimeler."

Benim yeğen de böyle. Çocuk son geldiğinde 8 yaşındaydı, epey akıllı bir çocuktu. Aradan 2 yıl geçti, bu yaz yine geldiler, aradaki fark korkunç. Çocuğun zihni körelmiş.

Annesine babasına durumu anlatın. Ben bizimkilere anlattım, anlamadılar, bir de çocuğun üzerine gitmeye gerek yok, izlesin eğlensin diye geçiştirdiler. Belki sizinkiler anlar.
0
hayirsiz
(20.08.20)
(5)

amerika'daki türk toplulukları

antikadimag
atatürkçü, seküler türklerin bir araya geldiği topluluklar, organizasyonlar var mıdır?
atatürkçü, seküler türklerin bir araya geldiği topluluklar, organizasyonlar var mıdır?
0
antikadimag
(20.08.20)
@xportant; diaspora deniyor buna. insan yabancı bir ülkeye gittiğinde kendi vatandaşlarından niye vebalı gibi kaçmak ister ki?
0
🌸antikadimag
(20.08.20)
@kobuzchu kız; midwest
0
🌸antikadimag
(20.08.20)
Kesinlikle vardır. Sizin eyaletinizde çıkan Türkçe yayınlara, online gazete arşivlerine bakın derim. Üniversitede iseniz, üniversitelerin grupları var.

Yurtdışındaki Türkler denilince bizim aklımıza hala şalvarıyla Brüksel gettolarında gezen amcalar ve dönerciler geliyor, ama Kuzey Amerika'da, Japonya'da işler öyle değil. Diaspora maalesef Avrupa Türkleri'nde, özellikle aktif politikada çok zayıf kalmaları nedeniyle oluşamıyor.
0
buf-e kür
(20.08.20)
The Amerikan Turkish Society var, bayagi eski bir topluluk. Yonetim kurulunda agir toplar var, NYC merkezli olmasi lazim.
0
cooperr
(20.08.20)
Aman bari abd de turklere bulasma derim, bol bol cok degisik kulturlerden arkadas edin, turkler tr de kalsin
0
gunes123
(20.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.